Yaş 60. Ağızdaki dişlerin çoğu dökülmüş. Üzerinde temiz ama eski kıyafetler. Yüzünde yılların ve verilen emeklerin getirdiği yorgunluğun eseri olan kırışıklar. Eller odunculuğun etkisiyle nasırlaşmış ve çatlamış. Bakışlar sessiz ama umutlu. Hemen yanı başında eşi. Yıllar onu sanki daha da küçültmüş. Yoksa çekilen sıkıntılar mı? Bilinmez… Tipik Anadolu kadını. Başında eşarbı, üzerinde çiçek motifli elbisesi, utangaç bakışlar. Eşinin bir adım arkasında sanki ondan güç alırcasına.
Çalıştığımız yere geldi amca bahçedeki ağaçları budamak istediğini belirterek. Ama kimin içi el verirdi ki 60 yaşındaki bir adamı ağaca çıkartarak bunları yaptırmaya? Israrların ardı arkası kesilmedi. Çalışanlardan birkaçımız sonunda ikna ederek (sadece Ramazan’dan dolayı olduğunu da belirterek) yardım ettik amcaya. Zorla da olsa kabul ettirdik sonunda. Sevindi ama içindeki burukluğu gizleyemedi. Sadece teşekkür edebildi.
İnsan sonra soruyor kendine ister istemez bu iş beğenmeyen gençlerin niyetini. Dilenciler mesela hiç utanmıyorlar mı böyle yıkılmaz çınarları gördüklerinde? Ramazanın berekettir. Hayırlı Ramazanlar…