Buradaki ilk yazım. Hesabım onaylanmadan önce steemit te ufak bir gezinti yapmıştım. Bu nedenle Kuşadası projelerine katılmayı düşünüyordum. Yetişebildiğim proje stres konulu oldu. Bu nedenle stres ile nasıl başedebildigimi anlatacağım.
Stresli anlarımda kalbimi biri eline alıp sıkıyormuş gibi hissediyorum. Bu his bazen 10 dk bazen 10 saat sürebiliyor. Stresi neyin yarattığına ve nereden geldiğine bağlı. O anlarda hissettiğim o soğuk soğuk terleme hissi ve ardından gelen mide bulantısı beni çok rahatsız ediyor. Çok fazla duygusal bir insanım. Daha çok kendimi kırıldığım için değil de karşı tarafı üzdüğüm için ya da sevdiğim biri benim hakkımda yanlış fikirlere kapildigi için üzülebiliyorum. O anlar da durumu nasıl hallederim, nasıl toparlarım düşünceleri aklımda beliriyor. Hatta her ihtimal film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. O an ben oracıkta ölüversem hiç bir şey hissetmezmişim gibi geliyor. Öylesine kendimden geçiyorum :( Bu durum hayli can sıkıcı ve ben bu durum karşısında gün geçtikçe daha da yoruluyorum.
Çok kısa süreli bir stres yaşadıysam eğer bu durumdan sıyrılmak daha kolay oluyor. Şöyle etrafıma bakıp yeni bir şeylerle uğraşmaya başlamak beni kendime getiriyor. Hazır da çay varsa çayımı doldururum. Ardından kalbimi sıkan o halde ile yalnız kalıp derinlemesine onu incelerim. Derdim neyse her şeyi kağıda yazmayı uygun görürüm. Hatta daha sonra kağıda yazdıklarımı sorun yaşadığım kişiye vermek, onun da okumasını sağlamak beni çok rahatlatır. Ben stres halinden kim ile sorun yaşadıysam, konuşarak, yazışarak kısaca iletişim kurarak kurtulabiliyorum. Sorun tamamen kendimle ise de kendime yazıyorum:) bu gerçekten çok çok çok iyi geliyor :) büyüklerimiz derdiniz varsa suya anlatın o alır götürür demişler. Ben de kağıda kaleme dökülüyorum. tabiki yanında olmazsa olmaz çay ile...
Sonraki proje için geleceğe dair umutlarımızı, yapmayı istediğimiz şeyleri ve varsa hayallerimizi anlatalım istiyorum :)