Dün günlük yaşamın koşturmacası sanırım çok yormuş olacak ki oğlumu yatırmaya gittiğimde yanına uzandığım yerden sabah uyanarak kalktım. Esimde beni uyandırmadan oglumu yerine yatırmıs. Sabah uyandığımda kendimi zinde hissettiğimi söylemem gerek ki bu yüzden zihnimde uçuşan kelimeleri de onları kaybetmeden bir kenara not almak istedim. Uzun saatler uyumanın ödülü olarak bu satırları karalarken başımda hala korkunç bir ağrı var. Buda çok uyumama dayalı olsa gerek.
Son zamanlarda dikkatimi çeken (özellikle gündemde olan siyasetle ilgili) internette verilen bilgilerin ne kadar sağlıklı ve doğru olduğudur. Bu bilgileri kullanırken kullanan kişiler tarafından doğruluğunun test edilip edilmemesi beni daha çok hayrete düşüren bir durumdur. Fark ettim ki ben de dahil olmak üzere çevremdeki herkes gördüğümüz bilgileri hemence benimsiyoruz.
Peki bu bilgiler acaba yanlışsa? Nihayetinde bu bilgileri doğruluk kalemin içerisine alıp hiç tereddüt etmeden orada saklamaya başlamışım.
İşte bu sebeple özellikle internetten öğrendiğim bilgileri ne, neden ve nasıl çemberi içerisinde sorgulama gerektiğine son zamanlarda iyice inanmaya başladım. Zaten yukarıda bahsettiğim bu üçü de felsefenin temelini oluşturan sorulardır. Bir bakıma felsefe akımının çıkmasının temel taşlarıdır. Bu yoldan giderek insanoğlu olarak her şeyi doğru kaynaktan araştırmak ve de öğrenme içgüdüsünü en doğru şekilde gidermek gerektiğini düşünenlerdenim.
Bir örnek konuya dahil edecek olursak; Dünyanın yuvarlak olduğunu iddia eden adamı işin doğruluğunu sorgulamadan idam etmişlerdi. Bilginin doğruluğu test etmiş olsalardı idam olayı gerçekleşmiş olmayacaktı. Giyotin bu konudaki sorgulamaların önüne geçtiği için o devre ait o tür sahnelere sık sık rastlanıyordu.
Biraz zihnimizi canlandırıp geriye doğru gidersek nice allanıp pullanıp hediye paketinde yalan bilgilere inandırılmışızdır. Tabi bunu yapanlar bilinçli hareket etmekte ve bizim saflığımızı kullanmaktadırlar. Hele ki işin ucunda çıkar varsa bunu is haline getirip doğru bilgileri kesip biçip önümüze farkli sonuç olarak getirmeleri kaçınılmaz. Sosyal medyalar ise bunu yapabilmenin en kolay yolu olduğundan ister istemez bu tür carptırılmış ya da farklı yönlendirme çabası içeren video ve haberlerle dolu.
Uzun bir süredir sosyal medya olan facebook vs kullanmadığımdan arada bir ana sayfa kontrolünde bile karşıma bu tür şeyler çıkınca kullanmama kararımın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlıyorum. Acı olan şey ise diğer temiz kalpli kullanıcıların araştırma yapmaktan kaçınıp önüne sunulan bu tur bilgilere sorgusuz inanmasıdır.
Sonuca geldiğimizde insan bazen kendi yalanlarına bile inanır. Hayatta başkalarının yalanlarında yaşatmaya meyil eder. Sorgulayarak doğruları bulduğunuz bir yaşam dileyerek müthiş baş ağrımla yazımı sonlandırıyorum.
Esen kalın...