Selamlaarr. 🙋♀️
Nasılsınız demek âdettendir, umarım iyisinizdir. Bugün bizim topluluğumuzun gelenekselleşen Hive Power Up Günü. Zaman ne çabuk geçiyor öyle değil mi? Daha dün yazıyordum benzer cümleleri sanki. Her geçen ay hem bireysel hem de topluluk olarak güçlendiğimizi görmek sevindirici. Bu vesileyle tekrardan güzel yazılarıyla günümü güzelleştiren, bir şeyler öğreten tüm arkadaşlarıma ve başta @damla olmak üzere emek veren, katkıda bulunan ve maddi-manevi destekleyen herkese teşekkür ederim. 🌸
Bugün biraz başım ağrıyordu, açıkçası şubatın 19'u olduğunun bile farkında değildim. Bu satırları yazabilmek için kendimi zorladığım doğrudur. Kocaman bir kahve yaptım kendime, belki biraz iyi gelir. Umarım gece yarısı olmadan paylaşabilirim.
Zaten ocak ayından beri her gün power up yaparak bütün rozetleri toplamak niyetindeyiz bazı arkadaşlarla birlikte. Bunun üzerine ilk defa ayın 1'inde 10 Hive ile power up yapıp bir badge daha kazanmıştım. Bu akşam 90 HP daha ekleyerek bu ay toplamda 130 HP arttırmış oluyorum. Kalan 22 Hive'ı da ayın geri kalanında harcamak için bırakıyorum. 🥲
Asıl önemli olan benim 2000 HP barajını aşmış olmam. Kendi kendime kutlama yapıyorum şu an. Tüm balonlar uçuşsun. 🎈🎈🎈
Bazen düşünüyorum, keşke geçmiş yıllarda da böyle bir ortamda olabilseydik. O zaman her şey bambaşka olurdu muhtemelen. Eskiden farkı ne diye soranlar olabilir belki. Genel olarak kazanç odaklı insanların akın etmesine yol açmıştı bazı yanlış yönlendirmeler. Burayı sömürülecek bir yer olarak algılayıp tamamen çıkar için görüyordu çoğu kişi. :/
Bu şekilde düşünmeyen bir avuç insan yalnızdı ama içlerinde az da olsa bir umut taşıyordu. Onların emekleriyle gelinen şu nokta o kadar mutlu ediyor ki beni. Herkesin birbirine destek olması ve aynı zamanda kazanarak hesaplarını büyütmeleri o kadar değerli ki.
Yazmaya teşvik etmesini, yazdıkça geliştiklerini fark ediyor mu acaba insanlar? Bence şu an burada var olmaya devam eden herkes ilk geldiklerinden daha farklı bir yerde. Umarım bu hep böyle sürer gider. İyilerin sayısı artar ve güçlü bir topluluk olarak ilerleyebiliriz. ✌️
Şu an zannedersem 250 kelimeyi çoktan aşmış olmalıyım. Post olarak paylaşabilirim ama sadece gereksiz iç dökmelerimden oluşan bomboş bir içerik olmasını da istemiyorum. Saate bakıyorum ve daha zamanım var. O halde bir kitaptan bahsedebilirim sanıyorum. Aman ha, kendimi kaptırıp gitmeyeyim diye alarm kurayım bari. ⏰️
Manga okur musunuz? Herhangi bir mangadan uyarlanmış bir film veya dizi izlediniz mi?
Ben daha önce hiç okumamıştım. Bizdeki çizgi romanlara çok benziyor zaten. Sadece tersten okunuyor. Bize göre kitabın son sayfasından başa dönmek gibi bir şey. Zaten gazete veya dergileri bu şekilde okuduğum için hiç yabancılık çekmedim diyebilirim.
Daha önce mangadan uyarlanan bir diziyi severek izleyip bitirmiştim. Merak edenler varsa eğer ismi Death Note. Çok çok güzeldi. Eğer tüm sayılarını alabileceğimi bilseydim o seriyi tamamlamak ve kütüphânemde baş köşeye koymak isterdim. Kaç sayıdan oluşuyor bilmiyorum ama sayısı epey fazla gibiydi.
Herhangi bir seri takip etmek sıkıntılı bana göre. Yayınevinin insafına kalıyorsunuz bir kere. Az basılıyor ve çabuk bittiği için devamını bulamayabiliyorsunuz. Karaborsaya düşenleri bile var. Bir de uzun aralıklarla basıldığı için bir sayısını elli liraya alırken diğerini beş yüz liraya almış oluyorsunuz. Bu da can sıkıcı biraz. Neyse konumuz bu değil şimdi.
Death Note daha sonra filme de uyarlandı ama fragmanını sevmediğim için seyretmedim. Karakterler farklı olduğu için dizideki gibi kalsın istedim hatıramda.
Bir de yakın zamanda One Piece dizisine baktım. Kaç bölüm izledim hatırlamıyorum ama bayağı maceralıydı. Sahi ben ona neden devam etmiyorum acaba? 🤷♀️
Galiba baş karakterlerden olan Hasır Şapkalı'ya gıcık olmuştum. Kişisel düşüncemi bir kenara bırakıp diziyi tamamlasam iyi olacak. O da bir mangadan uyarlamaydı. Çok sayısı vardı gördüğüm kadarıyla. Tamamlayanlara helal olsun ama ben yapamazdım sanırım. 🙇♀️
O yüzden, geçenlerde Amazon'da dolaşırken tek bir ciltten oluşan Kyoto'nun Arka Yüzü'nü görünce hemen sipariş verdim. Bu benim ilk manga deneyimim olacaktı. Şansa bakın ki Yumeya'nın da ilk eseriymiş bu.
Boyut olarak normal kitaplardan küçük, cep kitaplardan büyük. Şömizli bir kapak tasarımı var. İçi siyah beyaz, açık ve anlaşılabilir çizimlerle dolu. İlk sayfasındaki "çoğaltılamaz" uyarısı olmasaydı bazı sayfalardan örnekler paylaşmak isterdim size. 🙆♀️
Komik Şeyler'in bu şiddet ve korku içerikli olan kitabı basmaları ironik aslında. Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse; Kotone isimli doğaüstü yetenekleri olan kadın karakterin katliamlarını okuyoruz diyebiliriz. Kendisini adalet terazisinin celladı olarak gören biri. Kurbanlarını geçmişte o veya bu sebeple kötülük yaptığına inandığı kişilerden seçiyor, kendince cezalandırıyor onları.
Kitap dört bölümden oluşuyor. Hepsi de kutsal bir mekânda ve tapınakta geçiyor. Bunlar: Kifune Şinto ve Yasui Konpiragu Şinto Tapınağı ile Adaşi No Nembutsu-Ji Budist ve Kiyomizu-Dera Budist Tapınağı.
Her bölüm Kotone hariç bağımsız kişilerden ve bambaşka hikâyelerden oluşuyor. Ana karakterler geçmişte işledikleri veya tapınağı gezerken günaha girmeleri nedeniyle kötü sonla karşılaşıyor. Kitap bunun üzerine bina edilmiş. Sanki yapılan vahşete bir sebep yaratılmış. İtiraf etmeliyim ki üçüncü bölüm en baba korku filmlerinden daha çok gerdi ve etkiledi beni. 😶🌫️
-Bu ve sonraki paragraflar spoiler içeriyor.-
Buradaki arkadaşlarımın mangayı okuyacaklarını pek düşünmediğim için konularından bahsetmek istiyorum.
İlk bölümde bolca takipçisi olan bir internet fenomeni izlenme sayısı artsın diye canlı yayında bir tapınakta hoş olmayan tavırlar sergiliyor. İnançları ve bazı değerleri küçümsediği için karşısına Kotone çıkıyor ve onu gezdirmeyi teklif ediyor. Bu gezinin sonunda vahşice katlediliyor.
İkinci bölümde ise mafyaya borcu olan bir ateistin aklına kolayca para bulabileceği bir fikir gelir: Tapınaktaki bağışların toplandığı kumbarayı çalmak. Paraları alır ve aynı zamanda dileklerin asıldığı panodaki yazılarla dalga geçer. Kendisi de alaylı şekilde dilek tutar. O sırada Kotone görünür ve dileğini korkunç bir şekilde yerine getirir.
Üçüncü bölümde erkek arkadaşını değil de onun zenginliğini seven bir kadının geçmişte yaşadığı bir olay neticesinde Kotone tarafından cezalandırılmasını konu ediniyor. Satırları okurken çok gerildim, çizimler de epey korkutucuydu. Şimdi tekrar göz gezdirdim de karnım ağrıdı resmen. 😶🌫️
Dördüncü ve son bölümde ise birkaç liseli gencin hikâyesine şahit oluyoruz. Sınıf arkadaşlarından bazılarını zorbalayarak aşağılayan kızlarla, onların yaptıklarını uzaktan izleyerek gizlice zevk alan bir genci korkunç bir son beklemektedir. Kotone onlara Kyoto'nun Arka Yüzünü gösterir.
Sonuç olarak insanların yaptığı kötülükleri hayatlarıyla ödedikleri bu mangayı, her türlü vahşeti içerdiği için büyüklere bile önerirken birkaç defa düşünmek gerekir. Kimseye tavsiye edebileceğim bir kitap değil o yüzden.
Neden bahsettim bilmiyorum ama anlatmak iyi hissettirdi. 🫢
Okuyan arkadaşlarıma teşekkür ederim.💐
Manga hiç okumadım ama Webtoon okudum daha önce. Bana aynı gibi geliyorlardı, değillermiş.
Death Note’un filmini izledim. Çok beğenilmemişti diye anımsıyorum. Tabii ne animasyonunu izlediğim ne de mangasını okumadığım için karşılaştırma yapamadım.
One Piece’e devam etmelisin. Çok eğlenceliydi. 2. sezon bir an önce gelsin diye ölüp bitiyorum. Luffy’yi mi sevmedin? Ben oyuncusunu baya yakıştırdım ama tabii yine yalnızca dizi yapımını izlediğim için bilir kişi sayılmam.
ben de onu duymamıştım şimdi baktım biraz farklıymış
Ben filminin fragmanını beğenmemiştim, hikâyesini bildiğim halde izleme isteği oluşmamıştı. Fakat anime serisi çok çok güzeldi kesinlikle tavsiye ederim 🤗
Konusu çok güzel aslında tam benlik, Luffy de yakışmış tabii mangasını okumadığım için karşılaştırma yapamıyorum. Sadece o tatlı gıcık hâllerine bazen gıcık oldum. Sen böyle sevdiğini söyleyince devam etmeyi düşünüyorum. 🙆♀️
Çok teşekkür ederim, yorumun için ve uğradığın için. Seni görmek her zaman güzel 🌸🌸🌸
Ben kitap okumadım ama film seyretmiştim manga türünde. "Ruhların kaçışı", çok güzel tavsiye ederim.
Mangadan uyarlanan filmlere bildiğim kadarıyla anime deniliyor.
Ruhların Kaçışı'nı keyifle izlemiştim, çok güzeldi. Zaten Oscar ödülünü de kazanmıştı. 🙆♀️
Hatta acaba mangası var mı diye baktım şimdi ama filmi çıktıktan sonra, filmin hikâyesinin anlatıldığı bir kitap çıkmış. Şu an baskısı tükenmiş görünüyor ama incelemek isterdim.
Uğradığınız için teşekkür ederim 🌸
Etkinliğe katılmana çok sevindim canım. Umarım hedeflerine çok kısa sürede ulaşırsın 🤗
çok teşekkür ediyorum canım, umarım sen de hedeflerine tahmin ettiğinden daha çabuk ulaşırsın 🥳
@tipu curate 10
Upvoted 👌 (Mana: 0/54) Liquid rewards.
thanks tipu 🌳
çok teşekkür ederim @trliste ve @damla 🤗🌼