Mike, çölün esen rüzgarıyla birlikte önce ateşin kokusunu, ardından ise yüzüne doğru savrulan külleri hissetti. Her gün ürünlerini satmak üzere Cody’e giderken kullandığı bu yolda ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyordu. Bu durum Mike’ı biraz tedirgin etti. Her gün türlü suçun işlendiği Vahşi Batı güvenli bir yer sayılmazdı. Aklındaki şüpheyle küllerin yayıldığı yöne doğru temkinli bir şekilde yaklaştı. Her için hazırlıklı olmayı öğrenmiş olduğu bu çölde fark etmeden sağ eli Smith Wesson 357 Magnum marka silahına uzandı. Biraz daha yaklaşmıştı ki yerde yatan bir adam gördü. Yerdeki bu ıslaklık kan olmalıydı. Yaşayıp yaşamadığını kontrol etmek için yanına iyice yaklaştı. İstemsizce silahına giden eli yine istemsiz bir şekilde silahından ayrılmıştı. Yerde kanlar içinde yatan bu adam ona zarar verebilecek durumda değildi. O sırada yerdeki adamın tanıdığı birisi olduğunu fark etti. Bu bütün kasabanın ödül avcısı olarak bildiği Sam’in ta kendisiydi. Mike, yaşadığını umarak elini Sam’in boğazına doğru götürdü. Sam’den geriye kanı tamamen boşalmış, soğuk bir beden kalmıştı. Mike burada neler olduğuna anlam vermeye çalışırken Sam’in cansız bedenini sırtlayarak arabaya doğru ilerleme başladı. Yol boyunca aklında binlerce soru ve senaryo ile kasabaya ulaşan Mike’ın ilk işi kasabanın şerifi Carter’ın yanına gitmek oldu. Kapıyı bile tıklatmadan içeri dalan Mike’ı gören Carter bir şeylerin ters gittiğini hemen anlamıştı. Mike neredeyse soluk almadan başından geçenleri anlatmaya çalışıyordu. Sam’in cansız bedenini gören Carter’ın ise kafasında neler dödüğüne dair senaryolar oluşmuştu bile.
Güneş yerini çoktan aya bırakmıştı ve Cody’de sadece barda bira içen birkaç kasaba sakini vardı. Bir de kasabaya atlarının üzerinde iki yabancı giriyoryordu. Gecenin sessizliğini bozan Billy oldu:
-Çok iyi bir dostsun John. Sam’in beni kullandığını yıllarca anlayamamıştım. Sen söylemeden de anlayamazdım. Keşke daha önce karşıma çıksaydın.
+Gerçek dostluklar bu günler için var Billy. İlk günden beri Sam’in o her şeyi bilen, planları ben yaparım, her şey benden sorulur havasından nefret etmiştim. Seni de kullandığını görünce bir şeyler yapmamız gerektiğine karar verdim.
-Çok aptalım. Nasıl oldu da yıllarca benim dostum olduğuna inandım. Bütün kararları benim yerime o aldı, bana hiç sormadı bile. Senin sayende adam yerine konulduğumu hissediyorum.
+Merak etme Billy bundan sonra yanında gerçek bir dost var.
Billy’nin kendisine bu kadar minnettar olduğunu gören John planının tıkır tıkır işlediğini düşünerek hafifçe gülümsedi. Yıllardır fırsatını kolladığı zengin olma hayalinin önünde her zaman bir Sam engeli olmuştu. Billy denen bu aptalın sayesinde Sam’den kurtulmuştu. Şimdi geriye planın ikinci ve üçüncü aşamaları kalmıştı. Önce Jesse James’i bulacak, ona ortaklık teklif edecek ve bugüne kadar biriktirdiği hazinesinin yerini öğrenecekti. Ardından önce Billy’nin yardımıyla Jesse James’i paketleyecek ve başına konan ödülü almak için hazır hale getirecek, ardından ise salak Billy’den kurtularak bütün bu paraların sahibi olacaktı. Ancak hesaba katmadığı bir şey vardı. Geride bıraktıkları ceset,kasabanın zeki şerifi Carter için büyük bir ipucuydu.
Yanında birkaç adamıyla birlikte Carter hemen yola koyulmuştu bile. Sebebini az çok tahmin edebildiği bu grup içi infazın failleri John ve Billy’nin Cody’e geleceğini adı gibi biliyordu. Onlar Jesse James’i ararken Carter’da onların ensesinde olacaktı. Herkesin ayrı ayrı planlar kurduğu bu sessiz geceyi acaba ilk kimin silah sesi bozacaktı?
eline sağlık güzel olmuş kendi yazım olmasa devam ederdim.