Konu başlığı hayata dair olunca kendimi pek tutamıyorum dostlar. Yazdıkça yazasım gelecek yine. Sonuçta her şeyin maddiyata yöneldiği günümüzde varlığın temeli, nedenselliğimizi, oluşum amacımızı unutmuş gibiyiz. Tanrı'nın yarattığı ve izlediği şu evrende kendimizi tanrılaşma ideasıyla öylr yormuşuz ki bu da beden ve ruhen ayrıca değişik olgular hayatımıza bir veba gibi bulaşmış durumda.
Sevgili @kusadasi sakinleri bu projedeki konumuz stres hepimizin bildiği üzere. İnsanoğlunun son zamanlarda başına bela olmuş bir durum kimilerine göre yalnız bana göre daha farklı bir durum olacak. Birazdan yazımızda bu durumdan bahsedeceğiz.
Şimdi isterseniz stresin tanımıyla yola çıkalım. Stres; TDK'a göre zorlanma durumudur. Kelime kökeni latinceye dayanmakla birlikte ilk olarak fizik biliminde direnç manasına gelmek bakimından 17. Yy da kullanılmıştır. Ellison'a göre ise stres vücudun tehdit edici bir durumda biyokimyasal tepkilerdir.
Klasik tanımlamaları geçip gündelik hayata geçersek eğer stres benim için bulunmaz bir fırsattır. İnsan sonunu kestiremediği ve kendisi için elzem olan şeyi kafasında büyütür ve aşılmaz bir dağ gibi önüne biriktirir hayatı. Stres beynin bir yaratma çabası halidir. Bunun farkına varan insanlar da bu stresi becerileri doğrultusunda doğru yere kanalize ederek geleceği inşaa eder. Bu benim için kesinlikle bir yaratma dürtüsüdür. Bakınız Descartes ne der: Düşünüyorum! Öyleyse varım. Evet insanı hayvanlardan ayıran en önemli özelliği düşünmenin yanı sıra alet yapabilme yeteneği yanı icraate geçirme durumudur. Tarihte önemli buluşlar, icatlar stres halinde yani bir buhran dönemi sonrasında ortaya çıkmıştır.
Hadi tarih bilgilerimiz yoklayalım birlikte. Yazının icadı diyelim. Neden ortaya çıktı size. Her şey günlük gülistanlık bir ortamda iken hiçbir şeye ihtiyacın yok iken bir şey ortaya çıkaramazsın. Gereksinimler yaratmayı da tetikler. Bu yaratma döneminde de yaratıcılar elbette stres altında bulunur. Mesela derebeylik sisteminin yıkılması için daha güçlü topların keşfi, Fatih Sultan Mehmet Han'ın karadan gemileri yürütmesi bunlar kendi içinde verilen streslerden ortaya çıkan durumlardır. Tabi her zaman mükemmel sonuçlar alınır diye bir kaide yoktur ama stresle başa çıkabilmenin en güzel yollarından biridir tecrübe etmek.
Yani uzun lafın kısası kendi hayatınızda dahi olsa stresi olumsuz olarak görmeyin cancağızım. Varsın hayat elinde ne varsa getirsin, sizi ağır silahlarla sarsın. Ucunda ölüm olmayan bir durumsa elbet çözümü olacaktır. Biz ne deriz hep derdi veren Allah dermanınıda verir elbet. Gün doğmadan neler doğar gibi klişelerimiz vardır. Aslında atalar zaten stresle başa çıkmanın yolunu bulmuşlar. Kadercilik. Allah'ın kudretli takdir yetkisine bırakırsan eğer O bizim için zaten en hayırlısını düşünmüştür. Sen elinden geleni yaparsın gerisini Rabbine bırakırsın. Bir de böyle deneyim yaşamayı.
Hepimiz hayatın günlük çabaları içerisinde zorlanıyoruz. Kimimiz işinden şikayetçi, kimizi eşinden, kimimiz zamandan, kimimiz anlaşılamamaktan. Elbette haklısın sen insansın ve en iyisine layıksın çünkü sen biriciksin ve teksin. Senden başka ne geldi ne de gelecek. Her birimiz bir taneyiz. Ancak şunu da unutmayın. İnsan makrokozmos içerisinde mikrokozmosdur. Her şeyden soyutlayıp bakın bir kendinize. Uzaydan baktığında ne kadar yer kaplıyorsun. Bir karıncanın sağladığı faydayı evrene sağlayabiliyir musun? Sen kimsin? Nereye gelip nereye gidiyorsun varoluş amacın ne? Bence sen birde böyle düşün ve bu hayatının bir daha sana verilemeceği üzere bu hayatın keyfini çıkararak yaşa. Bak o zaman stres sana zarar verebilecek mi?
Daha çok gevezelim yapmak isterim lakin. Zamanınızi almak istemiyorum. Yazıma yorum yapabilerseniz düşünceleriniz eklerseniz eğer daha da mutlu olurum ve gelecek yazımızda umarım tarihle alakalı şeyler olur. Mesela en yakın 18 Mart Zaferi😊😊 iyi geceler dostlar. Esen kalın..
Konuya olumlu pencereden yaklaşan bir yazı görmek ne hoş. Kimisi stres için
derken, bir başkası buluşlara, yeniliklere sebep olan bir süreç olarak tanımlayabiliyor.
Karşılaşılan olaylar/olgular kişinin algılamasına ve anlamlandırmasına bağlı olarak iyi veya kötü nitelik kazanabiliyor. Güzel bakıp güzel görenlere selam olsun. 😊
Degerli yorumun için teşekkür ederim üstad. İnsan kendine neyi yakıştırırsa onunla yaşar. Ne kadar saçma oldugunu düsünsem de Süleyman Demirel'in "Meseleleri mesele etmezsek ortada mesele kalmaz." Stres de bunun gibi değil midir? İnsan kendine ve sorunlarına yön verebilmeli.