Doris, 60'lı yaşlarında annesini yeni kaybetmiş bir kadın. Eşya biriktirme hastalığı var ve bunun psikolojik sebepleri geçmişine dayanıyor. Oldum olası annesiyle yaşayan Doris, zamanında nişanlanmış ama nişanlısı onunla yurt dışına taşınmasını isteyince annesini bırakıp gidememiş ve ona uzun yıllar bakmaya devam etmiş.
Annesinin ölümünün ardından bir kişisel gelişim seminerine katılan Doris, hayatı daha fazla kaçırıyor olmaktan vazgeçiyor ve geçmişte bulamadığı mutluluğu bu sefer yaşamak için adımlar atmaya başlıyor. İş yerine yeni gelen John'dan hoşlanan ruhu genç kadın, onun kendinden oldukça küçük olmasını önemsemiyor. Renkli kişiliği, farklı tavırları olan ve hayatındaki olumsuzluklara rağmen mutlu olmaya çalışan bir kadın Doris.
Varoluşa vurgu yapan, günümüz moda anlayışını ve kendi kendimize koyduğumuz sınırları en tatlı ve bazen de hüzünlü şekilde gösteren "Hello, My Name Is Doris" adlı bu film, açık uçlu bir sona sahip. Eğer bu tarz finalleri seviyorsanız çok hoşlanacaksınız. Gülecek, üzülecek, utanacaksınız... İzlemeden geçmeyin ve hayatınızda kendinize koyduğunuz tüm engelleri bir kez daha gözden geçirin derim :) İyi seyirler...