Tarihte birçok ülke kurulup batmış ve bu böyle tekrar edip durmuş. Peki neden? Büyük kuvvetlere sahip olan ülkeler yıkılabilir mi? Roma, Pers Krallığı, Babilistan… gibi tarihte sayısız uygarlığın kurulup ve yıkılmasının bir sebebi var. Yeni bir şey meydana geldiğinde önceden var olanın mantıksız ya da liyakatsiz olan kısmını ıslah edip çevredeki başka şeylerden üstün gelerek gelişmiştir.
Bitcoin, ilk başta kitleselleşmiş bir dijital paraydı. Fakat kendisi büyük bir sayı oluşturamadı. P2P (Değişimli system) sadece bir kaç geliştiricinin ilgilisi çekmişti. Ama bitcoin, doğurup değerlendiren mekanizmaya bakarsak tarihteki olaylar ile pek bir farkı olmadığını görürüz. Bitcoin’in değerli olmasının sebebi geliştiricilerin tanıtımı ile kullanıcıların ihtiyaçlarına göre özgürce alabilmesidir.
Bitcoin ile benzer Kripto para, kuvvete karşı bir direnci vardır. Güçlü bir kuruluşa karşı, keyfe göre bir şeyler söylenemez ve o kuruluş , karantina altına alınamaz.
- Herkes gizlilik ve aldatmaca olmadan bir cüzdan oluşturabilir.
- Değere sadece piyasa kullanıcıları karar verir.
- Blok Zinciri teknolojisi sayesinde hack’e karşı güvenlidir.
- İnternet olan her yerde kullanılabilir. Bu özellikler politik açıdan hassas olan kullanıcılar için bir sığınak sunmaktadır.
Elbette gayri resmi ülke teşkilatları ya da suçlular için iyi bir sığınak da oluyor ama hükümet otoritesinin şiddet ve baskılarından kaçan insanlar için de iyi bir sığınak olmaktadır. Yaşadığımız bu dünyada güzel şeyler de olmakta kötü şeyler de olmaktadır. Her ülkenin hükümeti suçluları bahane edip daha fazla kontrolünü ussallaştırmıştır. Bu yüzden hükümet otoritesi yavaş yavaş daha fazla yetkiye sahip olmaktadır. Yanlış bir insanın, ülke otoritesini ele geçirdiği döneme biz de denk geldik. Servetim haczedildi. Hayatımı geçirdiğim yerden sanki kaçar gibi çıkıp hayatımı kurtarabildim
İşte kripto para böyle bir hükümet otoritesinin kontrolünden uzak, paranın özgür olduğu bir bölge oluşturdu. Her zaman özgürlük ve kontrol birbiriyle içiçedir. Bizi kontrol eden grupların disiplinli, ahlaki ölçülü ve adaleti temel alarak hareket edip etmediğini, sivillerin kontrol edebileceği bilgiler oldukça yetersizdir.
Böyle hükümetin gayri tenasüp otoriteye sahip grupları halkı kandırıp yolsuzluk yapabilecekleri ortamı hazılamış olurlar. Yukarıda sözü edilen imparatorlukların yıkılışlarında ortak noktalar var. Onlar hata ettikleri için yıkılmalarından ziyade insan toplumunun paradigmasının değişip bu değişime uyum sağlayamayan teşkilatın yok olmasıdır. Yenilik başlayınca var olan şeylerin yerine geçer. İnsanlar gitgide var olan şeyleri bırakırlar. Kripto parayı basitçe yeni bir mal ya da kavram olarak düzenlemek oldukça zordur.Kripto para her şeyi aşıp büyük kültürün parçası olmaktadır. Alışkanlıklarımız ve yaşadığımız hayat tarzına kadar her şey değişecektir.
Gelecek bilimci Alvin Toffler, insan toplumunu 3 paradigma olarak ayırıp bunları “Dalga” olarak ifade etmektedir.
1.Dalga Tarım ve Yetiştirme teknolojisi: Tarım, yetiştirme imkanlara göre özel mülkiyet oluşturup nasyonalizmi hazırlayıp artan ürünleri kullanıp ticareti geliştirmiştir.
2.Dalga Sanayi Devrimi: Aletler aracılığıyla daha hızlı ve büyük miktar üretim sistemi oluşmuştur. Tektipleşme, merkezileşme, özeksel yönetim bu dönemin özelliğidir.
3.Dalga Bilgi Devrimi: İnsanların zihin gücü genişleyip bilgisini üretime çevirip toplumu değiştirmiştir
Alvin Toffer’in öngörüsü gibi bizler çoktan 3.dalga olan bilgi devriminde olduğumuzu anlayabiliriz.
Dijital teknoloji geliştiğinden verileri ele almak kolaylaştı. İnternetin hızının artmasıyla farklı bilgisayarlarla network ağı kurmak gelişti. Ayrıca her ülkeyi birbirine bağlayan internet oluştu.
İlk başlarda internet hükümetin dağıtımı ve hükümetin tekelindeydi. İnternet aracılığıyla toplumun ne kadar değiştiğine hepimiz katılmaktayız. Dünya daha fazla yakınlaşıp birçok insan kendi hayatlarını kolayca diğer ülkelerle kıyaslaya bilecek durumdadırlar.
Gücü elinde bulunduranların halkı daha fazla sömürmeleri ve onları kullanmaları zorlaştı. Bu yüzden gücü elinde bulunduranlar zayıflayan güçlerini yeniden güçlendirmek için gayret etmektedirler. Bu gayretlerin arasından birisi de MCAA( Marie Curie Alummni Association)dir. Bu şey yüzeysel olarak vergi kaçakçısı ve kara para hareketlerini kontrol etmeyi amaçladığını öne sürmekte fakat gerçek amacı tüm dünyadaki sermayelerde birlik sağlayıp bu parayı kontrol altına almayı amaçlamaktadır.(Bu kısım gerçektir.)
Her zaman ülke iktidarı, kendi davranışlarını akla uygunlaştırmıştır. Tarihe bakacak olursak ülke için ahlaki açıdan cinayet işlemeden çekinmeyip suçluların verdiği zarardan daha fazla siviller, devletin şiddeti içinde kaybolup gitmiştir.
Kripto paranın hareket etmesi interneti, hükümetin demokratikleştirmeye geldiği gibi parayı demokratikleştirmesiyle birlikte bir çok var olan systemi yerle bir edecektir.
Kripto paranın dijital bilgi teknolojisinden başlayan 3.dalga bilgi devriminin büyük bir kısmına sahip olduğunu anlayıp, basit bir spekülasyon ya da aldatıcı teknoloji olarak düşünüp yanılgıya düşmemelidir.
Bu büyük dalga, hükümet ya da kuruluşun da engelleyemeyeceği ileride bizlerin hayal bile edemeyeceği büyük değişimin temeli olacaktır.
Elbette çok fazla kripto para içinde hangi kripto paranın hayatta kalacağı ise başka bir sorun.
G20 zirvesi sonuç bildirisindeki 10. madde açıklamasında kripto para piyasasına mevcut bir şekilde yasal düzenlemeler gelecek ve kripto paralar zamanla ekosistemde kabul edilebilir hale gelecek. Benim de temennim bu yönde @coinplugturk
This User is on the @buildawhale blacklist for one or more of the following reasons:
• Spam
• Plagiarism
• Scam or Fraud
Please show support show your support for @spam-detector by following and upvoting this post.
Thank you for your support.