Merhabalar herkese,
Bugün burada ikinci el alışveriş hakkında konuşmak için toplanmış bulunmaktayız :D
Ben şahsen çok ilgiliyim küçüklüğümden beri ikinci el eşyalara, özellikle kitaplara...
Bazen sahaflara gidip, tozlu raflarda dolaşır ve rastgele seçtiğim bir kitabın sayfaları arasında kitabın eski sahiplerine ait notlar bulurdum. Bu beni çok mutlu ederdi, sanki saklı kalmış bir sırrı bulmuş gibi olurdum.
Sonrasında başka ikinci el eşyalara da merak sardım, fakat İzmir'de çok vintage mağazası yoktu ben lisede okurken, o hevesimi çok çıkaramadım İstanbul'a gelene kadar. Aslında sanırım İstanbul'da bile bu kadar popüler değildi ikinci el dükkanlar. Hatta vintage mağazaları çoğunlukla dizilere kostüm vererek para kazanıyordu. Nasıl oldu tam hatırlamıyorum ama ikinci el birden oldu "retro", ünlüler, moda ikonları eski eşya ve kıyafetlere merak sardı ve bugün, özellikle İstanbul'da, adım başı vintage mağazasına rastlıyoruz.
Neyse, ben ilk İstanbul'a geldiğimde internetten araştırmış olduğum ve bildiğim tek vintage mağaza olan By Retro'ya gitmiştim koşa koşa :D Suriye Pasajı'nın içinde alt kattaydı, çok büyüktü (Avrupa'nın 2. en büyük vintage mağazası diyorlardı hatta internette, heyecanımı siz düşünün). Açıkçası biraz küf kokuyordu ama tam beklediğim gibiydi: 60lardan 70lerden 90lardan kalma kıyafet doluydu. Zaten adamlar Öyle Bir Geçer Zaman Ki'ye Hatırla Sevgili'ye falan kıyafet veriyorlarmış, çok büyük bir koleksiyonları vardı. Ben baya 1 saat kadar gezdim her şeye baktım. Sonra başka ikinci el mağazaları keşfetmeye başladım. Mesela Çukurcuma'dan aşağıya sallandığınızda birkaç küçük dükkan daha vardı, daha tatlış tabii. Çok güzel parçalar vardı, hatta bir kot ceket almıştım 15 tl'ye. O zamanlar bu kadar pahalı değildi ikinci el işi. O zamanlar dediğim de 5 - 6 yıl öncesi.
By Retro
Şimdi çok popüler vintage mağazaları var, mesela Sentetik Sezar, ki benim hiç sevmediğim bir yer. Bir kere birçok ürünü kendileri yeniden ürettirip "ikinci el" diye satıyorlar bence, hem de saçma sapan fiyatlara, Zara mısınız siz 80 liraya sweatshirt satıyorsunuz? Neyse sakinim.
Hala işin felsefesini korumaya çalışan dükkanlar da var tabii. Daha çok duyulmamış ve ufak dükkanlar bulmanızı tavsiye ederim ben. Hem küçük esnafımız kazansın, endüstriyelleşmiş olanlar değil. Mesela Kadıköy'de Nost Vintage diye bir yer var yeni başladı ve bence sahipleri de çalışanları da gayet iyi, bi bakın derim :)
Nost Vintage
Hatta ben bu konuyu ayrıca bir post olarak yazayım en iyisi :) İkinci El Alışveriş Serisi || 2- Hangi vintage mağazalarına gidiyorum? gibi bir şeyler, ister misiniz?
Neyse ben asıl vintage dükkanlardan değil de cidden ikinci el alışverişten bahsedeceğim. 4 gün kadar önce dolap.com'u indirdim telefonuma. Baktım çok popüler oldu, dedim ben de elimdeki kıyafetleri değerlendireyim. Şimdi dolap.com şöyle çalışıyor: Siz satmak istediğiniz ürünü fotoğraflıyorsunuz, aldığınız fiyatı ve satmak istediğiniz fiyatı giriyorsunuz. Markasını, rengini, cartını curtunu da girdikten sonra gönlünüzden kopan bir açıklama ekleyip hooop yüklüyorsunuz sisteme. Tabii önce onaydan geçiyor ürün, bakıyorlar doğru kategoriye mi kaydettin, fotoğraflar anlaşılır mı falan diye. Onay geliyor genelde bir saat içinde. Sonra size teklifler gelebiliyor mesela 50 tl'ye koyduğunuz bir ürün için "40'a olur mu hacı?" şeklinde bir pazarlıkla gelebilirler. Orası artık size kalmış; isterseniz "ayağı alışsın" mantığıyla 40'a verin, isterseniz de "yok valla kurtarmaz bize gelişi zaten 40" deyin. Ya da orta yolu bulun 45 deyin. Parada da anlaştınız diyelim ki şimdi sıra geldi alışa verişe.
Müthiş haberi vereyim : KARGOYU ASLA ALICI YA DA SATICI KARŞILAMIYOR. Kargo parası yok, tabii PTT, Sürat ya da Yurtiçi kargodan yollamanız şartıyla. Böyle de bir kolaylığı olduğu için bence çok pratik. Siz gidiyorsunuz kargolamak için, elinizde bir kod oluyor satış yaptığınızda zaten, o kodu veriyorsunuz oradaki görevliye, hop kargoluyorsunuz. Ama unutmayın 4 iş günü içinde kargolamanız gerek, yoksa alıcıya otomatik iptal hakkı doğar, valla onun insafına kalırsınız benden söylemesi :(
"dolap.com'un nedir bu işten kazancı o zaman?" dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle ki: komisyon. Her satılan üründen komisyon alıyor. Oranlar şöyle:
20 TL altındaki tüm satışlarda komisyon sabit 2,99 TL'dir.
Dolabında editörler tarafından onaylanmış en az 10 ürünün (sattığın ürünler de dahil) varsa komisyon oranı aşağıdaki gibi
20 – 49 TL arası : %15
50 – 299 TL arası: %13
300 – 999 TL arası: %10
1000 TL üstü: %8
Eğer dolabındaki ürün sayısı 10'dan az ise %20 komisyon uygulanıyor.
Ben henüz bir ürün sattım ama indirirseniz beni de takip edebilirsiniz, 22 ürünüm daha var :) Steem kardeşiyiz fiyatta anlaşmaya çalışırız :)))
Arama kısmına @cerensahin11 yazarak beni bulabilirsiniz :) Aşağıya da profilimin görüntüsünü bırakıyorum göz aşinalığınız olsun diye. :D
Ben dolap.com'u ve fikri sevdim, hem daha uygun fiyatlı olarak eşya alabilirsiniz hem de geri dönüşüme bir katkınız olmuş olur :)
Şimdilik bu kadar, tekrar görüşmek üzeree :)
bu güzel yazınızı drotto da görmeliydi.
@originalworks de.
çok teşekkür ederim :) Sayenizde görmüş oldular :) Yeniyim pek bilemiyorum bu işleri :D
drotto'ya yazınızın linki ile birlikte 0.001 SBD gönderiyorsunuz. Size 0.01-0.04 SBD ile geri dönüş yapıyor. Ama size bayağı bonkör davranmış 0.15 SBD vermiş.
The @OriginalWorks bot has determined this post by @cerenteos to be original material and upvoted it!
To call @OriginalWorks, simply reply to any post with @originalworks or !originalworks in your message!
This post has received a 3.13 % upvote from @drotto thanks to: @galasek.