Yabancı dil öğrenimi
Son çeyrek asırdır, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki muazzam gelişmeler toplumları birbirine daha da yakınlaştırmıştır. Bu durum beraberinde filoloji biliminin önemini arttırmış ve hemen hemen bütün dünyada yabancı dil öğrenimi trend olma halini sürekli gündem tutmuş ve gün geçtikçe de önemi giderek artmaktadır.
Sınır kavramının giderek ortadan kalktığı günümüz dünyasında, sadece yereli bilmek uluslararası literatürde yetersiz olma, lokalde sıkışmak olarak tanımlanmaktadır. Yani, sadece yereli bilmek deyiminden kastım, yaşadığımız toplumun sosyo-kültürel durumunu sadece yerel kaynaklardan edinmek, mevcut durum analizinin %50’sinden daha azına hakim olmak demektir.
Bütün olayları mevcut yerel kaynaklardan öğrenmeye çalışmak, bizleri ilgilendiren uluslararası ekonomik, sosyal ve politik durumları sadece lokal vericilerle almak, günümüzde bilgiye erişim olgusunun bizim için dar sınırlar içerisinde kaldığını gösteren negatif bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Gelişmiş ülkelere baktığımızda, yabancı dil bilgisine verilen önemin üst seviyelerde olduğunu söylemek mümkündür. Dünyanın ortak dili haline gelmiş İngilizcenin ana dil ya da resmi dil olarak kullanıldığı ülkelerde bile temel eğitim sistemleri en az iki yabancı dil öğrenimini destekleyecek vaziyettedir.
Aslında son zamanlarda ülkemizde de bu yönde bir algı oluşmuş olasına rağmen, hala doğru yönlendirme mekanizmalarının devrede olmadığı görülmektedir. Yani temel resmi eğitim içerisinde yer bulmasına rağmen hala bilindik, verimsizliği yıllarca deneyimlenmiş yöntemlerden vazgeçilmediği görülmektedir.
Bu verimsiz yöntemler şöyle sıralanabilir;
Ezber sistem,
Temel eğitimde, yabancı dil derslerinin yerel eğitimcilerce yapılması, yabancı uyruklu eğitimcilerin tercih edilmemesi (ana dili İngilizce olan). Hatta temel eğitimdeki eğitimcilerin büyük bir çoğunluğunun öğrettikleri yabancı dili temel düzeyde dahi bilmedikleri bilinen bir gerçek.
Dil öğrenimi için gerekli olan temel dört olgunun bir arada kullanılmaması (Okuma, yazma, dinleme ve konuşma). Yıllardır bu olgulardan sadece “reading” maddesi ile değerlendirme yapılmaktadır. Hatta yüksek öğretimdeki sınavlarda bile (YDS, Yökdil vb.) sadece okuduğunu anlama üzerine kurulu bir sistem devam ettirilmektedir.
Peki Neler yapılabilir?
Bence çalışmayan bu sistemi devam ettirmektense, yeni yöntemler geliştirilene kadar, yabancı dil eğitiminin iyi olduğu, yabancı dil bilme oranının yüksek olduğu ülkelerdeki modeller incelenebilir. Hatta dil gruplarına göre (Türkçe Ural-Altay dil grubunda) iki şekilde incelenebilir. Yani bizimle aynı dil grubunda olan ülkeler de incelenebilir. Zira farklı dil grubunda olduğumuz için, Hint-Avrupa dil grubundaki İngilizceyi öğrenme süreci biraz daha uzamaktadır. Bu bile temel yabancı dil eğitiminde üzerinde durulacak büyük bir sorundur.
Aslında bu paylaşımımda ülkemizdeki temel yabancı dil eğitimine köklü bir çözüm olacak yöntemlere sunamayabilsem de, en azından bu platformdaki arkadaşlarla kendim için yararlı gördüğüm yöntemleri paylaşmak istiyorum. Gerçekten yararlı olacağını düşündüğüm yöntemleri sıralarsam aşağıdakiler gibi özetleyebilirim (Yabancı dil olarak İngilizce dilini ele alırsak);
- Gramer olayına çok fazla takılmamak gerekir, özellikle yabancı dil sınavlarına hazırlananlar genellikle sadece grameri tam olarak öğrenmenin sorunu çözeceği düşüncesindeler. Bilinmelidir ki gramer işin sadece %15’ini oluşturmaktadır.
- Sadece İngilizce-İngilizce sözlük ve tesarusların kullanmak.
- Sevdiğiniz yazarların İngilizce roman ve öykülerini okumak. Özellikle kısa kısa bölümlerden oluşan (bölüm sayfa sayısı maksimum 15-20 sayfa olan) romanları tercih ediniz. Örneğin; Dan Brown, James Peterson, Stephan King, George R. R. Martin vb yabancı yazarlar ile Elif Şafak, Ahmet Ümit vb Türk yazarların ingilizce çeviri kitapları bu amaç için okyunabilir.
- Basını yabancı web sitelerinden takip ekmek. BBC, VOA (Voice of America), Hurriyet Daily News, Google News vb. Siteler İngilizce içerik için gerçekten yararlı sitelerdir.
- İngilizce altyazılı film, dizi vb. videolar izlemek. Türkçe altyazılı izlemek bence İngilizce öğrenimini sekteye uğratabilecek bir yöntemdir. Ama İngilizce altyazılı izlemek hem dinleme hem de okuma ve anlama becerisini geliştirecek bir yöntemdir.
Listening ve Reading için dizi izleyin
- Mümkün mertebe devamlılığı olan yabancı bir dizi seçmek daha yararlı olacaktır. Ben bunun bayağı bir faydasını gördüm. Öneri olarak Lucifer, Mr. Robot, Person of Interest, Game of Thrones, Black Mirror ve Netflix dizileri tercih edilebilir. Ama mutlaka İngilizce altyazılı olarak. Bazen dizideki replikleri kendiniz de senkron bir şekilde seslendirebilirsiniz.
Speaking için online arkadaş bulun
- Haftada birkaç defa online olarak iletişime geçebileceğiniz 2-3 konuşma arkadaşınız olsun. Ana dili İngilizce olursa sizin için telaffuz, gramer vb hatalarınızın düzeltilmesinde yönlendirici olabilirler.
İngilizce blog yazın
- İngilizce olarak günde en az bir sayfalık bir blog yazabilirsiniz. Bunu yaparken Grammarly vb bir program kullanabilirsiniz. Grammarly, kullandığım gerçekten yararlı bir program. Firefox eklentisi olarak kurabilirsiniz. Sadece gramer hatalarınızı düzeltmekle kalmaz aynı zamanda anlamsal düzenlemeler de yapmanızı sağlar.
Sesinizi kaydedin
- Mobil cihazlarınızı veya bilgisayarınızı kullanarak günde en az iki dakikalık İngilizce bir konuda konuşarak ses kaydınızı alınız. Bu yönde birçok program mevcut. Bu sayede telaffuzunuz üzerinde hakimiyet sağlamış olacaksınız.
İngilizce müzik dinleyin
- İngilizce şarkıların bu süreçte lyrics’leri ile dinlenmesi. Bu tarz klipler Youtube gibi video paylaşım sitelerinde çokça mevcut.
Bu liste uzayıp gidebilir, ama sizi sıkmamak adına burada bitirmek istiyorum. Steemit platformu yabancı dilinizi geliştirmeniz için bence biçilmiş bir kaftandır. Çünkü bazı durumlarda daha çok okuyucuya erişebilmek için İngilizce paylaşımlar yapmak isteyebilirsiniz. Bu durum belirlemiş olduğunuz İngilizce öğrenme yöntemlerinizi uygulamanız için tetikleyici niteliktedir. Çünkü böyle bir amaç edinilmediği takdirde genellikle hevesle başladığımız birçok eylemi yarıda bırakabiliyoruz.
Aslında İngilizce öğrenme teknikleri, deneyimlerin paylaşılabilmesi, yeni yöntemlerin geliştirilmesi vb bir konuyu @kusadasi ekibine bir proje önerisi olarak sunmak isterim. Umarım değerlendirilir.
mükemmel posta kardeşim
İçeriğiniz coogger projesi tarafından seçilmiş olup 10 hesap tarafından upvote atıldı içeriğinize upvote atan cooggerup botu hakkında ve bu oluşum hakkında detaylı bilgileri aşağıdaki adrese tıklayarak öğrenebilirsiniz.
https://steemit.com/coogger/@coogger/cooggerup-nedir-ve-discord-kanalimiz
Bizimle discord üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
Discord : https://discord.gg/jkRYBQ8
Bir dahaki sefere sizi daha hızlı bulabilmemiz için coogger etiketini kullanabilirsiniz.
Güzel noktarala değinmişsiniz, bir kaç gün önce ben de bu konu hakkında bir yazı yazmıştım, belli ki siz de farkına varmışsınız.
Sesinizi kaydedin önerisi yerine bir başkasını yani bir ingilizi veya amerikalıyı taklit ederek aslında daha iyi bir speaking ve telafuz geliştirilebilir. Kendi sesine alışınca yanlışlar bir yerden sonra doğru gelebilir. Veya ingilizce podcast dinlenebilir.
Tesekkur ederim yorum için.
Haklısınız, shadowing yöntemiyle taklit etmek gerçekten yararlı bir yöntem telaffuz için. Bunun icin de mobil uygulamalar mevcut. Gercekten de shadowing yönteminin çok faydasını gördüm, tavsiyeniz için teşekkür ederim.
Ama sesi kaydederek ana dili İngilizce olan bir arkadaşa ara ara gonderilebilir ve geribildirim istenebilir. Burda amaç 2-3 dakika boyunca durmadan bir konu hakkında konuşabilmek. Genellikle Toefl ve Ielts gibi sinavlara hazırlanırken bu yöntem işe yarıyor, cunku sınavda 2-3 dakika bir konu hakkinda konusmanizi isteyebiliyorlar.
Bu arada şimdi Paylaşımınızı okudum, gerçekten güzel bilgiler vermişsiniz. Paylaşımımın sonuna da not olarak ekledim.
You just received a 19.22% upvote from @honestbot, courtesy of @racoo!
Paylaşım için teşekkür ederim @racoo, gerçekten çok yararlı bilgiler, uygulayacağım.