Bugün yürüyüşe çıkarken müzik dinlemeye karar verdim. Spotify listemden enerjik bir çalma listesi seçtim ve ilk şarkı çalmaya başladı: “Eye of the Tiger”! Tam kendimi Rocky gibi hissetmeye başlamıştım ki, sol ayağımdan bir serinlik hissettim. Baktım ki, çorabım delik. İşte hayatın mükemmel ironisi: Dışarıdan güçlü bir yürüyüşçü gibi görünebilirim ama içerden biraz delik çoraplıyım!
Bununla eğlenmeye karar verdim. Delik çorap bana ne yapabilirdi ki? Güneş hâlâ parlıyordu, ritim hâlâ yerindeydi, adımlarım hâlâ sayılıyordu. Ve evet, bu delik çorap bir günlüğüne de olsa bana güzel bir metafor sundu: Mükemmel olmana gerek yok, yürümeye devam et!
Bugün adım hedefimi rahatça tutturdum. Yol boyunca birkaç martıyla göz göze geldim, yaşlı bir teyze bana gülümsedi ve bir sokak müzisyeninin çaldığı melodi yürüyüşümü daha keyifli hale getirdi. Kendi kendime “Bugün güzel bir gün!” dedim ve yürüyüş sonunda kendimi şımartmak için bir kahve içtim.
Hayatın delik çorapları her zaman olacak, ama biz yine de yürümeye devam edeceğiz!