Kulağa farklı gelen bir başlık seçtiğimin farkındayım. Lakin çok farklı biriyim, karmaşık konuları yazıya dökmek her zaman hoşuma gitmiştir. Kendimden bahsetmek istemiyorum aslında o yüzden “Bizler kimiz” başlık altında yazımı sizlere aktarmak düşüncelerinizi bilmek,öğrenmek ve anlamak istiyorum.
Bizler her zaman küçüklükten itibaren büyüklerin bize aktardığı örf ve adetlere göre hareket ettik ve ona göre yaşamamızı şekillendirdik “Ağaç yaşken eğilir” sözü işte tamda buradan gelmekte. Dinler bize ruhani bir varlık olduğumuzu,ölümden sonra hayatın farklı bir boyutta devam edeceğini açıkça söylerken,sevap ve günahların doğrultusun da bizlere cennet ve cehennemi sunmakta. Peki neden?
Bu soruyu sorduğum da belki bazıları bana kızabilir. Kızmadan önce yazımı okumaya devam edin. Çünkü bende bir yaratıcın olduğuna inanan biriyim. Hiçbir şeyin kendiliğinden oluşacağına inanmıyorum. Lakin ortaya atlan öyle teoriler var ki insan kendisini düşünmekten alı koyamıyor.
Paralel evren teorisi,Simülasyon teorisini herkesim duymuştur. Bu konu üzerinde bir çok araştırma yapmam rağmen sadece bir teori olduğunu kanıtlanmayan sadece bir inanç olduğunu düşünmekteyim,inanç diyorum çünkü bir çok kişi buna inanmakta,buna bilim dünyası da dahil. Yaz siz hiç sizden aynı olan farklı bir çok evrende başka bir sizin yaşadığını düşündünüzmü? Soru karşık biliyorum.
Bir bildiğimiz bir şey daha var ki evrende yalnız değiliz. Uzaylı olarak tabir etiğimiz farklı ırkların olduğunu düşünüyoruz. Bu zamana kadar uzaya gönderilen sinyallerde hiç bir geri dönüş almazken. Şu soruyu sormak istiyorum sizlere, ya farklı evrenlere’de yaşıyan uzaylılar yine bizlersek?
"Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi merakla bekliyor olacağım"
Merhaba bizim 5 tane duyu organımız var görme duyma koklama tatma ve dokunma bunların haricinde olanları algılamamız için bazı ek sensörlere ihtiyacımız var mesela radyasyon yada radyo dalgası gibi bunları algılayamadığımız için yüzyıllarca yok dedik gelişen teknoloji ile artık var olduklarını biliyoruz paralel evrenler konusuna gelirsek varlığını veya yokluğunu teorik olarak biliyoruz iki görüşünde mantıklı açıklamaları var ama bilim kesin ispat ister yapılan deneylerde doğruluğunun kanıtlanmasını. En son kütle çekim çizgilerinin varolduğu ispatlandı deneyle hatta Nobel ödülü aldı ekip bunun için. İşte bu yüzden varlığı veya yokluğunun ispat edilmeden kesin bişey söylemek zor.
Feronio - 14 Oy Listesine postunuz eklenmiştir. Yazıyı oylayarak veya resteem yaparak listenin daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı olmak istermisiniz?
Listemize @minnowbooster bot tarafından teklif usulu oy attırmaya başlıyorum. Simdilik oranlar(0.025 SBD) küçük olsada oylarınız ve desteklerinizle bu yakında artabilir. Detaylar ve sorular için @tolgahanuzun ulaşabilirsiniz.