Kitap Okumanın Zararları

in #tr7 years ago

pexels-photo-486841.jpg

Başlığı görünce insan bir şaşırıyor değil mi? “Kitap okumanın zararı mı olurmuş hiç?” demeyin olabilir. İhtimal içeren bir cümle kuruyorum çünkü bu söylem bana değil arkadaşıma ait ve ben henüz ikna olamadım. Ama akla yatan yerleri de var. Gelin size neden kitap okumanın zararlı olabileceğini anlatmaya çalışayım.

Arkadaşım bu söylemi beyan ederken kitaptan kasıt olarak bilgi içerikli olmayan, kurgusal romanları, şiir kitaplarını ve bu tarzdaki diğer kitapları kastediyor. Yanı akademik düzeyde veya araştırma ürünü olan, amacı okura bilgi verip onu bilgilendirmek olan kitapları kast etmiyor. Arkadaşıma göre (bu da biraz kuzenim yaptıya döndü ama cidden arkadaşım soktu fikri kafama) kurgu ürünü kitaplar televizyondaki pembe diziler gibi. Nasıl televizyona aptal kutusu diyorsak o da romanlara aptal kağıt yığınları diyor. İzleyiciler TV de içi boş program ve dizilerle uyutulup zamanları israf edilirken okurlarda romanlarla aynı etkiye tabi tutuluyor.

Bir okur roman okuyarak hem zamanını boşa harcıyor bilgi edinmediği için hem de hikaye içindeki kurgusal karakter ve hayat öykülerine kendini kaptırıp onlardan izler taşımaya başlıyor. Bu da okuru bir süre sonra içine kapanık, gerçek hayattan kopuk, sosyal yetilerini yitirmiş birisi haline getiriyor. En azından arkadaşım bu görüşte. Bir kitabı ortalama günde 2 saat okuyarak 1 haftada bitirdiğimizi düşünürsek haftada 14 saatimizi o kitaba veriyoruz. Teknik olarak para kazanırken de bedel olarak yine zamanımızı verdiğimizi düşünürsek haftada 14 saatimizi tamamen kurgusal bir kitaba ayırmak bizi hem işimizde yükselip daha fazla para kazanmaktan hem de sosyal hayatımızdan alıkoyuyor.

Bir çok kitap kurdunu incelersek; evinde sürekli kitap okuyan ama sosyal becerileri zayıf, sürekli hayal ürünü içerik ve kişilerle karşı karşıya olduğundan gerçek hayatta karşılaştığı olaylara verdiği tepkilerin hem gecikmeli hem de tutarsız olduğunu görürüz diyor arkadaşım. Sizce bu nedenli doğru bir iddia?

Sort:  

Her kitap yazarin gorüşünü okura kabul ettirme çabasıdır. Masallarda bile böyle değil mi?