Bu yazı "Neden Steemit" yazımı yazarken bahsetmeyi düşündüğüm, geleneksel ve sosyal medyanın kıyaslamasının başlı başına bir içerik olarak ele almamızı gerektiğini düşünmemle ortaya çıktı. "Neden steemit" yolda(arkadaş yolu kaybetmiş abi, 5dkye varır)
Medya: fikrinin çıkmasından önce insanlar bilgi iletişimi kulaktan kulağa yapıyordu. Köydeki güzel kızın evlenmesi, Mehmet amcanın tarlanın böceklenmesi, sürüye kurtların saldırması gibi bilgiler o günkü köylü toplum için önemli haberlerdi. Ne daha fazlasını öğrenmek istiyorlardı ne de öğrenmek istediği kaynağın güvenilirliği vardı. Hayvanlarından ve tarlasından kafasını kaldıramayan emektar köylüler yakın köyler dışında bir yere gidemiyorlardı. Bu sebeple başka bir köydeki bilgi kulaktan kulağa rivayet başka bir ülkedeki bilgi ise mit oluyordu. (Örneğin Kiev'de yaşayan halk Cengiz Han'ın ordusu 4 ayaklı canavarlardan oluştuğunu sanıyordu.) Bu kadar fazla köy ve köylülerden bahsetmemin sebebi ise 16.yy'a kadar nüfusun çoğun köylerde yaşaması. Aşağıdaki grafik bunu çok güzel özetliyor.
Okur-yazarlık: "Alp grafiğe baktık, tamam köylü çoğunlukta pekiyi bu kalan şehirliler hiç mi okuma yazma bilmiyor?" sordunuz varsayıyorum(ben olsam sorardım). Cevap evet şehir nüfusunun çoğu okuma yazma bilmiyor, bilenlerin ise çoğunluğu ruhban sınıfı veya aristokrat. Bu arkadaşların ise bildiği bilgiyi halka aktarma niyeti yok. Ruhban sınıfını halktan ayırın şey halka nazaran daha yüksek din bilgisine sahip olması, bu gücün elinden alınması istemeyen bu arkadaşlar tabi ki halkın okuma yazmasının olmasını istemediler. Aristokratlar ise zaten halkı daha iyi yönetmek için okuma yazma öğreniyorlardı. Matbaada metal harflerle basım tekniğini bulan Johannes Gutenberg'in özgür düşüncenin doğmasın başlatan isimlerden olduğunu söylenir lakin kendisi bile matbaasında sadece dini kitaplar basmıştır.(boşuna övmeyin be şu adamı)
İngiltere'de başlayan ve kıta Avrupa'sına yayılan aydınlanma akımı okuma yazma oranlarını arttırmış, artan şehir nüfusu ile birlikte meraklı insanlar için ilk medya hareketi başlamış oldu Gazete! Gazete ve dergiler kısa süre içerisinde Avrupayı sardı günümüz anlamında medya doğdu. Teoride insanları kısa sürede aydınlatacak, bilgi aktarımı hızlandıracak olan basılı yayın bunları sağlasa da bir sorunu beraberini getirecekti yüzyıllar sonra dahi bitmeyecek olan bir sorun, sansür. Basılı yayın kısa bir zamanda devlet veya medya tekellerinin kontrolüne girdi. Bu durum ise istenmeyen haberleri filtreledi veya yazdırmadı. Bu otokontrol geleneksel medyada radyo ve televizyon için de yıllarca devam etti. 20. yyda azalsa da 3. dünya ülkelerinde hala devam ediyor.
Sosyal Medya: "Sosyal medya" her gün bir kere kullanmayanı dövdüğümüz bir kelime. Yurt dışında hakkında çok ciddi makaleler, yazılar yazılan, üniversitelerde kürsüler kurular sosyal medya ülkemizde maalesef "inste girem de garı gız stolklayak" seviyesine indirgeniyor. Peki nedir bu sosyal medya:
Ansiklopedik tanımıyla tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan bilgisayar destekli medya sistemidir. Kısacası bizzat toplumun bilgiyi kendi yapısında oluşturup otokontrolsüz bir şekilde yine topluma iletmesidir. Bilgisayar destekli olması ise bu bilginin dünyanın ötesine bir kaç saniyede gitmesi demek. Atalarımızın yıllar önce varlığından bile haberi olmadığı kıtalarda yaşayan bir kişinin paylaştığı bir olayı saniyeler içinde görebilmemiz üstüne yorum yapabilmemiz demek. Geleneksek medyaya göre farkları:
- Otokontrol ve sansür nerdeyse yoktur
- Çeşitliliği fazladır
- Bilgi aktarımı daha hızlıdır
- Dijital ortamda çoğaltılabilir ve rahat saklanır
- Erişimi kolaydır
- Kullanımı kolaydır (felsefeden dersten kaçan arkadaşınız hayatın anlamını yazabilir)
- Kullanması nerdeyse maliyetsizdir ve özgürdür
Bu kadar güzel özelliklerini yazdıktan sonra Zuckerberg reise bir dua edebilirsiniz. Pekiyi teoride bu kadar güzel özellikleri olan soysal medyanın hiç mi kötü özelliği yok. Olmaz olur mu hem de sürüsüne bereket. Bu sebeple sosyal medyayı önemsiz görmesem de yoğun kullanmam, Steemit'i ise yoğun kullanmayı düşünüyorum bunun sebebini bir sonraki postumda anlatacağım. Beğenmediğiniz veya katılmadığınız noktaları yorumlarda belirtebilirsiniz çok sevinirim. Latin atalarımızın da dediği gibi "ubi dubium ibi libertas" yani kuşkunun olduğu yerde özgürlük vardır.
İyi günler dilerim :)
Güzel bir yazı olmuş hocam bana da beklerim :)
Teşekkürler hocam sağ olun :)
@OriginalWorks
@banjo
Do you speak French?
aucun
Nope. What about spanish?
si
Donde queda Lisboa?
Portugal