Merhabalar,
Herkesin güzelliklerle dolu günler geçirmesini ümit ediyorum. Telefonumdaki resimlere bakarken daha önce gezdiğim, yazı yazmak için fotoğraflarını çektiği ve daha sonrasında unuttuğum Bursa'daki tarihi bir mekandan bahsetmek istiyorum.
Hello
I hope everyone has days filled with beauty. I would like to talk about a historical place in Bursa that I visited before while looking at the pictures on my phone, photographed it to write an article and then forgot about it.
Anılarıma eklemek istediğim bu mekan "Abdal Simit Fırını" belki içinizde buraya gidip simit yiyenleriniz vardır. Bursa'ya gelipte bu tarihi fırında bir çay simit yemenin keyfini ve huzurlu, güzel atmosferin tadını çıkarmanızı tavsiye ederim.
This place I want to add to my memories is "Abdal Simit Fırını". Maybe some of you will come here and eat bagels. I recommend you to come to Bursa, eat tea and bagels in this historical bakery and enjoy the peaceful and beautiful atmosphere.
Sizlere bu fırının tarihçesinden bahsetmeyeceğim. Deneyimlerimi ve bu fırında simit yeme isteği nereden geldi ondan bahsedeceğim. Ramazan'ı Şerifte eşim bir gün arkadaşlarının aileleriyle birlikte Abdal Simit Fırınında sahur yapmaya gittiklerinden bahsetmişti. O zaman bende bu fırını ve mekanı bilmediğim ve simidinden, tahinli çöreğinden yemediğim için pekte ilgimi çekmemiş, sahur için simit fırınına gidilir mi diye düşünmüştüm.
I will not tell you the history of this oven. I will talk about my experiences and where this desire to eat bagels comes from. My wife told me that one day during Ramadan, her friends and family went to Abdal Simit Bakery to have sahur. Since I did not know this bakery and place at that time and had never eaten their bagels or tahini buns, it did not interest me very much and I did not think of going to the bagel shop for sahur.
Bu fırında genelde insanlar simit almak için uzun kuyruk oluşturuyorlarmış, hatta Ramazan'ı Şerif Ayında sahurda bile uzun kuyruklar oluşuyormuş.
In this bakery, people generally form long queues to buy bagels, and even during the month of Ramadan, there are long queues for sahur.
Bende bu sebeplerden dolayı ilk fırsatta ailemle birlikte bu fırına simit ve tahinli yemeye gittik. Bu fırın çarşının içerisinde,yanında camisi, Abdal Mehmet Efendi türbesi,tarihi taş fırını, Abdal Simit Fırını ve oturma alanları olan geniş bir mekandan müteşekkildir.
For these reasons, I went to this bakery with my family to eat bagels and tahini at the first opportunity. This bakery is located in the bazaar and consists of a large space with a mosque next to it, the tomb of Abdal Mehmet Efendi, a historical stone oven, Abdal Simit Bakery and seating areas.
Çay bahçesinde uygun bir yere oturup simit ve tahinli almak için kuyruğa girdim. Sıra bana gelince içeride odun ateşinde simitlerin yapıldığını gördüm. Birer simit ve tahinli aldıktan sonra birer tanede çay söyledim. Çay ile birlikte o atmosferde simit ve tahinli yemek gerçekten huzurlu ve çok keyifliydi. İşte o zaman insanların neden bu fırına geldiğini anladım. Bu fırında, nakit olarak ödeme alınıyor, giderseniz aklınızda bulunsun.
I sat in a suitable place in the tea garden and queued up to buy bagels and tahini. When it was my turn, I saw that bagels were being made over a wood fire inside. After buying a bagel and tahini, I ordered a cup of tea each. Eating bagels and tahini with tea in that atmosphere was truly peaceful and very enjoyable. That's when I realized why people come to this bakery. This bakery accepts cash payments, so keep that in mind if you go.
Simit ve tahinli fiyatları dışarısıyla aynıydı. Oturma alanları açık ve kapalı iki mekandan oluşuyor oturunca, garsonlar sipariş almaya geliyorlar. Biz açık alana oturduk. Çoğu kişide zaten bu alanlara oturmuştu. Burada satış yapan teyzeler, amcalar vardı. Herkesin kendi dünyasında kim bilir ne hikayeleri vardı. Abdal fırının hemen yanındaki, tarihi taş fırının düzenlediği, geleneksel tahinli pide yeme yarışması dikkatimi çekti. Eğlenceli ve bol ödüllü güzel bir yarışmaymış, bu yarışmaya katilmak isterdim. Ne kadar tahinli yerdim bilmiyorum ancak dereceye girermiydim onuda denemeden bilemeyiz ama çok yiyebileceğimi zannetmiyorum.
Simit and tahini prices were the same as outside. Seating areas consist of two open and closed areas. Once you sit down, waiters come to take your order. We sat in the open area. Most people had already sat in these areas. There were aunts and uncles selling here. Who knows what stories everyone had in their own world. The traditional tahini pita eating contest organized by the historical stone oven, right next to the Abdal bakery, caught my attention. It was a fun competition with lots of prizes, I would like to participate in this competition. I don't know how much tahini I would eat, but we won't know if I would qualify until I try it, but I don't think I could eat too much.
Oturduğumuz yerin tam karşısında düğün , dernek ve cemiyetler için kiralanabilen ördekli kültür merkezi vardı. Müsait bir zamanda nasip olursa orayıda gezmek istiyorum.
Right across from where we were sitting was the duck cultural center, which can be rented for weddings, associations and societies. If I have time, I would like to visit there.
Şimdilik aktaracaklarım bu kadar bir sonraki yazımda görüşmek ümidiyle hoşça kalın.
That's all I have to say for now. Hope to see you in my next article. Goodbye.
Congratulations, your post has been added to Pinmapple! 🎉🥳🍍
Did you know you have your own profile map?
And every post has their own map too!
Want to have your post on the map too?
Thank you:)
Güzel bir gezi yazısı ve çok güzel görseller.Binalar çok göz alıcı. Paylaşım için teşekkürler
Teşekkür ederim
Güzel bir mekana benziyor. Herkes simit almak için sıraya girdiğine göre çok lezzetli yapıyorlar. Adı gibi tarihi bir mekan havası var. Fiyatları da günümüz koşullarına göre normal geldi. Keyifli bir gün olmuş. Afiyet olsun. Ellerine Sağlık.
Gayet güzel bir mekan tarih kokuyor. Heleki seher vaktinde camiden çıkıp sıcak sıcak simidini alıp bol oksijende kahvaltı yapmak ayrı bir huzur veriyordur insana
böyle tarihi mekânlarda yenilen ve içilen şeylerin tadı daha başka oluyor sanırım.
simit ve tahinli çörek de çok lezzetli görünüyordu, afiyet olsun 🙂
Teşekkür ederim. Tarihi mekanları, geçmişimizi, eski konuşmaları, falan çok seviyorum. Çok başkaymış eskiler, eskimeyenler