Dünyanın ilk ve tek çocuk bayramı 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramının ülkemizde kutlanması ne kadar güzel değil mi? Ulusumuzun kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dünya çocuklarına armağan ettiği bu günde, çeşitli yaş gruplarından çocukların birbirinden şık cicili bicili elbiseleriyle yaptıkları minik ve şirin gösteriler hepimize o dönemlerini hatırlatıyor. Zaten 06 ve 10 yaş arasında insanın hafızasında kalacağı en güzel anılar bu dönemlerde yaşanıyor. Tabii birçok 23 Nisanı yaşamış birisi olarak küçük bir anımı ben de paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi bahar aylarının günü gününe uymayan havası bazı 23 Nisan etkinliklerinde kötü sürpriz yapan yağmur yağışı ile bir anda kargaşa yaşanmasına neden olur. İşte benimkisi de böyle bir durum.
İlkokul 4. sınıfta katıldığımız 23 Nisan etkinliğine giderken aslında hava çok güzel ve güneşliydi. O yüzden ne ailem ne de benim aklımıza yağmur gelmediğinden yanımıza şemsiye almadan okulun yolunu tuttuk. Fakat daha okula varmadan hafifçe havanın kararması bizi endişeye sevk etmeye yetti de arttı bile. Ancak eve geri dönüp şemsiye alma gibi bir ihtimalimiz yoktu o yüzden yolumuza devam ederek okula ulaştık. Kapalı havanın rüzgâra dönüşmesi fazla sürmedi, ancak etkinlikler dışarıda yapılacağından içimizdeki o endişe ile birlikte gösterilere başladık.
Benim etkinlikteki görevim arkadaşlarımızın sahneleyeceği minik bir tiyatro dekorunun önünde sunum yapmaktı. Ufak tefek atıştıran yağmura aldırış etmeden sıramız geldiğinde sahneye çıktık ve ben sunuma başladım. İyice artış gösteren yağmur elimdeki kâğıtları ıslatınca yazılar birbirine karıştı. Yinede sunuma devam ederken artık yağmur tiyatro sahnesini imkânsız hale getirdi. Ailem ve öğretmenlerimiz “hadi gel yağmur dinince devam ederiz” dediler ve okulun bahçesindeki tentenin altına toplandık. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum ama birkaç dakikadan fazla olamaz aniden üzerimize yaklaşık bir kova su boşalıverdi. Meğerse bizi yağmurdan koruması için altına sığındığımız tentenin orta kısmına o kadar çok yağmur suyu birikmiş ki tentenin azda olsa yırtılmasına neden olmuş.
Öğretmenlerim ben ve birkaç arkadaşım buradan boşalan suyun altında kaldık. Tabi hemen okul içerisine geçip kurulandık. Fakat o kadar hazırlık yapmıştık sunum ve tiyatro için biraz su yüzünden vazgeçmezdik. Bu arada bize özel sürpriz yapan tentenin inadına ben sunumumu yaptım arkadaşlarımda kısa oyunu sahneledi. Öyle ya hayatta karşımıza çıkan ufak tefek zorlukların bizi yenmesine asla müsaade edemeyiz. Bu bayramı bize armağan etmek için canlarını hiçe sayan, binlerce büyük çileyi göğüsleyerek zorlukları aşmasını bilen bir milletin çocukları olarak bu kadar küçük bir zorluk yüzünden başarıdan vazgeçemezdik.