Ne zaman geldi bilmiyorum bu hal, daha eski daha eski ve daha eskilerdeydi.. hep çekip gitme hali.
Betonlar, insanlar, caddeler boğuyor. Tanımadığım yerler, tanımadığım insanlar, bilinmezliğin çekiciliğine kapılıyorum.
Yeni öğretiler, yeni düşüşler ama devam edişler tamamlıyor beni.
Uğruna savaş verdiğin kaleler yıkılınca zaten pek bir şey kalmıyor ömür dediğinde.
Sabahları erken kalkıp ömründe hiçbir şeye o kadar hırsla koşmadığı metroya koşan yığınlar, aynı yol üzerinden yiyecek bir şeyler alan starbuckstan kahvesini alıp döner kapılara çarpan insanlardan olmak beni mutlu etmiyor.
Ne kadar kazanırsan kazan harcayamadığın zamanların uğruna bunca yorulma çok boş değil mi?
Her şeyi tamamlayıp buradan uzaklaşmak bir başka şehirde, bir başka köyde, bir başka ülkede, ama yolda...
Her daim yolda güzel insanlar, güzel dostlar, güzel anılar biriktirmeniz dileğiyle.
Bir gün dediğiniz ne varsa şimdi gelip sizi bulsun...
Sevgiler.
PS: Gözlerinizi kapayın, şehri, beton yığınlarını, insanları, korna seslerini uzaklaştırın ve turuncu şemsiyeli kadını oradan uzaklaştırın ve dinleyin...
Feronio - 11 Oy Listesine postunuz eklenmiştir. Yazıyı oylayarak veya resteem yaparak listenin daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı olmak istermisiniz?
Listemize @drotto bot tarafından teklif usulu oy attırmaya başlıyorum. Simdilik oranlar küçük olsada oylarınız ve desteklerinizle bu yakında artabilir. Detaylar ve sorular için @tolgahanuzun ulaşabilirsiniz.
This post has received a 0.47 % upvote from @drotto thanks to: @tolgahanuzun.