Yazının başı ile sonunu aynı oturuşta yazdıysan yaşamış olduğun duyguları tekrar yaşayabilme gücüne hayran kaldım. Tabi sen bu durumdan memnun musun bilemem.
Benzer motivasyon sorunu bende de var. Fakat ne uygulama ne de ödül işe yaramıyor. Sadece kişilere verdiğim sözü tutmak için üşengeçliğimi atabiliyorum.
Az önce son hazırladığın içeriği okumuştum.bir de bu içeriğe bakıyorum. Sen zaten hayatta kalmak için (duygusal anlamda) gerekli donanıma sahipmişsin. Hatta cüretkar bir söylemle sahip olduğunun farkında olduğunu da iddia ediyorum. Gün yüzüne çıkarmak için bu yolu seçmişsin. İyi de etmişsin.
Umarım sonraki yazılarına baktığımda burada saçmalamış olduğumu düşünmem :)
Yaşamış olduklarımı kendi içimde tekrar tekrar yaşamadığım tek bir anım geçmedi, geçmiyor ve de kuvvetle muhtemel geçmeyecek. Sadece bazı yazılarımda istem dışı biraz dışına sızıyor ruhumda kopanlar parmaklarımdan. Aşamadığım düzlüklerin nefesimi kestiği anlarda biraz durup ikinci kısımları yazıyorum ki nefes alabileyim. Ruhumdaki kavgaları da yansıtıyor işte. Bir tarafım yapmamam gereken şeylerin eşiğindeyken bir tarafım sadece sabır diyor. Bu ikisi arasında gidip geliyorum işte. Tıpkı yazılarım gibi...
Olmasam da yaşamak zorundayım.
Ama öylesin. Bence mental olarak kendine biraz daha iyi davranabilirsin. Kendin için bişe yap demiyorum. Sadece mutluluk aeviyene on üzerinden 3 verdiysen 4 ver. Hiçbir şey değişmeden.
Ben böyle zorlandığım zamanlarda insan yapısının her zorluğu atlatmaya ne kadar elverişli olduğunu düşünürüm. Her şeyi herkesi unutmaya programlanan biyolojimiz var sanki. Tek yapmamız gereken kabul etmek.
Başka bir düşünce biçimim de var ama onu durumu bilmeden dile getiremem.
Bana da kart yolla lüfen kıskanırım ben.