Ayakkabılarımı Bağladım!

in Actifitlast month

Bugün sabah, uykuyla uyanıklık arasında yürüyüşe çıkmaya niyetlendim. Gözlerim hala bir önceki geceyi yaşıyor gibiydi ama bedenim, “Kalk artık!” diye isyan ediyordu. Ayakkabılarımı bağladım ve kendimi dışarı attım. İlk birkaç adımda, içimdeki miskin ruh “Hadi geri dönelim” dese de, adım sayacım, “Sen devam et, ben sayıyorum” diyordu.

Havada hafif bir serinlik vardı, ama bu yürüyüşçüler için altın değerinde bir hava. Ter içinde kalmadan, tatlı tatlı ısınarak yürümek gibisi yok. Bugün kulaklıklarımı taktım ve Storytel’de merak ettiğim bir kişisel gelişim kitabını açtım. İlk beş dakikada öğrendiğim şey şuydu: Zihnimize kim olduğumuzu söylediğimizde, gerçekten öyle biri olmaya başlıyoruz. Yani eğer bugün “Ben enerjik ve mutlu bir insanım” diye kendime telkin verirsem, yolun sonunda gerçekten mutlu biri olabilirim. O zaman, neden denemeyeyim?

Adımlarım hızlandı. Yolda bana selam veren insanlar, yol kenarındaki kediler ve sabah koşusunu yapan profesyonel atletler (tamam, belki de sadece benden hızlı yürüyen insanlar) beni motive etti.

Yürüyüş sonunda, bir kafeye oturup kahvemi içmek istedim ama sonra düşündüm: Bugün kahvesiz de harikayım! Eve dönerken zihnimde bir karar netleşti: Bugün ne olursa olsun kendimi iyi hissedeceğim. Çünkü, neden hissetmeyeyim ki?