5 Büyükler
Merhaba arkadaşlar,
En sevdiğim 5 Rus yazarı ve bu yazarların hayatlarından ilginç kesitleri anlatmak istiyorum.
5. Ivan Tugenyev
Kendisi hem çok bilinen hem de az bilinen bir yazardır bence. Herkes "Babalar ve Oğullar" romanını bilirken (okusun okumasın herkes bilir) diğer romanlarını pek bilmez; hikayelerini ise hiç neredeyse hiç bilmez. Babalar ve Oğullar kuşkusuz bir şaheser. Nihilizm denince akla ilk gelen kitabı yazmış olmak zaten başlı başına bir olay.
Fakat bence Babalar ve Oğullar'ı okumadan önce işe hikayelerinden başlamak daha sağlıklı olur. Şahsen, bir yazarın romanlarını okumadan önce -varsa- hikayelerini okurum. Yazarın üslubunu hikayelerini okurken iyice kavrayıp daha sonra romana geçmenin okuma hazzını arttırdığını düşünenlerdenim.
Önereceğim Kitapları: Hikayeler (benim okuduğum kitabın adı Hikayeler idi. Belki başka adlarla basılan hikayeleri de vardır), Babalar ve Oğullar, Duman
4. Nikolai Gogol
Listedeki yazarla içerisinde çok acılar çekmiş olanlar var. Fakat Gogol acı çekmemiş resmen işkenceye maruz kalmış. Daha sonraki çağlarda hayat hikayesini incelen bilim insanlarınca manik-depresif olduğu anlaşılan Gogol, yaşadığı dönemde uygulanan tedaviler yüzünden hepten beter hallere düşmüştür.
Yanlış tedaviler nedeniyle hastalığı iyice çığrından çıkan Gogol yazıp bitirdiği Ölü Canlar'ın 2. cildini bir anda yakıverir. Yarım haliyle bile harikulade olan bu eserin tam halinin ne kadar güzel olacağını düşünüp de üzülmeyen yoktur.
Ayrıca, kısa hikayeleri de oldukça güzeldir Gogol'un. Tam kendisi gibi manik depresif bir ruh hali sezilir hikayelerinde. Bir Burun (baya insan burnu) gezmeye çıkar, portreler canlanıp ortalığa para saçar, bir palto yüzünden insanlar delirir vs.
Tekrar tekrar okuduğum ve hiç sıkılmadığım bu yazarı listeye almasam olur muydu? Olmazdı.
Dostoyevski'den bir alıntıyla bitireyim Gogol kısmını. Hepimiz Gogol'un Paltosundan çıktık demiştir Dostoyevski, Gogol'un muhteşem Palto hikayesiyle ilgili olarak.
Önereceğim kitapları: Bir Delinin Hatıra Defteri, Palto, Burun, Ölü Canlar.
Ek: Genco Erkal, Bir Delinin Hatıra Defteri'ni tiyatro uyarladı ve hala oynuyor. Gerçekten müthiş kaliteli bir oyun. İzlemenizi de tavsiye ederim. (Araya tiyatro da sıkıştırdığıma göre devam edebilirim)
3. Maksim Gorki
Tam bir devrim adamı, çelik gibi bir karakter, adanmışlık ve çalışkanlık. İşte Gorki bunların toplamı. Her kitabında devrimi, devrimciliği anlatan Gogol yılmaz bir Sovyet'tir. Fikrini, ideolojisini sevmeyen insanlar dahi Gorki'deki adanmışlığa saygı duymalıdırlar.
Önereceğim kitapları: Ana, Çocukluğum, Ekemeğimi Kazanırken, Benim Üniversitelerim, Taras Bulba.
2. Leo Tolstoy
Geldik zirvelerden bir zirveye. Soylu olarak doğmuş; çok çılgın bir gençlik geçirmiş; savaşlara katılmış; savaşı görünce durulmuş; dine yönelmiş; daha sonra kiliseye de ters yapmış; neredeyse kendince bir din inşa etmeye bile vardırmış işi. Tolstoy gerçekten bir deniz hem de en dalgalısından.
Bir yerlerde okumuştum: Romanına katacağı her karakter için bir mezarın başına gidermiş Tolstoy. Nedenini benim pek aklım almadı. Belki de kandırıldım, bilemiyorum.
Önereceğim kitapları: Savaş ve Barış, Anna Karanina, İnsan Ne İle Yaşar, Hacı Murat, Sivastopol.
1. Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
İşte çalkantılı hayatın en uç örneği.
İçkisi kumarı var Dostoyevski'nin. Arkadaşınız olsa annenizin, babanızın "Aman çocuğum uzak dur şu adamdan" diyeceği bir kişi tam olarak. Fakat yazdıkları romanlar bambaşka. Psikanalizin kurucu babası Freud'dan önce yazdığı romanlarında Freud'un ileride literatüre sokacağı ruhsal durumlara uygun tespitler yapması bile başlı başına bir olay. Baya da zor bir olay.
İdam mangasının önünde son sözlerini söylemesi istenirken gelen haberle cezasının hafifletildiğini öğrenen bu adam kendini içkiye kumara vermesin de ne yapsın.
Sara hastası olduğu için hep ürkek, yalnız biri olmuş; yazmadığı bir roman için sözleşme imzalamış; sözleşmeye romanı vaktinde teslim edemezse tüm kitaplarının telif haklarını devredeceğini maddesini ekletmiş; sözleşmenin son gününe 25 gün kala kitaba ancak başlamış; daha hızlı ilerlemek için bir stenograf tutmuş; tuttuğu stenografa aşık olmuş; onunla evlenmiş; çocuk yapmış; çocuğunu çok sevmiş (gençliğinde yalnızlığı tadan insanlar çocuklarını bir başka severler); çocuğu ölmüş; ondan sonra hepten dağıtmış bir adam. Bu nasıl bir hayat hikayesi arkadaşlar. Yazarken içim daraldı. Adam bunu yaşamış. Gerçekten bu adam içmesin de ne yapsın?
Dostoyevski her insanın okuması gereken bir yazardır. Bütün kitaplarını okuyun mümkünse. Ben yine de bir öneri listeyi yapayım adettendir.
Önereceğim kitapları: Suç ve Ceza (olmazsa olmaz), Budala, Karamazov Kardeşler, Ölüler Evinden Notlar, Ecinniler, Yeraltından Notlar, Öteki, Stepançikovo Köyü, Beyaz Geceler... Bütün kitaplarını yazmadan kendimi durdurabildim.
Şimdilik anlatacaklarım bu kadar.
Umarım okurken keyif almışsınızdır.
@originalworks
The @OriginalWorks bot has determined this post by @castofmind to be original material and upvoted it!
To call @OriginalWorks, simply reply to any post with @originalworks or !originalworks in your message!
Your Post Has Been Featured on @Resteemable!
Feature any Steemit post using resteemit.com!
How It Works:
1. Take Any Steemit URL
2. Erase
https://
3. Type
re
Get Featured Instantly – Featured Posts are voted every 2.4hrs
Join the Curation Team Here
O zaman belki "Hepimiz Gogol'ün paltosundan çıktık." diyen Dostoyevski'nin durumunu çizdiğim gönderi ilginizi çekebilir. :) So maybe you can like my Gogol post. https://steemit.com/drawing/@readerchitect/we-all-came-out-of-gogol-s-overcoat-dostoyevski :)