Feminist kadın yazarlar arasında anılan Virginia Woolf, kitabında “Kadınlar ve Kurmaca Yazın” adlı yazısı için bilgi toplarken içsel konuşmasıyla bizi de bu arayışına dahil eden bir yazarı anlatıyor. Kitapta karakterin yazar olduğuyla alakalı kesin bir belirtme yapılmadıysa da konu hakkındaki yetkinliğinden bu çıkarımı yapabiliyoruz.
“ Kadınların yoksunluğu” üzerinde durulan kitapta; bir kadının yılda 500 pound kazanması ve kendine ait bir odası olması gerekliliği yer alıyor.
Virginia Woolf , kitabın hiçbir bölümünde bu konuya vurgular yapmadan edemiyor. Onun için ne kadar önemli olduğunu hem kitabın adından hem de savunduğu fikirlerden anlayabiliyoruz.
Geçmişte kadın yazarlar yok denecek azmış ve hayır, bunun sebebi kadınların erkeklerden daha aşağı olması değil, yalnızca topluma yanlış fikirler aşılayan zihniyet…
Kadın dehalar her zaman vardı, fakat kendilerini gösteremediler; çünkü onlar erkekler gibi özgür, rahat ve dışarıda değillerdi. Bu yüzden yazan kadınlar da ancak erkek ismiyle yazabildiler. Her ne kadar yıllar boyu gelişmekte olunsa da, kadınlar artık kurmaca yazına adım atmışlarsa da erkek yazım dilini yaratabilen kadınların sayısı çok azdı. Kendilerini engelleme mecburiyetinde hisseden bu kadınlar, ortak bir oturma odasında – belki gizli saklı- yazı yazıyor olmasalardı ve kendilerine ait bir odaya sahip olsalardı yarattıkları tüm o güzel eserlerden daha da fazlasını yazabilir ya da daha fazla kadını yazmaya teşvik edebilirlerdi. İşte Virginia Woolf’un görüşlerinin kısa bir özeti de bu şekildedir.
"Kendine Ait Bir Oda" okunması gereken kitaplar listemin en başında geliyor, okunmayı ve anlaşılmayı da bir o kadar hak ediyor.