Greetings,
I don't remember exactly, but I think I was five years old. When I was little, the first time I saw the sea, I asked my father, what a big river, are there big fish here? I asked him. That day, I was so brave that I could only put my feet in the sea. But what amused me the most was not the sea but the grains of sand at the edge of the sea. For hours, I dug and dug in the sand with a red colored toy shovel without even knowing what I was looking for. Putting the sand in a bucket, I started working on my dream masterpiece. In fact, there are some people who really make this a work of art and create magnificent structures with sand. How will we see them? Of course at the Antalya Sand Sculpture Museum...
Merhabalar,
Tam olarak hatırlamıyorum ama, galiba beş yaşındaydım. Küçükken denizi ilk gördüğümde, babama ne kadar büyük bir ırmak, burada çok büyük balıklar var mıdır? Diye sormuşum. O gün cesaretime yenik düşerek, denize sadece ayaklarımı sokabilmişim. Ama beni en çok eğlendiren, deniz değil denizin kenarındaki kum taneleri olmuş. Saatlerce, elimdeki kırmızı renkli oyuncak kürekle kumun içinden ne aradığımı bile bilmeden sürekli kazmışım. Kazdığım kumları kovaya koyarak, hayalimdeki başyapıt için, çalışmalara başlamışım. Aslında bu işi gerçekten de bir sanat eseri getirip, kumla muhteşem yapılar ortaya çıkaran kimseler var. Bunları nasıl mı göreceğiz? Tabi ki Antalya Kum Heykel Müzesinde...
When I was thinking about where to go today, I decided to take my daughter to the Antalya Sand Sculpture Museum so that she could experience the same feelings as I did. I saw many children playing with buckets and shovels by the sea in the summer. They all had a look of joy and happiness on their faces. I want my daughter to play in areas where she can see things on her own, make efforts and discover her talents easily. I am sure she will love the Sand Sculpture Museum.
Bugün nereye gitsem diye düşünürken, zamanımı hem eğlenerek hem de değerlendirerek, kızımın da benim gibi aynı duyguları yaşaması için, Onu Antalya Kum Heykeli Müzesine götürmeye karar verdim. Yazın deniz kenarında kova ve kürekle oyun oynayan çocukları çok gördüm. Hepsinin yüzlerin de bir sevinç ve mutluluk hali vardı. Ben kızımın kendi kendine bir şeyleri görerek, çabalayarak ve yeteneklerini rahatça keşfedeceği alanlarda oynamasını çok istiyorum. Kum Heykel Müzesini de çok seveceğine eminim.
The museum, known as Sandland, is an art museum where many sculptures made of sand, various festivals are organized and sculptures made of sand by artists from different countries are exhibited. The sculpture museum is located in the Lara neighborhood of Antalya's Muratpaşa district. The neighborhood, which is located in the east of Antalya, stretches along the seashore. Sandland museum is also located close to Lara beach. It is also very close to Antalya city center. You can easily reach here in 15-20 minutes from the center. Public transportation vehicles departing from the city center also pass through this area. Years ago, when I didn't have a car, I came here with the LC73 bus line. I got off right in front of it. Seeing sculptures made with such superior skill and talent will surely have a price. They charge 180 TL per person as an entrance fee at the box office. Fifty percent discount is applied to our disabled and martyr relatives. I can say that the advertisements and writings on the panels that prevent you from seeing the inside from the outside increase your curiosity even more.
Sandland olarak anılan müze, kumdan birçok heykellerin bulunduğu, çeşitli festivallerin düzenlendiği ve farklı ülkelerden gelen sanatçıların kumdan yaptıkları heykellerin sergilendiği bir sanat müzesidir. Heykel müzesi, Antalya'nın Muratpaşa ilçesine bağlı olan Lara semtinde yer alır. Antalya'nın doğusunda kalan semt, deniz kıyısı boyunca uzanmaktadır. Sandland müzesi de Lara plajına yakın bir konumdadır. Antalya şehir merkezine de çok yakındır. Merkezden 15-20 dakikada buraya kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Şehir merkezinden hareket eden toplu taşıma araçları da bu bölgeden geçmektedir. Yıllar önce aracım olmadığında, buraya LC73 otobüs hattıyla gelmiştim. Tam önünde de inmiştim. Böyle üstün beceri ve yetenekle yapılan heykelleri görmenin elbet bir bedeli olacaktır. Gişede giriş ücreti olarak kişi başı 180 TL ücret alıyorlar. Engelli ve şehit yakını kardeşlerimize yüzde elli indirim uygulanıyor. Dışardan içeriyi görmeyi engelleyen panolardaki reklam ve yazılar insanın merakını daha da artırıyor diyebilirim.
The museum, which unites giant sand sculptures, art and creativity at a common point, opens exhibitions on different topics every year. This year's theme is “Space Adventure” in this large area where hundreds of sand sculptures are exhibited. The amazing sculptures here use sand and water to create beautiful visual and light scenes. At the entrance, right in the center, the first thing that visitors see is a huge lion sculpture. Just to the left of it, we see the statue of Atatürk, our great leader and founder of Turkey. They put thick ropes in front of the sand sculptures. Touching the statues is strictly forbidden. There are already electrical sockets at the ends of the statues for light shows.
Kumdan yapılmış, devasa büyüklükteki heykellerin, sanat ve yaratıcılık adına ortak bir noktada birleştiren, müze her yıl farklı konuları ele alarak, sergiler açıyor. Yüzlerce kum heykellerin sergilendiği bu geniş alanda bu sene "Uzay Macerası" temalı konular ele alınmış. Burada ki müthiş heykeller kum ve su kullanılarak, birbirinden güzel görsel ve ışıklı sahneler yaratılıyor. Girişte, tam ortada, yeri değişmeyen ve ziyarete gelenlerin ilk gördükleri devasa büyükteki aslan heykeli oluyor. Onun hemen sol tarafında da yine yeri hiç değişmeyen Türkiye'nin kurucusu Büyük Önderimiz, Atatürk heykelini görüyoruz. Kum heykellerinin önlerine kalın iplerle şerit koymuşlar. Heykellere dokunmayı kesinlikle yasaklamışlar. Zaten heykellerin uç kısımlarında ışıklı gösteriler için, elektrik prizleri oluyor.
In this large area, my daughter and I walk among the giant sand sculptures and learn about space and planets. I try to explain everything to my daughter by speaking in a language she can understand. We see the sculptures of movie heroes such as Stars Wars, Star Trek and Avatar, whose series I watched a lot when I was little. Stars Wars, the movie Star Wars, was set in a galaxy. In this galaxy there were a lot of robots traveling around. Some characters were sculpted to resemble these robots. With the heroes of Star Trek here, we are ready to boldly go where we've never gone before. But we need to find a spaceship very urgently.
Bu geniş alanla kızımla birlikte dev boyutlardaki kum heykellerin arasında gezerken, uzay ve gezegenler hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Kızıma da tüm gördüklerini anlayabileceği dilden konuşarak anlatmaya çalışıyorum. Küçükken serisini çok izlediğim, Stars Wars, Star Trek ve Avatar gibi film kahramanlarının heykellerini görüyoruz. Stars Wars, yani Yıldız Savaşları filmi kurgu olarak bir galakside geçiyordu. Bu galakside etrafta gezen bir çok robotlar vardı. Bazı karakterler heykelden bu robotlara benzetilmeye çalışılmış. Buradaki Star Trek kahramanları ile daha önce hiç gidilmeyen yerlere cesurca gitmeye hazırız. Ama çok acil bir uzay gemisi bulmalıyız.
In this exhibition I see that they are very determined to send us into space. Our journey into space is accompanied by a fantastic atmosphere and logical answers to the questions my daughter asks. As I take a picture in front of each sculpture, I also think about the possibility of being illuminated into space 😀 😀🤗 Anyway, as we progress, we will realize this thanks to the rockets ahead of us. As I examine the sculptures closely, I can clearly see how successful they are in craftsmanship and artistic expression.
Bu sergide bizi uzaya göndermekte oldukça kararlı olduklarını görüyorum. Uzaya olan yolculuğumuz fantastik bir atmosfer havasında ve kızımın sorduğu sorulara mantıklı cevaplar verme eşliğinde sürüyor. Her heykelin önünde resim çekerken, uzaya ışıklanma olasılığını da düşünüyorum. 😀🤗 Zaten ilerledikçe, önümüzdeki roketler sayesinde bunu gerçekleştireceğiz. Heykelleri yakından inceledikçe, işçilikte ve sanatı konuşturmada ne kadar başarılı işlere imza attıklarını net görebiliyorum.
While visiting the exhibition area, we see dozens of themed sculptures introducing the planets in the Solar System, the planets, Neil Amstrong, the first man to set foot on the moon, Yury Gagarin, the first man in space, and many more sky, space and galaxy. When I first came here, I saw that sculptures were made on the themes of the submarine. It is very good that they have different themes every year, especially for young children to develop their visual memory knowledge and skills. One of the features of sand sculpture art is that the works of art are demolished and replaced with different works of art, and it is an understanding based on the fact that every work will disappear one day when the time comes. In this context, visitors are shown how the sculptures related to the sun, moon and planets are made and what they are intended for.
Sergi alanını gezerken, Güneş Sisteminde yer alan, gezegenleri, aya ilk ayak basan Neil Amstrong, uzaya ilk çıkan insan olan Yury Gagarin ve daha birçok gökyüzünü uzayı ve galaksiyi tanıtan onlarca tema heykellerini burada görüyoruz. Buraya ilk geldiğim de denizaltını konu alan temalar üzerine heykeller yapıldığını görmüştüm. Her yıl farklı temaları konu alması, özellikle küçük çocukların görsel hafıza bilgi ve becerilerini geliştirme açısından çok iyi olmuş. Kum heykel sanatının bir özelliği de, yapılan eserlerin yıkılıp, yerine farklı sanat eserlerini ortaya koymaları, zamanı geldiğinde her yapılanın bir gün yok olacağı üzerine kurulu bir anlayıştır. Bu bağlamda gelen ziyaretçilere , güneş, ay ve gezegenler ile ilgili heykellerin nasıl yapıldığı ve neyin amaçlandığı gösterilmektedir.
In this museum area, events and festivals are organized for all age groups. When it gets dark, thanks to the special LED lighting system installed in the area, colorful colored lights accompanied by light background music make the visuals look more magnificent. In this way, the magnificent work of art made of sand can leave a completely different and admiring feeling on the audience.
Bu müze alanında, her yaş grubuna hitap eden etkinlik ve festivaller düzenleniyor. Hava karardığında, alana kurulan özel LED aydınlatma sistemi sayesinde, hafif fon müziği eşliğinde renkli renkli ışıklandırmalar, görselleri daha ihtişamlı gösteriyor. Böylelikle kumdan elde edilen görkemli sanat eseri, izleyenler üzerinde bambaşka ve hayran dolu hisler bırakabiliyor.
In the center of the sculpture museum is a view of the Egyptian Pyramids. Since ancient times, how the Pyramids were built is still a mystery. How the huge stones were transported and placed symmetrically, one on top of the other, is still under investigation. I would say that the pyramids are the most magnificent and spectacular sculpture in the museum.
Heykel müzesinin tam ortasında Mısır Piramitlerinin görüntüsü var. Eski çağlardan beri Piramitlerin nasıl yapıldığı hala gizemini korumaktadır. Koca koca taşların nasıl taşındığı ve üst üstte getirilerek, simetrik bir şekilde nasıl yerleştirildiği hala daha araştırılıyor. Müzenin en görkemli ve gösterişli heykeli olarak piramitleri gösterebilirim.
At the Sandland museum, there is a business called Astro Café on the left side of the entrance. There are benches made of wood in front of the establishment. After visiting the area, you can take a breath and rest here. The owner also has a little daughter. She said her name is Ada. We can say that the little girl welcomes the visitors to the museum with her cute face and sympathetic demeanor. Ada, who is also friends with my daughter, was always with us during our museum visit. In fact, Ada was the first to greet my daughter at the entrance and showed her how to drive a car.
Sandland müzesinde, girişte sol tarafta Astro Kafe adında bir işletme bulunuyor. İşletmenin önünde ahşaptan yapılmış oturma bankları var. Alanı gezdikten sonra soluklanıp, burada dinlenebilirsiniz. İşletme sahibinin bir de küçük kızı var. Adının da Ada olduğunu söyledi. Müzeye gelenleri sevimli yüzü ve sempatik tavırlarıyla küçük kız karşılıyor diyebiliriz. Kızımla da arkadaş olan Ada müze gezimiz boyunca çektiğimiz resimler de hep yanımızdaydı. Hatta kızımı girişte ilk karşılayan ve Ona araba sürmesini gösteren de Ada oldu.
The best part of the museum was the Magic Sand Castle section for children. I knew that my daughter would have the most fun in this area. In the Magic Sand Castle, there are two castles made of sand standing side by side. The castle is surrounded by rectangular promotional panels. There are plastic toys and playgrounds inside. Here, children develop their skills and creativity by using kinetic sand. They dig sand with a shovel and fill it into a bucket. Then they carry this sand to the big toy truck. My daughter Ada and I cooperate fully and have a lot of fun and enjoyable moments.
Müzenin en güzel noktası da çocuklar için ayrılmış olan Sihirli Kum Kale bölümüydü. Kızımın en çok bu alanda eğlenebileceğini biliyordum. Sihirli Kum Kale de, Yan yana duran kumdan yapılmış iki kale var. Kalenin etrafı dikdörtgen şeklinde tanıtımlı panolarla çevrilmiş. İçinde plastik oyuncaklar ve oyun alanları var. Çocuklar burada, kinetik kumdan, yararlanarak becerilerini ve yaratıcılıklarını geliştiriyorlar. Kürekle kumu kazarak, kovaya dolduruyorlar. Sonra doldurdukları bu kumu büyük oyuncak kamyonete taşıyorlar. Kızımda Ada ile tam bir işbirliğine girerek, keyifli ve eğlenceli dakikalar yaşıyorlar.
While visiting the sculpture museum, there are interesting shapes made of sand. Among them were sculptures of Leonarda Da Vinci, the Wright Brothers and the Spirit of the Universe. When I looked carefully at the Spirit of the Universe sculpture, it was an attempt to reflect the visual thought of a person who imagined space and the planet as a thought force. And of course, the visual sculpture with the head of an animal and the body of a human was the most remarkable work of the museum.
Heykel müzesini gezerken, kumdan yapılmış ilginç şekillerde var. Bunların başında, Leonarda Da Vinci, Wright Kardeşler ve Evrenin ruhu adında yapılmış, heykeller vardı. Evrenin ruhu heykeline dikkatlice baktığımda, uzayı ve gezegeni düşünce gücü olarak hayal eden bir kişinin görsel düşüncesini yansıtılmaya çalışılmış. Bir de tabi kafası hayvan gövdesi insan olan, görenleri hayrete düşüren görsel heykel de müzenin en dikkat çekici eseriydi.
Finally, this museum is located close to Lara beach and offers guests the opportunity to enjoy activities such as ATV safari, water sports and many other activities. The sand sculpture museum took us about two hours. My daughter and I had a lot of fun here, but it was time to leave. Hope to see you again, goodbye.
Son olarak, Lara plajına yakın bir yerde konumlandırılan bu müzede, misafirler için atv safari, su sporları ve buna benzer bir çok etkinliklerden faydalanma fırsatını da sunuyor. Kum heykel müzesi yaklaşık iki saatimizi aldı. Burada kızımla çok eğlendik. Ama artık ayrılma vaktimiz gelmişti. Tekrar görüşmek dileğiyle, hoşça kalın.
It's a virtue tour for me. Thank you for sharing.
Thank you:)
You can check out this post and your own profile on the map. Be part of the Worldmappin Community and join our Discord Channel to get in touch with other travelers, ask questions or just be updated on our latest features.
Hiya, @lizanomadsoul here, just swinging by to let you know that this post made it into our Top 3 in Travel Digest #2383.
Your post has been manually curated by the @worldmappin team. If you like what we're doing, please drop by to check out all the rest of today's great posts and consider supporting other authors like yourself and us so we can keep the project going!
Become part of our travel community: