Sizlere doktor olmanın zorluklarından ve artılarından bahsetmek istiyorum biraz. Bakalım anlayan kaç kişi çıkacak :) Özellikle de @propofol ve @doctorbishop sanırım tıp sektöründeydi. Sizlerin görüşlerini bekliyorum. Başlayayım :)
Photo by Piron Guillaume on Unsplash
Uykusuzluk... 30-40 saat çalışırsınız. Sonrasında uyuklamaya başlarsınız. Kahve artık kesmez, yetmez :) Siz sağlıkçı olmanıza rağmen sağlıksız bir şekilde çalıştırılırsınız. Bu da bir ironidir aslında.
Dayak riski. Evet evet. Eğer bir hastayı tedavi ederken bir hata yaparsanız dayak yiyebilirsiniz :) Bunu görmek için ne yazık ki gelişmemiş ülkelere bakmanız lazım. Mesela bizim ülkemize... Ne yazık ki bunun önüne geçmek için hastanelerde güvenlik sistemlerini arttırmak gerekiyor. Hatta ve hatta bir çok arkadaşım aikido kursuna gittiler.
Çünkü tıbbi olarak en çok acı vererek en az zararı nasıl vereceğinizi en iyi öğreten dövüş sporu bu aslında. Yoksa doktorların kendisini korumak için silah falan aldığını düşünsenize :) Önce adamı vuracaksın sonra iyileştireceksin :) Çok komik olurdu :)Arkadşlarınıza bol bol hava atabilirsiniz. Ben mesela steemitte sizlere bile bazen hava atıyorum :P şaka bir yana gerçekten insan kendisini çok cool hissediyor :) Bunu en basit bir sipariş verirken bile, isminiz diye sorulduğunda dr.bilmem kim diyerek görebilirsiniz :) steemit hesabınızın ismi drfrostgirl olabilir mesela :) yani hava atmak için çok uygun bir title'dır doktorluk, okurken bile :)
Sigaranın sağlığa çok zararlı olduğunu bile bile, cerrahların bile sigara kullandığını görünce şaşırmaktır. Evet bu beni çok şaşırtmıştı. Koskoca kalp cerrahı yemekten sonra sigara içiyordu :) Ben de bu insanlarla karşılaşana kadar sigaranın bu kadar yaygın olduğunu düşünmezdim ama koskoca cerrah bile sigara içiyorsa elbette herkes içerdi dimi :) Sonuçta imamın dediğini değil yaptığını yapan bir milletiz biz :) Siz yine de sigara kullanmayın :)
Hasta ve müşteri kavramının birbirine karışması da çok kötü bir durum. Ben bu yüzden estetik cerrahı olanlara çok özeniyorum. Karşındaki kişi hasta değil ve sen onu direkt olarak müşteri olarak görebiliyorsun.
Ama normal bir hastanede diğer kliniklerde bunu yapmak çok yanlış bir şey. Dolayısıyla hastalarımızı müşteri olarak değil gerçekten hasta olarak görmemiz lazım. Örneğin bir ameliyat gerekiyorsa ve bu ameliyat 50.000 lira ise, karşımızdaki kişinin bir insan olduğunu ve az paralar kazandığını unutmamamız lazım...
Bunu unutan çok fazla doktor var umarım ben bunlardan olmam. Özellikle de özel hastanede çalışanlar :)
İlaç firmaları gelip sizlerin başının etini yer. Özellikle de bunu polikliniklerde görmek mümkündür. Doktor bey, doktor hanım bizim ilacımız şöyle böyle bunu önerir misiniz!!!
Bu aslında yurt dışında böyle değildir ilacın direkt olarak ismi yazılmaz etken maddesi yazılır reçeteye. Siz eczaneye gidersiniz veya ilaç store'a gidersiniz oradan kendiniz alırsınız markasını. Etken maddesine göre. Ama bizde mümessilller yüzünden ilaç satımı işi markalaşmıştır :) Bu da küçük bir eksidir aslında :)Atama sorunu. Evet doktorlarda bile atama sorunu vardır. Kendinizi geliştirirsiniz ve atama beklemeniz gerekir. Bunu beklemek yerine bir çok defa özel hastanelerde çalışmak istersiniz. Bu da bir eksi demektir aslında.
Sizi deli gibi çalıştırırlar. Yukarıda bahsettiğim 38 saatlik çalışma tempolarına burada rastlamak mümkündür :)Aile sağlık merkezlerinde bakmanız gereken bir hasta sayısı vardır ve bu yüzden herkese gerektiği ilgiyi gösteremezsiniz. Bir yerden sonra bu size normal bir şey gibi gelmeye başlar. Geçenlerde konuştuğum bir abla, ne yazık ki bunu itiraf etti. Aman canım geliyorlar öksürük şurubu verip gönderiyorum diye söyledi. Ne yapacağını o da şaşırmış durumda çünkü devletimizin koyduğu bu kota muhabbeti gerçekten çok ama çok sinir bozucu :) Doktorların aslında daha az hasta ile daha çok ilgilenmesi gerekiyor. Böylece konulan teşhis daha doğru ve tedavi daha kesin olacak...
Sanırım şimdilik bu genel kanılar yeter, daha sonrasında sizlere ayrıntıları vermeyi düşünüyorum ama sıkılacağınızı biliyorum, eğer bu gönderi beğenilirse elbette ayrıntılara girerim :) Şimdilik hoşçakalın :)
Görsel Kaynak 2
Merhabalar, ben de tam #cointurk etiketindeki yazıları inceliyordum ve sizin yazınızı gördüm. Başarılı bir yazı, tebrikler.
Küratör projesince yazınızı seçmiş bulunuyorum. #tr etiketini geliştirmek için @kuşadası ve @try-market'in başlattığı bu projede etiketlerinizde #cointurk'ü kullandığınız için teşekkürler.
@try-market ve @kusadasi ekibi ile yarışmalar da devam ediyor. Her gün 15 civarında blogu seçip 1$ kadar oylar veriyoruz. Bugün sizin de gününüz. Belirli bir süre sonra oyunuzu alacaksınız.
Beni çok mutlu ettiniz :)
Ben doktor değilim :) fakat epey arkadaşım var hacettepe mezunu. Birbirlerinden kan alıyorlardı evde :)
Pratik yapıyorlar demekki :D
Eğer tedavi ederken bi hata yaparsanız dayak yersiniz yazmışsınız. Şahsen benim yada sevdiklerimin tedavisinde bi hata yapılırsa ve telafisi mümkün olmayan bişeyse dayak manyağı yaparım o kişiyi. Diğerleri neyse ama yanlış iğneden sakat kalan birçok insan var. Doktor küçük bi hata yapacak ve bütün bi ömrü sakat geçecek doktor da rahat rahat gezecek. Ben gezdirmem.
Doktorlar da insandır, hata yapabilirler bunu kabul etmek zorundasın.
Büyük hatalar olduğu zaman zaten hasta ve hasta yakınları dava etme hakkına sahip.
Bu mesleği seçen insanlar yüzlerce hastaya yardım ediyorlar, hatta binlerce. On binlerce.
Bin tane kalp ameliyatına girdi. Bir tanesinde hata yaptı. Bu da sana denk geldi.
Sen de o doktoru gezdirmedin. Neyine güveniyorsan artık.
Bundan sonra ameliyat bekleyen yüzlerce hastayı sen mi ameliyat edeceksin? Buyurun bir tane kalp ameliyatına veya beyin ameliyatına girin bakalım düşündüğünüz kadar kolay mı.
Yanlış iğneden sakat kalınma mevzusunda açılan davaları hastalar yüksek ihtimalle kazanıyorlar zaten. Evet elde ettiğiniz para sizin yürümeniz kadar değerli değil ama bundan sonraki hastaların tedavi edilmesi de mi değil?.
Tamam hatayı ben yapayım döveyim o beni dava etsin ben varım.
Bu tamamı ile yanlıştır. Bunun hukuki yolları vardır. Hiçbir doktor da bilerek ve isteyerek hastasını kötü duruma düşürmez. Bu bir çözüm yolu değildir.
Doktorlar ellerinden geldiğince yardım etmeye çalışırlar. Tıp fakültesini hasta öldürmek ya da sakatlamak için bitirmiyor kimse.
Doktorlar küçük bir iğne hatası ile ömür boyu rahat gezmezler. Sizin atacağınız yumruk, o pişmanlığın yanında acı bile değildir.
Burada kızmanız gereken devlettir. Doktorların çalışma şartlarını bilmeden, üzerlerine yüklenen yükten bihaber şekilde "dayak manyağı yaparım" derseniz, bugün sizin başınız yanar, yarın başkasının.
İnsanlar hata yapar. Üstüne siz saçma sapan uygulamalar ile insanları tıptan soğutursanız, ileride doktor bulamazsınız. Olanlar da niteliksiz olur. İnsanları yaptığınız yorumlar ile mesleklerinden soğutmayın. Burası dağ başı değil.
Elinize sağlık güzel olmuş. Hocam doktorların, hemşirelerin işi gerçekten zor.
Kesinlikle öyle, umarım bunu eğitim sistemiyle herkesin kafasına kafasına işlerler :)
Bilgilendirme için teşekkürler. Ben de bazı fikirlerimi paylaşmak istiyorum.
5 inci maddede geçen "müşteri olma" durumu maalesef doğru, özel hastaneler ile ilgili çok şikayet geliyor, boşu boşuna ameliyat ediliyor insanlar. Yakınım olan insanların da başına gelmişti. Ameliyat öncesi sayfalarca şey imzalatıyorlar ve kimse de uğraşmak istemiyor büyük bir sıkıntı olmadıkça. Ama en nihayetinde insan kendini soyulmuş gibi hissediyor... Bir de kolay değil öyle ameliyat olmak, ufak bir operasyon bile olsa psikolojik olarak hafif bir olay değil yani.
7 nci madde garibime gitti çünkü ülkede doktor eksikliği var deniliyor her yerde, buna rağmen atamaların yavaş olması çok ilginç.
8 inci aile sağlık merkezleri ile ilgili durum çok vahim. Pc ekranından bakıp iki tıkla göreceği şeye bile zorluk çıkaran doktorlar var. Bir keresinde şurama gelmişti de ses etmemiştim ama sinirli bir anıma denk gelirse ortalığı ayağa kaldırırım dinlemem! İnsanları aptal yerine koymaları çok ayıp, oraya her giden insan eğitimsiz cahil mi? Biliyoruz o sistem senin önünde aç bak!
Tüm doktorlara selam olsun.