Bakın, bu benim için çok enteresan bir konu çünkü bu konuda gerçek bir perspektifim olduğunu düşünüyorum. Dünyadaki en iyi girişimcilerin bazıları ille de büyük bir idealle yola çıkmadılar. Bir fikir ve hareketle başladılar. Jeff Bezos Amazon’u kurmakla başlamadı, önce internetten kitap satmakla başladı. Zuckerberg 18 yaşında Facebook’u kurmadı. Üniversitesi için, sonradan elle tutulur birşey olacak bir araç inşa etti. Bu fikir + hareketti. Sürekli tekrarlama ve uygulamayla. Piyasanın durumuna göre hareket ederek ve başarıya giden yolda üç kat daha fazla uğraşarak. İdealse bunların arkasından geldi.
Bana gelirsek, ben her zaman büyük birisi olacağımı biliyordum. Altı yaşında, limonata satarken kendimde farklı birşeylerin olduğundan haberdardım. Üniversiteye başlamadan garaj satışlarından aldığım beyzbol kartlarını, oyuncakları ve farklı öğeleri satarak her haftasonu binlerce dolar kazanıyordum. Onsekiz, ondokuz, yirmi yaşlarımda ise muhteşem bir başarı edeceğime dair kafamda kesin bir resim oluşmuştu.
Ondört ya da onbeş yaşında asla New York Jets’in oyun kurucusu olamayacağımı anlamıştım. Onun yerine takımı satın alacaktım ve bu da benim idealimdi.
Kişisel kuzey yıldızım.
O yüzden bakın, ister girişimci ister sanatçı olun ya da bir şirketin iki, yirmiyedi, kırkyedi numarası, gerçeğin apaçık ortada olduğuna inanıyorum. Benim için, genelde, uzun bir özfarkındalık süreci ön plandaydı. Kendimi anladıkça daha çok başarılı olacağım posizyonlara girmeye çabaladım. Okul bittiğinde, yirmiiki yaşında müthiş bir satıcı olduğuma inandım. Vaynermedia’yı ya da gelmiş geçmiş en iyi dijital acentayı kurma öngörüm yoktu. Bildiğim tek şey satış konusunda iyi olduğum ve bunun bir gün büyük bir şeye dönüşeceğiydi.
Duygusal zeka hakkında pek düşünmedim. Hatta bu kelime ağzımdan bile çıkmadı. İşlemler hakkında da pek kafa yormadım. Ya da liderlik yahut içerik üretme. Tek bildiğim birşeyler satabildiğimdi. Doğru mudur?
O yüzden geçtiğimiz yirmi yıl boyunca kendimi daha iyi tanıdım ve başarı kendi kendine yoğunlaştı. Kendinize güveniniz arttıkça da devamlı olarak ivme kazanırsınız. Yapmak her zaman benim en iyi stratejimdi. Her gün devam ederek. Çok çalışma. İşe asılma ve iş bitirme.
Yani bu makaleyle eğer birşey aşılayabileceksem, demek istediğim ideallerinizin olması kötü birşey ya da alakasız birşey demek değil. Sadece eğer şu an bir idealinizin olmadığı bir noktadaysanız bu önemli değil. Her zaman önce iş bitirmeyle başlayıp sonra işlerin inceliklerini öğrenebilirsiniz. Biliyorum ki birçoğunuz “Güzel bir fikrim yok.” ya da “Nerede bitireceğimi bilmiyorum.”larla uğraşıp duruyorsunuz. Ama işin aslı bunların çok bir önemi yok. Öngörü her zaman harekete geçmekle inşa edilir. Kullanmayı en çok sevdiğim örneklerden biri Wallmart’ı 44 yaşında kuran Sam Walton’dır. Bu örnek size gerçekten iş anlamında berbat durumda olup, önümüzdeki 15 yıl boyunca hiçbir şey ama HİÇBİR ŞEY yapmayıp sonra bir anda sizi haritaya yerleştirecek şeyi inşa edebileceğinizi gösterir. İşte bu kadar da basit.
Yani gerçek şu ki, benim idealim Jets’i satın almak, stratejim ise gecemi gündüzüme katarak çalışmaktı. Sürekli olarak hareket halinde olacaktım.
Devamlı yapacaktım. Sonradan da bu “Harika, Wine Library’yi kuracağım” a dönüştü. Daha fazla şarap satacağım. Eğilimler konusunda haklı olacağım. Bir websitesi kuracağım. E-ticaret yapmayı deneyeceğim. Daha fazla dükkan açacağım. Sonuçta bu fikirlerden hangisinin işe yarayacağını ya da beni nereye götüreceğini bilemezdim fakat bunların ne yapmaya çalıştığımın temelleri olduğunu biliyordum. Şimdiyse bakıyorum ve komik geliyor, çünkü hiç olmadığı kadar fazla çalışıyorum. Günlerim dakikası dakikasına planlanmış durumda. Colin isimli harika bir yazarı işe aldım ve size olan biteni anlatacaktır. Bana bu makaleyi yazmak amacıyla röportaj yapmak için haftalardır ısrar ediyor ancak fazladan 10 dakikam bile yok.
DailyVee’yi işte bu yüzden yapıyorum. Nasılda yoğun olduğunu görün diye. Devinim. Devamlı hareket halindeyim. Her gün, her zaman, sonsuza kadar. Çoğunlukla, geleneksel iş yoğunluğunda dinlenecek hiç zamanım yok.
Bütün stratejilerim tamamen önüme çıkan fırsatlarla oluştu. Eyleme geçmekle. Önceleri ailem için büyük bir şarap dükkanı açmaktı. Sonraları “Aman Tanrım, insanların ne yaptığını anladım! Belki de yatırımcı olmalıyım!” Bu beni silikon vadisiyle tanıştırdı. Silikon Vadisi de teknolojiyle ve dünyanın nasıl kökünden değişeceğini anlamamla.
Bunu anladığım an dünyanın en büyük şirketlerinin etkileneceğini çözdüm ve dünyayı rahatsız etmeye karar verdim. Bunun en kolay yoluysa bir acente kurup çalışmaktı. Fortune 100'e giren şirketlerle iletişime girmek ve yaparak öğrenmekti. Çalışmak. Çalışmak. Çalışmak.
Bu beni şimdiki idealime doğru itti. Bir anda “Aman Tanrım! Hayatımın sonuna kadar kullanabileceğim, iletşimin Ölüm Yıldızı’nı kurabilirim. Sonrasında ise daha küçük markaları satın alıp kendi pazarlama süzgecimden geçirip 10 milyon dolarlık şirketleri markalaştırmayla milyar dolarlık şirketlere dönüştürebilirim.
Geçtiğimiz üç, dört, beş senedir tamamiyle makro strateji olan bu şeyi inşa etmeye çalıştığımı biliyordum. Fakat bu hep hareket halinde olmayla gelişti.
Satış yapma konusunda obsesif olmakla. Daha fazla müşteri kazanmakla, kişisel markamı yaratmakla, tiksindirici biçimde içerik üreterek ve hepsinin büyüyüşünü izleyerek.
Komik olan şey ise aslında sizin karar verme şansınız pek yoktur. Mükemmel stratejinizi işi sonuçlandırma evresine gelmeden tasarlayamazsınız. 150 Milyon Dolar gelirli işimi kurmadan VaynerX’ten bahsedemezdim. Tamamen bir şaka gibi duyulurdu.
İkisinin sıraya girdiği yer de tam burası. Harekete geçmekle idealler oluşur ve öngörüyle de harekete geçilir. Hepsi bu iki temel üzerinde oluşur.
Çoğu büyük girişimcinin sinsice yaptığı büyük idealler vardır. (ki bu benim için Jets’i satın almak) Ancak bu idealimin düz bir çizgi şeklinde gelişmeyeceğini de biliyordum. Bütün 22 yaşındakiler onlara ne yapmaları gerektiğini söylememi istiyor, olayların nasıl gelişeceğini ve nasıl hareket etmeleri gerektiğini. Hayat böyle değildir. Asla böyle işlemez. Önce yapmalı, sonra tepki vermeli, revize edip düzeltmeli ve kazanmalısınız. Benim bildiğimse Jets’i alma konusunda bir idealim olduğuydu. Fakat farkettim ki öngörüme giden yolda önüme çıkan zik zaklar ve bana yardımcı olacak 857 tane şey olacaktı. Bilinmezliğin olduğu durumlarda her zaman rahat olmuşumdur hatta bu bilinmezlik başarıya giden yolda rotamı oluşturmaya yardımcı olmuştur.
Bilinmezliğe olan takıntım ve bilinmezliği kabul edişim yine bilinmezlik içinde rotamı oluşturmama yardımcı olan şeyler.
Sonuçta son olarak söylemek istediğim şey şu ki mikro strateji fazlasıyla küçümsenmektedir. Bu yazıyı okuyan herkes yılları için üzülürken, bir taraftan günlerini boşa harcamaya devam etmektedir. İş bitirmek herşeydir. Tek yapmanız gereken YAPMAK. Mikroda delicesine hızlı hareket edip makroda ise delicesine sabırlı olmanız gerekir. Bence asıl mesele bunu bilmek. Kendinizi altından kelepçelerinizin olduğu bir duruma koyma lüksünüz yok. Kendinizi gerçekten yapabildikleriniz konusunda sınırlandırdığınız bir duruma. Geleneksel medyaya girip banner reklamları kullanıp kendinizi bu tarz reklamların yapabileceğiniz tek şey olduğuna inandırdığınız bir duruma.
Asıl mesele bir şeylerin devamlı değiştiğini anlamak olmalı ve eğer bunu anlamazsanız bir sonraki gelecek şeyleri kaçıracaksınız.
Şu anda yerine getirdiğim şeyse VaynerMedia’yı yönetmek. Bu tabii ki birçok durumda mikro bir strateji. Makro stratejimse Jets’i satın almak. Yani eğer yarın başka birşeyden tad alırsam değişmekten memnuniyet duyarım. Eğer idealime ulaşmama 10 kat daha yardımcı olacak birşey bulursam, Vayner’ı bir gecede bırakırım ki bu şey de en mümkün yolla, deneyerek ve zamanla Jets’i satın almak olacaktır. Güzel haberse bunun gerçekleşeceğine inanmıyorum. :) Ancak VaynerX hakkında daha çok konuştukça sizin de farkedebileceğiniz gibi stratejim de değişiyor.
Eğer hareket halinde değilseniz ideallerinizin hiçbir önemi yoktur. Fakat hareketlerinizin daima ideallerinizi bilgilendirmesine izin verin çünkü önünde sonunda…
Strateji stratejidir, ta ki artık bir strateji olmayana kadar. ;)
— Gary Vaynerchuk
Asıl metnin linki: https://medium.com/@garyvee/how-successful-people-think-276132e5207c
@ataburak yazılarınıza tr etiketi eklerseniz Türk Topluluğu' ndaki herkes yazılarınızı görebilir. kullandığınız etiketlerde hiç post olmadığından yazınız kimseye gözükmüyor suanda.
tamam çok teşekkürler. öğreniyorum yavaş yavaş.
Congratulations @ataburak! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :
You published 4 posts in one day
Click on any badge to view your own Board of Honor on SteemitBoard.
For more information about SteemitBoard, click here
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP
Congratulations @ataburak! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :
Award for the number of upvotes
Click on any badge to view your own Board of Honor on SteemitBoard.
For more information about SteemitBoard, click here
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP