Dolmabahçe Palace / Dolmabahçe Sarayı

in Hive Türkiye23 hours ago (edited)

Hello everyone, One of the places we visited was Dolmabahçe Palace. One of the favorites of Istanbul is Dolmabahçe Palace. It is located in Beşiktaş district of Istanbul. Since it was far from where we were, we used three means of transport to go to the palace: Metro, ferry, and bus. The rainy weather made it a little difficult for us to go.

Herkese merhaba,
Gezdiğimiz gördüğümüz yerlerden, İstanbul'un gözdelerinden biri de Dolmabahçe sarayı. Beşiktaş ilçesinde bulunuyor. Olduğumuz yere uzak kaldığı için saraya gitmek için üç vasıta kullandık: Metro, vapur, ve otobüs. Havaların yağmurlu olması da gitmemizi biraz zorlaştırdı.

When we got off the ferry, we walked a little. As we walked, we passed around the outer perimeter of the palace. Even though we walked for about 10 minutes, we still couldn't get to the entrance gate. From the distance we walked, it was clear that it had a very large area. Finally we came to the entrance. There was a clock tower in front of us. We were like ants next to the clock tower. It was very big.🙂 The clock tower, like a palace, had stonemasonry arts that required meticulous and very fine detail.

Vapurdan inince biraz yürüdük. Yürürken sarayın dış çevresinden geçiyorduk. 10 dakikaya yakın yürümemize rağmen hala giriş kapısına gelemedik. Yürüdüğümüz mesefaden anlaşılıyordu ki çok büyük alanı vardı. Sonunda girişe geldik. Karşımızda saat kulesi vardı. Saat kulesinin yanında karınca gibi kalıyorduk. Çok büyüktü.🙂 Saat kulesi saray gibi özenli ve çok ince ayrıntı gerektiren taş işçiliği sanatları vardı.

As in other palaces and historical places, security was very tight here. After passing through security, we entered with a museum card. The museum card is valid in palaces and museums. I love how useful and easy it is. There was a cafeteria just to the right of where we entered. After visiting the palace, I understood why there was a cafeteria. Because it has such a huge area that we were open while wandering around. 🙂 With its Bosphorus view, the cafeteria is very well thought out for those who come here to have a snack and take a break from their tiredness.

Diğer saray ve tarihi yerlerde olduğu gibi burada da güvenlik çok sıkıydı. Güvenlikten geçtikten sonra müze kartıyla giriş yaptık. Müze kartı, saray ve müzelerde geçiyor. Böyle kullanışlı olması ve kolaylık sağlamasını çok seviyorum. Giriş yaptığımız yerin hemen sağ tarafında kafeterya vardı. Sarayı gezdikten sonra neden kafeterya olduğunu anladım. Çünkü o kadar devasa alanı var ki gezerken açıktık. 🙂 Boğaz manzarasıyla kafeterya, buraya gelenlerin atıştırması ve yorgunluğuna bir nebze ara vermesi için çok iyi düşünülmüş.

The inner door of the palace revealed its magnificence even
before entering. After taking photos here, we went inside.
It has a garden like the garden of paradise. Spacious, decent, large, green and with a Bosphorus view. It's as peaceful as if there wasn't a city right next to it. The greenery of the garden is remarkable. There are pools in certain places in the gardens. In addition to the pool, there are lion statues. One of the lion statues was made in front of the harem building, depicting a mother lion feeding her cubs. There were male and female lions as symbols of power in the palaces, but I saw the statue of a lion feeding its cubs for the first time in this palace.

Sarayın iç kapısı daha içeriye girmeden ihtişamı belli ediyordu. Burada fotoğraf çekildikten sonra içeriye girdik. Cennet bahçesi gibi bahçesi var. Ferah,nezih,geniş, yemyeşil ve boğaz manzaralı. Sanki hemen yan tarafında şehir yokmuş gibi huzurlu. Bahçenin yeşilliği dikkat çekici. Bahçelerde belli yerlerde havuzlar var. Havuza ek olarak aslan heykelleri var. Aslan heykellerinden bir tanesi harem binasının önünde, anne aslan yavrularını doyururken şekli yapılmıştı. Saraylarda gücün simgesi olarak erkek ve dişi aslan oluyordu ama yavrularını doyuran aslan heykeliini ilk defa bu sarayda gördüm.

The palace has several doors, but some are closed. That's why we realized while we were inside that we had to walk in ten minutes. Even the walls surrounding the palace are elaborate and magnificent. The garden was crowded despite the rainy weather. There were people who admired the palace and those who admired the Bosphorus view. The greenery never left the palace and continued as far as the palace lay. Combined with the Bosphorus view, it was truly nothing short of admirable. There are doors opening to the Bosphorus, but only because security measures have been taken. It was not possible to pass through the doors to the Bosphorus section. People also use these gates and the view to take photos. I thought to myself that the Bosphorus Gate's current purpose is different from when the Palace was used for state administration. Everyone was taking photos, the view was beautiful and we took photos here too.

Sarayın birkaç kapısı var ama bazıları kapalı. Bizde o yüzden on dakikada yürümek zorunda kaldığımızı içerideyken anladık. Sarayı çevreleyen duvarlı bile özenli, ihtişamlı. Bahçe yağmurlu havaya rağmen kalabalıktı. Saraya ayrı hayran olan da vardı boğaz manzarasına ayrı hayran olan da. Yeşillik hiç sarayı bırakmıyor sarayın uzandığı yere kadar devam ediyordu. Boğaz manzarasıyla da birleşince gerçekten hayran olunmayacak gibi değildi. Boğaza açılan kapılar var ama güvenlik önlemi alındığı için. Kapılardan boğaz kısmına geçilemiyordu. İnsanlar da bu kapıları ve manzarayı fotoğraf çekmek için kullanıyor. Boğaz kapısı, Sarayın devlet yönetimi için kullanıldığı zamanki amacıyla şu anki amacı farklı diye geçirdim içimden. Herkes fotoğraf çekiliyordu manzara da güzel burda da fotoğraf çekildik.

Dolmabahçe Palace was built by Sultan Abdülmecid, taking European style works as an example, and where he continued his administration and life; It was the palace where Atatürk passed away and which is featured in his poem "Five Past 9". Of course, the palace witnessed many more events and people. The stonework on the exterior of the palace made a statement. The more I look, the more I want to see. Because it was very detailed. Balconies are supported by columns. It also looked beautiful from the outside. The windows reflected their period.

Dolmabahçe sarayı,Sultan Abdülmecid'in Avrupa tarzı eserleri örnek alarak yaptırdığı, hem yönetim hem de yaşamını devam ettirdiği; Atatürk'ün de hayata veda ettiği ve saat 9'u beş geçe şiirindeki yer alan saraydı. Tabii saray daha nice olaylara, kişilere şahitlik etmişti. Sarayın dış kısmında taş işçiliği kendini konuşturmuştu. Baktıkça bakasım geldi. Çok detaylıydı çünkü. Balkonlar sütunlarla desteklenmiş. Dışarıdan da güzel görüntüye sahipti. Pencereler dönemini yansıtıyordu.

The museum card was not valid inside the palace. We did not enter because the fee was expensive. We walked a bit in the Bosphorus view. The view of this magnificent building was very beautiful. Walking paths were built to protect the greenery. One of them stretches under the zigzag trees. It was getting taller and taller in the greenery. It's like the road to infinity. I liked it very much. There was also a duck and its chicks in one of the pools in the garden. The visitors' children were feeding them and having fun. We watched it for a while. They were really cute. Their bellies must have been so full that they did not care about the things the children threw away.

Sarayın iç kısmında müze kartı geçerli değildi. Ücreti pahalı olduğu için girmedik. Boğaz manzarasında biraz yürüdük. Bu ihtişamlı yapının manzarası çok güzeldi. Yeşilliği korumak için yürüme yolları yapılmıştı. Bir tanesi zikzaklı ağaçların altında uzanıp gidiyor. Yeşilliğin içinde uzadıkça uzuyordu. Sonsuzluga giden yol gibi. Çok hoşuma gitti. Yine bahçede havuzun bir tanesinde ördek ve yavruları vardı. Ziyaretçilerin çocukları onları besleyip doyuruyor, eğleniyordu. Bizde biraz seyrettik. Gerçekten çok sevimlilerdi. Karınları çok doymuş olacak ki çocukların attığı şeyleri umursamıyorlardı.

The palace had a painting museum. We visited this place because the museum card was valid. We wore overshoes and the historical atmosphere was felt even as we walked up the stairs. Even the lighting was in harmony with the venue. Paintings and portraits were exhibited in different rooms. There were little explanations about what the picture depicted or who it belonged to. There were many paintings such as sultans, their wars, military training, and preparation for war. In one painting, the Maiden's Tower and the beach were depicted. There was a big difference between the current state of the Üsküdar coast and its state at that time. I wouldn't recognize it if it wasn't for the Maiden's Tower. We ended our palace tour after this exhibition. He made another palace enchanted by himself.

Sarayın resim müzesi vardı. Müze kartı geçerli oldugu için burayı gezdik. Galoş giydik ve daha merdivenlerden çıkarken bile tarihi havası hissediliyordu. Işıklandırma bile mekanla uyumluydu. Farklı farklı odalarda resimler, portreler sergileniyordu. Hangi resim neyi anlatıyorsa veya kime neye aitse onunla ilgili küçük küçük açıklamaları vardı. Padişahlar, onların yaptığı savaşlar, askeri eğitim, savaşa hazırlık gibi çok resim tablosu vardı. Bir tabloda kız kulesi ve sahili resmedilmişti. Üsküdar sahilin şu anki haliyle o dönemki hali arasında çok fark vardı. Kız kulesi olmasa tanımazdım. Bu sergiden sonra saray gezimizi sonlandırdık. Bir saray daha kendine mest ettirdi.

Sort:  
Congratulations, your post has been added to The WorldMapPin Map! 🎉



You can check out this post and your own profile on the map. Be part of the Worldmappin Community and join our Discord Channel to get in touch with other travelers, ask questions or just be updated on our latest features.

Congratulations @bilginsemra! You have completed the following achievement on the Hive blockchain And have been rewarded with New badge(s)

You received more than 3750 upvotes.
Your next target is to reach 4000 upvotes.

You can view your badges on your board and compare yourself to others in the Ranking
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word STOP