Yes the dream is going on! This post is the second one which I share my experiences and photos of the trip to Santorini Island. Alright then! Prepare yourselves for a long and a pleasant reading.
In Part 1, I told you my story from Ankara to Athens and Santorini. As I mentioned in the previous post, we checked in to a hotel at Kamari side, where we were able to swim. This place was full of restaurants that you can find very very special plates of seafood with a big variety. Of course, you are free to have another kind of meal like barbecue or broiled food. But I strongly recommend you to taste mixed seafood dishes all the way. All those restaurants and hotels are beachfront and it is very easy to put on your swimsuits then have your lunch and go swimming at the same time. That was the first thing when we checked in the hotel!
We went there in the middle of July and the outside temperature was around 29 to 30 Celcius Degrees (84-86 F). That was miraculous!! You're on a holiday site, no excess humidity sticks on you, no burning sun on your neck, only a sweet breeze on your face. This was the thing what we were looking for. Anyways. I can tell you that the beach almost has no sand. There are pebbles and you must put on your slippers. Because the restaurant and the hotel are so close, you're very comfortable to have any drink anytime.
After chillinh in the water for about 1 hour this was enough for us. We took our showers, clothed and went to the city center Fira by bus. Busses are active for 24 hours a day. And it takes you directly to Fira, no matter which town you're staying. Santorini has a ring-shaped geometry. Many thousands of years ago the big volcanic eruption had occurred in the center of the island. Island used to have an "island-shape" actually. But, since the volcanic vent is at the center, much of the island's piece of land around the vent had sunk under the water. This incident has created a ring-shape land which has a little islet at the origin of that ring. This islet is the volcanic vent itself and it is still active! I'll tell you more about this.
Doing some sightseeing in Fira is one of the best things to do, in Santorini. There is a warm ambient which makes you feel that you're really in an authentic and historical summer place. The alleys are literally full of tourists from everywhere. Everybody would like to see the beautiful scenery of Aegean sea from ridge balconies of the lanes, while they were shopping 'till they drop. You may find lots and lots of options to buy t-shirts, some traditional Greek clothes, souvenirs and etc. But I can't say that Santorini is a cheap place. Most of the same souvenirs are much cheaper in Athens than Santorini.
Roaming in a crowd which is full of the Joyce of spring, makes you motivated to stay more in the city. But the fun has not begun yet. The night is falling, and those vibrant people gain much more energy instead of becoming tired. I feel obliged to take one more selfie including the beautiful sea landscape behind me once more. There is a heavy ferry traffic always!. Santorini excursions never stop.
There are bars, discos, nightclubs, and taverns in Santorini. You can choose one and enjoy the music until sunrise. Sirtos is a kind of folk music of Greek people. And you can easily join one club and see the show. Although Mikanos is renowned for the nightlife, Santorini is not bad at this as a Greek Island. We keep on wandering around and see some interesting shops. One we encountered had a board writing "Save Water, Drink Vine!" on it. I think this slogan sums up the situation on Santorini, briefly. In those kinds of summer places, it is very hard to find drinking water easily. Santorini is in this scope. But I must admit that Vinsanto was a very tasty one of the vines amongst many other kinds which I tried before. This shop sells varied vines and drinks, but not limited only. They also sell many different types of olives and its derivative products such as olive oil, olive soap, olive something...
There are large areas dedicated to grape farming on the island. Harvested grapes are only for producing Santorini vines. Because of this reason, "vine" concept is very important for the people of Santorini. Again I say, I tasted many kinds of sweet vines in my life before, but I had never found one like Vinsanto. It has a super-optimized sweetness and very balanced alcohol inside. If you ever find a chance to visit Santorini, then drinking this vine must be the first item on your to-do list, I think.
The fun of the night isn't only located indoor places but outside. You can see very beautiful shows which the people of Santorini organize themselves at every street corner. By the way, while having fun, don't forget to take a glance at the inner sea again. Probably you will see the fascinating lights of the cruising boats and ferries which give you a watching pleasure. Especially, I recommend you to go to a restaurant or a bar on the upper side of the street to watch the unique night landscape. We did so!
To be honest, I planned to finish this travelogue in only two parts. However now I see that I still have very much content to share with you which I can not cram in just 2 blogs. I will be going on sharing my photos and stories in the 3rd or (perhaps) 4th parts. I hope you enjoy my journey. If so, please comment below and upvote... See you again!
*Merhaba değerli steemit arkadaşlarım.
Bir önceki postumda sizlere Santorini adasındaki deneyimlerimi ve fotoğraflarımı paylaşmış ve Ankara'dan Atinaya, oradan da Santorini'ye olan yolculuğumu anlatmıştım.
Bu postta da maceramı anlatmaya devam ediyorum. Santorini de Kamari denilen bölgede otelimizi ayırtmıştık. Burası Santorini'de denize girilebilecek iki yerden bir tanesidir. Bu bölgede bir çok restoran yer alıyor. Çok özel deniz mahsüllerini bu bölgedeki restoralarda bulabilirsini. Tabiki ızgara ve ya kızartma tarzındaki yiyecekler de mevcut fakat burada karışık deniz mahsülleri tabağını denemenizi hararetle tavsiye ederim. Gerçekten çok leziz yapıyorlar. Buradaki bütün oteller ve otellere ait olan restoranlar kordon hattı boyunca yerleşmişler ve denize sıfırlar.
Herşey deniz kenarı boyunca olduğundan hem denize girebilir hem de istediğiniz an istediğiniz herhangi birşeyi kolaylıkla yiyip içebilirsiniz. Bizim de otele gittiğimizde ilk yaptığımız şey daha eşyalarımızı otel odasında, raflara yerleştirmeden hemen denize koşmak oldu.
Santorini adasına Temmuz'un ortasında gittik. Beklentimiz çok korkunç bir nem ve sıcakla karşılaşmaktı. Ama tam tersine hava sıcaklığı 29-30 C civarında ve hiç nem yoktu. Tam da bizim istediğimiz gibi bir ortama gelmiştik. Yalnız Kamari plajında hiç kum yok. Heryer çakıl taşı dolu ve terlik giymek şart. Ama ilginç birşey daha, denize girdiğinizde deniz tabanının alabildiğince çanak gibi düz bir kaya tabakası olduğunu farkediyorusunuz.
1 saat kadar suda serinleme seansı bizim için yeterliydi. Duşlarımızı alıp giyindikten sonra şehir merkezi olan Fira'ya gittik. Fira'ya otobüsler sürekli var. Santori'ninin neresinde olursanız olun her halükarda bu otobüslerden birine binip Fira'ya gidebilirsiniz.
Binlerce sene önce devasa bir volkanik bir patlama adanın merkezinde meydana gelmiş. Bu patlamanın sesinin dünyanın öbür ucunda dahi duyulduğu rivayet edilir. Eskiden adanın tam anlamıyla "ada" şeklinde bir geometrik yapısı varmış. Ama volkanın bacası tam merkezde olduğundan, bu baca etrafında bulunan adaya ait kara parçasının hemen hemen tamamı sulara gömülmüş. Bu olay yüzüğe benzeyen bir geometrinin oluşmasını sağlamış. Volkanın bacası ise küçük bir adacık halinde adanın tam merkezinde bulunmaktadır ve hala aktif vaziyette. Bu konuyla ilgili sizlerle ileride çok ilginç şeyler paylaşacağım.
Fira'da biraz gezmek, yalnızca, öylesine "biraz gezmek" anlamına gelmiyor. Adeta başlı başına bir hobi olabilir. Bu sıcacık ve iç ısıtan güzel ortam, size, o anda gerçekten de otantik ve tarihi bir sayfiye yerinde olduğunuzu hissettiriyor. Sokak aralarının tıklım tıklım dolu olması size dünyanın heryerinden turistlerin bu güzel yeri görmeye geldiğini hatırlatıyor. Sokakların denize bakan dik balkonlarından inanılmaz güzel bir Ege denizi manzarası izlemek paha biçilemez bir deneyim.
Santorini'de turistler çılgın gibi alışveriş yapıyorlar. Ama size Santorinin çok pahalı bir turistik merkez olduğunu söyleyebilirim. Öyle ki başka bir turistik merkez olan Atina'da satılan hediyelik eşyalarla kıyaslandığında aynı hediyelikler Santorini'de çok daha pahalı.
Gece çökmeye başladığında burada bambaşka yeni bir yaşam daha başlıyor. İnanılmaz bir enerjiye sahip insanlar bütün günün getirdiği yorgunluğa yenik düşmek yerine bilakis daha da enerjiyle dolup, kendilerini gece eğlencesine hazırlıyorlar. İşte tam da güneş batarken kendimi içte kalan denizi arkama alıp, onlarca selfime bir yenisini daha eklemem gerektiğini hissediyorum ve alıyorum bir dal :))
Adanın iç kısmında kalan denize akşamın karanlığında şöyle bir baktığınızda o yoğun feribot trafiğini görebiliyorsunuz. Santorini'ye gece gündüz sürekli bir günü birlik tur akını var ve asla durmuyor. Santorini inanılmaz yoğun bir turist talebi görüyor.
Adada bir çok bar, disko, gece kulübü ve meyhane bulabilirsiniz. Bunlardan birine kendinizi atıp gün doğana kadar tadını çıkarabilirsiniz. Sirtaki, aslında çoğumuzun aşina olduğu ve bildiği bir yunan halk oyunu ve eğlence çeşitidir. Bir çok yerde bol bol sirtaki bulabilirsiniz. Aslında bütün bunları görmeden önce ben, Santorini'yi daha çok bir balayı ve manzara olarak düşlüyordum. Çünkü gece eğlencesi deyince Yunan adaları içinde ilk akla gelen Mikanos'tur. Ama Santorinin bu kadar güzel bir gece hayatına sahip olması ve Mikanos'tan çok da geri kalmaması beni çok şaşırttı.
Gece içinde yol alırken bir mağaza oldukça ilgimizi çekti. Mağazanın tabelasında, "Suyu koru, şarap iç" yazması hoşumuza gitti ve hemen içeri daldık. Aslında bu slogan durumu güzel özetliyor. Kıbrıs, Santorini vb. gibi tatil adalarında kolaylıkla içme suyu olayı aslında o kadar da kolay değil. Ya zor bulunuyor ya da çok pahalı oluyor. Santorini'de de durum bu aslında. Ama şunu itiraf etmeliyim ki Santorini'nin Vinsanto şarabı, tatlı şaraplar içinde deneyebileceğiniz en iyilerinden birisi
Bu mağazada yalnızca şarap ya da içki satılmıyordu. Aynı zamanda zeytin, zeytin yağı, zeytin sabunu gibi bir çok farklı zeytin ürünü bulmak mümkün. Adada çok geniş alanlar üzüm yetiştiriciliği için ayrılmış. Toplanan üzümler, yalnızca şarap üretimi için kullanılıyor. Bu bağlamda, şarap, Santorini'de çok önemli kavram olarak görülüyor. E haliyle adamların binlerce yıl boyunca şarap tanrısı diye bir tanrıları varmış: Diyonisos!
Gece keyfi yalnızca kapalı mekanlarda değil aynı zamanda, dışarıda sokaktaki gösterilerle de devam ediyor. Burada yerel halktan göstericiler bu tip gösteriler düzenleyip bahşiş bekleiyorlar ve biz ateşli olan bir tanesini çok beğenmiştik.
Bütün bu eğlencenin içinde sakın olaki gece denize bakmamazlık yapmayın. Hatta mümkünse adayı yüksekten gören bir restoran ya da kafe/bar'a oturun ve manzaranın tadını çıkarın.
Doğrusunu söylemek gerekirse bu geziyi 2 Part halinde sizlere aktarmayı planlıyordum ama sanırım ben bu kadar güzel fotoğrafı ve bu kadar dolu bir içeriği yalnızca 2 tane part'a sığdıramayacağım. O nedenle bu seyahat yazısının 3. ve belki de 4. partlarını da hazırlamayı düşünüyorum. Umarım beğeniyor ve keyif alıyorsunuzdur. Lütfen yorum ve upvote'ları unutmayın. Şimdilik hoşçakalın
Fazlasıyla iyi bir yazi olmuş, fotograflar da çok iyi tabii ki. Tebrikler
Teşekkür ederim .
Photos are soo nice!
Thank you 🙏 That was a nice trip also
World of Photography Beta V1.0
>Learn more here<
Thank you for participating in #landscapephotography, the weekly selection will be released on Wednesday.
You have earned 5.10 XP for sharing your photo!
Daily photos: 1/2
Daily comments: 0/5
Multiplier: 1.02
Server time: 23:25:58
Total XP: 10.15/100.00
Total Photos: 2
Total comments: 0
Total contest wins: 0
Follow: @photocontests
Join the Discord channel: click!
Play and win SBD: @fairlotto
Learn how to program Steem-Python applications: @steempytutorials
Developed and sponsored by: @juliank
gezi yazısı yazmayı da okumayı da çok severim. elinize sağlık. merak ettiğim yerlerden birisi santorini adaları da :)
Eğer fırsatınız olursa mutlaka gidin. İnanılmaz bir atmosferi var. Ben buradan ne kadar şey paylaşsam azdır.
gidicem umarım, yakın yer zaten. Bi kısa tatilde beyaz yakalı tatili yapar gelirim.
Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by gokhan83kurt from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.
If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.
İkinci yazıyı beklediğime değdi, çok güzel resimler, çok güzel anlatım. Son gönderdiğin kayıklı resim harika, emeğine sağlık 👍
Çok teşekkürler @cashthekush. Santorini tam bir fotoğraf çekme cenneti aslında. Bol ışık, pırıl pırıl mekanlar ve beyaz binalarla mavi denizin birlikteliği.
"save water drink wine" mottosuna bayıldım ahahaha aradığım çevrecilik
Evet ya reklamın iyisi böyle oluyor heralde. Bu şekilde bir çok müşteri çekiyorlar.
Post fazlasiyla iyi hazirlanmiş 👍 diğer bağlantilariniza göz atacağim şimdii 😊😊
Teşekkür ederim.