Dünyanın 8. Harikası olarak bilinen nemrut heykelleri 2200 metre yükseklikte ve 10 metre boyları ile 60 tona yakın ağırlıkları ile şaşırtıcı derece de muazzam yapıtlardır.
Bu eserlerin Asur medeniyetinden kalma olduğunu 1881 yılında uzun çalışmalar sonra keşfeden insan Alman mühendis Karl Sester’dir. Sester bu bilgiyi edindikten sonra Alman krallığına buluşundan bahseder ve Alman kraliyet akademisinden bir grup bilim insanı Otto Punchtein liderliğinde bölgeye gelirler. Bilim insanları dağın zirvesindeki Tümülüsler ve dev heykeller üzerine uzun zaman çalışırlar. Çalışmalar sırasında Grekçe kitabe yazıtları çözebilen genç bilim insanı Punchtein araştırmanın sonucunda bu eserlerin kommagene medeniyetine ait olduğunu ve Kommagene kralı I. Antiochos tarafından yaptırıldığını çözümler. Bu kitabeler Antiochos tarafından yazdırılmış ve Kommagene imparatorluğunun yasaları olarak kullanılmış olan tabletlerdir.
Kommagene, Grekçe de “Genler imparatorluğu” anlamına gelir ve bu anlamını yaşatmak istercesine pers ve yunan ırklarının yanında bir çok ulusu da bünyesinde eşit bir ilke ile barındırmıştır. Bu imparatorluk Güneyde Suriyeden Fırat havzasına kadar verimli ve geniş bir arazide kültürleri birbirine kaynaştırarak barışçıl bir hedefle varlığını tamamlamıştır. Barışçıl siyasetine rağmen bir çok kez farklı uygarlıklar tarafından fethedilmiş ve sonunda tamamen yok olmuş bir uygarlıktır Kommagene. İmparatorluğun en şaşalı dönemi I. Antiochos dönemidir. Bu dönemde tanrılara karşı görevlerini yerine getirmek için çeşitli tapınaklar ve heykeller yaptırılmıştır. Antiochos kendi anıt mezarı için de çok büyük tek parça bir kayayı oydurmuştur. Bu kaya içeriisinde 3 adet oda vardır bunlardan birisi antiochos’un babasına diğer ismi bilinmeyen başka bir krala ve en nihayetinde sonuncusu da antiochos’a aittir. Dağın Doğu kısmında Taht benzeri bir yerde oturan fakat kafaları yere düşmüş vaziyette duran heykeller vardır. Bunlar Apollon, Kommagene Tanrıçası, Zeus, Tanrı Kralları I. Antiochos, ares ve bunların yanlarında bulunan kartal ve aslan heykelleribulunmaktadır ki bunlarda Gücün ve haşmetin simgesi olarak kullanılmaktadır.
Özellikle günümüzde Nemrut dağı gün doğumu ve gün batımının harkulade bir şekilde seyredilebildiği ve sırf bu amaçla bile turist çektiği bir yerdir. Dağ 1880’ler den beri halen araştırmaya devam edilmektedir.Sizinde gezmenizi tavsiye ederim.