Ne hikmetse Facebook’u açtığımda ölen birinin yıl içinde farklı zamanlarda birkaç kez öldüğü haberine denk gelebiliyorum. Veya ülkede önemli bir olay olduğunda olaya dair çok sayıda sahte haberin türediğini ve bir kaos ortamı oluştuğunu fark ediyorum. Bu durumdan milyonlarca para harcayarak ve bünyesinde çok sayıda muhabir çalıştırarak habercilik yapan haber endüstrisi de hiç memnun değil. Çünkü haber endüstrisi, teknolojik şirketlere ve internet üzerinde faaliyet gösterdikleri büyük dağıtım platformlarına daha fazla bağımlı hale geldi. Sonuç olarak internet kullanan insanların neredeyse yarısı, birincil bir haber dağıtım mekanizması olarak Facebook’a güveniyor. Google ise toplu olarak online reklamcılık pazarının üçte ikisini kontrol ediyor. İşte bunun için Amerika’daki birkaç yayıncı birleşerek bir grup kurmaya karar vermişler.
Haber endüstrisi ticaret grubu olan News Media Alliance tarafından temsil edilen bu grup, gazetecilikteki tüm güçlü web platformu sahiplerine karşı bir kaldıraç görevini üstlenmeyi amaçlıyor. Facebook’un News Feed’i ve Google arama motorunun en iyi sonuçlarına bulaşan sahte ve viral sahtekarlıkların bu şekilde önünün kesileceğine inanıyorlar. Bu, basın kuruluşlarının yenilikçi dijital modellerini genişletmek için medya kuruluşlarına esneklik sağlarken aynı zamanda yüksek kaliteli gazeteciliği sürdürmenin yolunu da sağlayacak.
Sonuçta Amerika’daki haber kuruluşları, gazetecilik işini Facebook ve Google’ın üstünlüğünden korumak için hükümete bu konuyu yöneltmeye karar vermişler. Haber sektörü üzerindeki bu etki, Google’ın Doubleclick’i satın alması ve Facebook’un Instagram ile Whatsapp’ı satın alması ile oluştu. Antitröst ortamı, Google’ın son zamanlarda 2,7 milyar dolar para cezasına çarptırıldığı Avupa’da daha mücadeleci görünse de Amerika’daki Cumhuriyetçi kongrede bu durum pek sıcak karşılanmayabilir. Ancak muhafazakar WSJ ve Fox News’in sahibi olan News Corporation’ın kurucusu Rupert Murdoch’un Trump yönetimine yakın olması nedeniyle milletvekilleri üzerinde bu konuda bir etki bırakabileceğine inanılıyor.
Günümüzde antitröst yasaları, piyasa güçlerinden Google’ı ve Facebook’u izole ediyor. Yayıncı kuruluşlar ise bu güçleri büyük gazetecilik yatırımlarını savunmak için serbest bırakmaya kararlı gibi görünüyorlar. Türkiye’de ise basın gücünde henüz bu gibi tartışmalar söz konusu değil. Bizim basın gücümüz, daha çok sosyal medyayı nasıl daha etkili şekilde kullanabileceklerine yoğunlaşmış durumda.