Amerika, dünyanın en güçlü ordusudur. Buna karşın bu ordunun tarihe mal olmuş askeri tek bir destanı yoktur. Amerikanın destanları psikolojik savaş üzerinedir. “Sam Amca” bu alanda gerçekten rakipsizdir. Tarifsiz iletişim teknikleri kullanır ve orduların güç yetiremeyeceği hedefleri tek kurşun atmadan ele geçirir.
Amerika, hedef devletlerin kamuoylarına, yeni projelerini 3-5-10 hatta 20 yıl öncesinden hazırlar. Kürt devleti kurulacağı söylentileri ortalıkta yıllarca gezindirilir. Sonra ortaya bir takım haritalar çıkar. Harita ilk ortaya çıktığında büyük bir infal uyanır. O harita giderek yayılmaya başlar, öyleki artık görenler şaşırmaz olur. Aşamalı iletişim planlarıyla toplumun bu oluşuma aşina olması sağlanır. Onlar ise bir köşede bu spekülasyonları doğrulamadan yalanlamadan izlemektedir. Toplum yeteri kadar aşina olduktan sonra, yapılacak tek şey gerekli işlemlerin başlatılmasıdır. Büyük Kürt devletide bu piskolojik harp tekniklerinin bir ürünü olacaktır.
Soğuk savaş yılları... ABD ve Rusya silahlanma konusunda amansız bir rekabet içindeler ve 80’li yıllara geliyoruz. Başkan Reagon Amerika’nın yıldız savaşları projesini açıklıyor. Tüm dünyada TV haber bültenlerinde bir takım bilgisayar animasyonları dönmeye başlıyor. Rusya Amerika’ya doğru füze fırlatıyor. Amerika ise buna karşılık havaya çok güçlü bir lazer ışını gönderiyor. Uzaydaki bir Amerikan uydusu bu lazer ışınına ayna tutuyor ve ışın yer yüzüne geri yansıyor. Böylelikle Rus füzesi havada imha edilmiş oluyor. Amerika hiç bir altyapısı olmayan bu projeyi, öylesine başarıyla ambalajlıyor ki dünya kamuoyu bu konsepti gerçek bir proje olarak algılıyor. Bu birkaç saniyelik görüntünün neticesinde Sovyetleri Birliği Vatandaşlarının devletlerine olan güvencesi sarsılıyor. Devletlerin kendilerini koruyamayacağı fikriyle ilk defa bu şekilde karşılaşıyorlar. Bir kaç saniyelik o bilgisayar animasyonu, Sovyetler Birliği’nin dağılması, soğuk savaşın bitmesi sürecini tetikliyor.
Soğuk savaş çoktan bitmiş, savaş makinesini hızlandırmak için kullanılan kominizim bahanesi yerine islami devrimcilere bırakmıştı. Ortadoğu silah endüstrisinin birincil deney alanı ve pazarı haline gelmiştir. Ortadoğu’ya dönük piskolojik harekatın amacı da Müslümanlar’ın dinlerine olan güvenini yok etmektir. Tarihe bakmak bütünü görmeye yeter de artar.
Dünyanın karanlık yüzü iki denizin birleşmesini asla istemiyor. Onların ayakta kalabilmesi için kutuplaşmış iki ayrı denize ihtiyaçları vardır. İki dalgalı deniz...soğuk savaş yıllarında dünya Doğu ve Batı bloğu olarak ikiye böldüler. Sovyetler birliği ile soğuk savaş onlara pek sıcak gelmedi. SSCB tek vücutta ve fazlasıyla güçlüydü. Denizi dalgalandırmanın yeni formülü islam - Hristiyan çatışması olarak belirlendi. Dünya atlasına baktıklarında Türkiye “medeniyetlerin çatıştırılması” tezinin önünde büyük bir engel olarak duruyor. O ülke ki onda, Türk de Kürt de, dindar da, laik de birarada yaşıyor. Herşeye rağmen biraradalar. Bu “Kötü örnek” Batı kamuoyuna “demek ki tatlı su ile tuzlu su bir arada yaşayabilir.” dedirtebilir. Bu yüzden “iç denizlerin” dalgalandırılması gerekmekte. Türkiye kendi içinde barışla dolu yaşaması, çatışan dünya projesi için gerçekten “kötü” örnek oluşturuyor. Ülkemizde iç barış bu yüzden bir türlü tesis edilemiyor.
21. Yüzyılda kendi yurdunda sulhu egemen kıldığından, cihan’ın da yazgısını değiştirebilecek tek stratejik ülke Türkiye’dir.
()
Hi! I am a robot. I just upvoted you! I found similar content that readers might be interested in:
http://floraninkitapligi.blogspot.com/