Bir önceki yazımda da söylediğim gibi “Görünen o ki, uzatmalar bitiyor”.
Geçen bu, bir yıl gibi koskoca sürede, başkasına yapılan haksızlıklar karşısında sesimi çıkarıp, haklıyı savunmak adına karşıma aldığım ve istemeden de olsa kalbini kırdığım varsa, bilhassa beni yönetime aldıkları ve orada kaldığım süre boyunca TR adına yapmış olduğum tüm işlemler ve almış olduğum tüm kararlardan dolayı bana gönül koymuş olan varsa helallik diliyorum.
Bu süreçte kendilerine yapmış olduklarımdan dolayı karşılığında manevi olarak helallik isterken, maddi olarak ta zarar ettiğini düşünen varsa karşılığını ödemek isterim.
Biz şuna inandık. Bu dünya bir tarladır, burada ne ekerseniz, ölünce ebedi alemde onu biçersiniz. Elimizde olan tüm mal, mülk, ev, araba, servet, steem veya sbd bunların hiçbiri bizim değil, Mevlamız tarafından geçici olarak bize emanet edilmiştir. Bizler bu emaneti taşıyamıyorsak yuh olsun bize.
Sizlerden helallik istediğim gibi, bende üzerinde hakkım olanlarınıza, bazen bilerek, bazen bilmeyerek, bazen hırsa kapılarak, bazen nefsine, bazen şeytana uyarak bana yanlış yapanlarınıza hakkımı helal ediyorum.
Zira özellikle son dönemlerde çok fazla kalbimi kıran, üstüme gelen, bir zamanlar abi deyip işi öğretmeye çalıştığımız kişilerden Brütüs misali hançer yediğimiz zamanlarda bile nefsimize uyup, yetkilerimizi kullanıp, o kişiler hakkında işlem yapmadık. Ne zaman böyle bir durumla karşı karşıya kalsam, Hz. Ali’nin hendek savaşında Amr karşısında söyledikleri sözler aklıma gelir. "Eğer seni öldürseydim, bunu nefsim için yapmış olurdum"
Konuşarak çözülemeyecek hiçbir sorun yokken, tokalaşmak için ellerin yumruk değil, açık olması gerekirken, karşına çıkacak cesareti bulamayanların, yüz yüze gelince iki kelam edemeyecek olanların, fake hesaplar üzerinden iftira atanların, yüzünü, hatta sesini dahi gizleyip, internet ağlarının arkasına saklanıp, klavye delikanlılığı yapması ne demek. Anlamıyorum…
Ben bunları gördüm, yaşadım ve devamında yaşamamak için bu yazıyı yazıyorum. Ama umudum yok, anlaşılan daha da devam edecek.
Dilerim benden sonra rahat edersiniz, kimsenin işlerine karışmazsınız. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” sözünü, “Türk’ün Türk’ten başka düşmana ihtiyacı yoktur”a çevirdiğiniz gibi tekrar eski haline getirmenizi dilerim.