Asırlardır Filipinler’de hayatlarını sürdüren yerli izole bir grup olan Bajau’ların insan üstü denebilecek kabiliyetleri söz konusu. Onların vücutları, su altında uzun süreler boyunca kalmaya elverişli şekilde değişim sergilemeye başladı. Metrelerce denebilecek derinlikte, ellerinde mızraklar ile koşup balık avlayabilecek kadar bir değişimden söz ediyoruz.
Şimdi Düşünelim !
Nefesinizi tuttuğunuzu varsayalım ve yüzünüzü de bir su haznesinin içine daldırdığınızı düşünün, vücudunuz beyniniz tarafından otomatik olarak dalış haline geçirecektir. Kalp atışınız yavaşlayacak, kan damarlarınız daralacak, oksijen azlığında enerji tasarrufu sağlayan tüm reaksiyonlar, sizi su altında olabildiğince fazla tutmak için harekete geçecektir.
Çoğu insan su altında nefesini sadece birkaç saniye tutabilirken, profesyonel yüzücüler bu süreyi 4 ila 5 dakikaya kadar uzatabildiği görülmüştür. Fakat Bajau denilen bir grup insan topluluğu, 60 metre derinlikte tam tamına 13 dakika boyunca durabilecekleri serbest dalışlar gerçekleştiriyor, avlanıyorlar.
Guiness Rekorlar Kitabına giren bu topluluk, Yüzyıllardır balıklarla besleniyor ve su altında bulunan değerli nadir taşları toplayarak geçim sağlıyorlar. Filipinler’de başlayan yaşamları, çeşitli iç karışıklıklar nedeniyle zamanla Malezya ve Endonezya’ya kadar ulaşmış durumda.
Onları belki daha önce bir belgeselde ya da internette görmüş olmanız çok normal. Fakat yeni bir genetik bilimi çalışması kapsamında, neden bu denli büyük dalaklara sahip olup da nasıl uzun süreler boyunca su altında kalabildiklerinin gizemi çözüldü.
Vücudumuzdaki yer alan tüm organları düşünmeye başladığımız takdirde ilk olarak aklımıza gelen organ kesinlikle dalak olmayacak. Hatta teknik olarak dalağımız olmadan da hayatta kalabildiğinizi biliyorsunuz. Lakin bu seferde bağışıklık sistemimiz zarar görür ve kırmızı kan hücrelerimizi yenileme konusunda sıkıntılar yaşamaya başlarız.
Daha öncelerde gerçekleştirilen çalışmalar doğrultusunda, denizlerde yaşayan akciğerli hayvanların dalaklarının orantısız biçimde büyük olduklarını tespit edilmiştir.
Bajau’lar hakkında yapılan araştırmanın baş yazarı Kopenhag Üniversitesi’nde görevli olan Melissa Llardo, dalış yapan insanlar için de bu durumun geçerli olup olmadığını merak etmiş. Deniz Göçebeleri olarak da bilinen Bajau’lar, onun için oldukça idealdi.
Yetkililere göre bu olağan üstü farkı açıklayan tek şey sadece Genetik Mutasyon. Bir çeşit tiroit hormonunu kontrol eden ve PDE10A adı verilen bir genin dalak boyutu ile doğrudan ilişkili olduğu ortaya kondu. Aynı hormon, Bajaularda çok daha fazla salgılanmaktaydı. Yani bölgede sürdürdükleri neredeyse 1000 yıllık yaşam boyunca Bajaular doğal seleksiyon kurallarını kendi lehlerine kullanıp degiştirerek, genetik mutasyon geçirmişler.
Bu husus onları genetik açıdan dalgıçlık özelliklerine sahip olan ilk insanlar yapıyordu. Amcak Bajaular, doğanın bir kuralı olarak modern yaşamın getirdiklerinden dolayı artık yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldıklarını da üzülerek sizlere belirtiyoruz.
Congratulations @mehmeteraslan! You received a personal award!
You can view your badges on your Steem Board and compare to others on the Steem Ranking
Do not miss the last post from @steemitboard:
Vote for @Steemitboard as a witness to get one more award and increased upvotes!