Merhabalar , Ben Selçuk Akbaş bu siteye deneme amaçlı olarak katıldım aslında tam olarak ne yazıcağıma dair hiç bir fikrim.
25 yıldır yaşıyorum ama sorarsanız gerçekten kaç yıl yaşadın diye ben de kestiremiyorum genç yaşımda kendime göre başarılar elde ettim hep yükselmeyi hedefledim her zaman attığım bi adımda sonuna kadar gitmeye gayret gösterdim ufak tefek tecrüberler kazandım en azından bunlardan bahsediyim diyorum, şayet sizi sıkmazsa.
Hemen Hemen 10 yaşımdan beri hep ticaretin içindeydim isteyerek olmadı tabi bu durum ama bir şekilde içinde bulununca insan kopamıyor, ve bu sebeple anlatmak istediğim şeyler çoğunlukla ticaretle alakalı olacak ; aslında kopamama sebebini hep şu olarak görüyorum neye inanırsak inanalım ortalama ömrümüz 70 80 yıl ve bu süreç içinde kendi kafamda yıkamadığım tek tabu sanırım 'zaten sınırlı olan bir hayatı neden risksiz yaşayıp sabit kazançlara göre devam ettirmek olsun ki' cümlesi oluyor. Bu yönden de hep girişken ve cesur davranıyorum. Tabi dezavantajı da kendim de olan cesurluk ve girişkenliğin tüm limitlerini ticarette kullanıyor olmam.
İnsanlar için aslında fırsat ne nedir belki tartışılır fakat bence en basit anlatımı 1'den fazla artısı olan durumların bir araya gelmesi fırsattır ve bugüne kadar hep karşıma çıkan fırsatları değerlendirmeye çalıştım bunun illaki kötü dönütleri de oldu hatta fazlasıyla kötü dönütü olan durumlar da yaşadım. Sadece şunu bildim ki pişman olmak en beter bağımlı hastalıklardan birisiydi ve benim bu hastalıktan uzak durmam gerekti her zaman duyarsınız bir insan ya bugüne kadar yaptıklarımdan hiç pişman olmadım der ya da yaptığım her şeyden çok pişmanım . Ben hiç pişmanlığın azını veya çoğunu duymadım sizin ticaret, gelir gider veya ekonomi hayatınız da her ne diyorsanız bence bu olmamalı pişmanlık bataklığa düşmek gibi bir kere pişman olursanız devamında attığınız her adım verdiğiniz her karar da pişman olursunuz.
Umarım kimse zaten belirli bir zamanı olan ömürünü pişmanlık bataklığında geçirmez.
Diğer yönden para dediğimiz kapıt parçası o kadar gariptir ki kimse onu sevmez veya onun sevilmesi yadırganır ama onunla yaptığınız bir yatırım onunla aldığınız bir araba onunla yediğiniz yemekler tatlılar çok beğenilir çok sevilir ya da onunla aldığınız bir hediye. Aslında sevilmemesi taraftarıyım yani para hiç olmasın herkesin de bir görevi olsun ve yaşam hiç para olmadan devam etsin fırıncı ekmek yapsın manav serasında yetiştirdiği ürün yetiştirsin her şey bunun gibi devam etsin ve bunu herkes görev olarak yapsın kimse kimseye bir şey ödemesin. Sonra da insanın aç gözlülüğü ortaya çıksın bir karşılık ödemediği için en güzelini almaya çalışsın en lezzetlisini almaya çalışsın bu durum da kaos yaratsın ki işte o zaman o para kazancaz dediğinizde sen bunu para için mi yapıyosun tepkisi veren insanlara para aşığıyım paraya tapıyorum diyesim geliyor ki bazen diyorum parayı seviyorum diyorum. Aslında bunu şu şekilde düşünüyorum çevrenizde sürekli oksijeni seviyorum diye dolaşan insan olmadığı için hatta hiç oksijeni seviyorum diyen olmadığı için parayı seviyorum diyen insanlar da yadırganması çok doğal , o kadar anlatımı özetleyen bir cümle bence para oksijen gibidir olmazsa yaşayamazsın ve biz ülke olarak okuyucular belki farklı ülkeden olacak ama biz Türkiye olarak nasıl oksijenimizi ağaçları keserek yeterince ağaç var diyerek yok ediyorsak para kazanmaya da bir şeyler üretme de ne gerek var fazlasına diyerek ekonomimizi yok ediyoruz.
Herkesin aslında para ile bağlantısı oksijen ile olan bağlantısı gibi ama bunu kabul eden kitleler , gelişimi ülkeler sıralamasında çok daha net görünüyor.
Site bu şekilde ilerliyorsa aklıma gelen her şeyi yazmayı düşünüyorum , buraya kadar okuduysanız gözünüze sağlık.
✅ @selcukakbas, I gave you an upvote on your first post! Please give me a follow and I will give you a follow in return!
Please also take a moment to read this post regarding bad behavior on Steemit.