Sort:  

Sen yazdın bunu, ben ağladım. Hassasım diyorum anlamıyor musun? Ağlamaya bahane arıyorum zaten, sen de gözyaşlarıma destek atıyorsun. Kayboldum ben bir adres araken, bilmediğim bir şehrin bilmediğim sokaklarında, hiç görmediğim binaların içerisinde tekmelenirken.

Çok hassassın ağlıyorum seni. Sen de beni ağlıyorsun. Bundan sonra ağlaşacağız diye umut ederken bir okul binasına tosluyorum. Allah veriyor ki içinde öğrenci yok. Yoksa onlar da yığın yığın yıkılacaklardı yüzümüze. Ağzımızı burnumuzu seveceklerdi.

Öğrenciler neden bu kadar istekliler bilmiyorum; ama ben ve sen sanırım çok sevmiyoruz hayatta kalmayı. Keşke öğrenci olmaya devam edebilseydim. Birbirimize öğretmen olalım mı?

Birbirimize öğretmen olalım ve bir paradoks yaşatalım tüm öğrencilerin dimağlarında.

Sonra onlar bizi ağlasınlar ve biz onları sevelim tabutlarımızın içerisinde.