Merhaba arkadaşlar, özel hayatımdaki aşırı yoğunluk sebebiyle uzun süredir paylaşım yapamamaktaydım. Bugün itibari ile yoğunluk büyük oranda hafiflediği için içerik üretmeye kaldığım yerden devam edeceğim. Bu süre içerisinde yazı yazmanın gerçekten bana keyi verdiğini ve yazmayı özlediğimi fark ettim. Umarım bugün kaleme alacağım hikayeyi okumak da sizlere keyif verir. Steemit'e yeni katılmış olan ve henüz yazılarımı okumamış olan arkadaşlardan edebi içeriklere ilgi duyan varsa buradan bloğuma ulaşabilir ve daha önceki içeriklerime ulaşabilirler. Hepinizi saygı ile selamlıyorum...
Giriş
Ahmet, Hasan, Kemal ve Yavuz... Bu dört kanun kaçağını tek çatı altında toplayan fikir Ahmet'ten gelmişti. Pek alışkın olmadıkları bir tarzda gelen bu teklifi kabul edip etmemek konusunda epeyce tereddüt yaşayan Hasan, Kemal ve Yavuz üçlüsü Ahmet'in vaadettiği şeyleri düşününce tereddüterini kırdı ve bu işe girmeye karar verdi. Ülkenin en zengin bankalarından birisini mesai saati bitimine yakın soyacaklar ve daha önceden ayarlamış oldukarı balıkçı teknesi ile Yunanistan'a kaçacaklardı. Yunanistan'dan sonra Avrupa'ya geçerek ele geçirdikleri parayla kendilerine düzenli bir hayat kuracak ve hayatlarının geri kalanı için temiz bir sayfa açacaklardı. Hayatlarını hırsızlık üzerine kurmuş olan bu insanlar için temiz bir sayfayı banka soyarak açmak hiç anormal gelmiyordu.
Bu dört arkadaşın tanışıklığı 2017 yılında beraber yattıkları cezaevinden geliyordu. Suçluları ıslah etmek için kurulmuş olan bu yapılar anı tür suçlardan mahkum olanları birlikte tutuyor ve çoğu zaman ıslah etmek yerine suç ortağı kazandırıyordu. Herbirisi küçük diye tabir edebileceğimiz hırsızlıklar yaparak hayatını geçiriyor bir noktada yakayı ele veriyor bir kaç yıl hapis hayatı sürdükten sonra kaldıkları yerden devam ediyorlardı. Bir kere bulaştıkarı bu yoldan ayrılmak onlar için artık çok mümkün değildi. Alınlarına yapoşmış olan hırsız damgası onlara başkaca işler yapma fırsatını sunmuyordu. Aslına bakılacak olursa onların da zaten öyle bir niyeti yoktu. 2017 yılının Kasım ayında çıkan kısmi af kapsamında hep beraber özgürlüğe kavuşan arkadaşlar kaldıkları yerden hayatlarına devam ederken Ahmet'ten bir telefon aldılar. " Hepinizi İzmir'e bekliyorum, güzel bir iş fırsatı var." Telefonu aldığı sırada mahalleden çalmış olduğu bir laptop bilgisayarı satmakta olan Yavuz, bu iş fırsatını gerçekten bir iş fırsatı olarak algılamış ve bu sattığım son çalıntı mal olacak diye hayallere dalmılştı.
Plan
Kanun tanımazların hepsi iki gün içerisinde İzmir'e geldi ve Ahmet'in derme çatma evinde toplandı. Ahmet önce işi anlattı. Akşam mesai çıkışına yakın bir saatte sahilde bir bankaya silahlı olarak girecekler ve bankada bulunan bütün paraları alarak önceden ayarlammış olduğu tekneyle Yunanistan'a kaçacaklardı. Bankada güvenlik görevlisi olarak çalışan birisi hafif irice ve diğeri oldukça cılız iki kişi vardı. Bir yıl önce bankanın eski güvenlik görevlilerinden bir tanesi silahıyla oynarken yanlışlıkla müşterilerden birisini vurmuştu. Bunun üzerine banka yönetimi güvenlik görevlilerinin şarjörlerinde mermi olmaması yönünde bir tedbir almıştı. Bunu sadece güvenlik görevlileri ve banka yöneticileri bildiği sürece hiç bir sorun teşkil etmeyecekti. Zaten silahın amacı kullanmak değil caydırmaktı. Ancak güvenlik görevlilerinden iri olanı biraz saf olduğu için Ahmet'in de içinde bulunduğu bir dost meclisinde bu durumu ağzından kaçırmış ve Amet'in zihninde şu anki planın canlanmasının temellerini atmıştı.
Bir yıl boyunca bu uygulamanın hiç bir sıkıntısını çekmeyen banka görevlileri bu Cuma öğleden sonra aldıkları kararın ne kadar yanlış olduğunu göreceklerdi. Fakat artık çok geçti. Ahmet aynı zamanda olay yerine en yakın polis noktasının yaklaşık olarak on km uzaklıkta olduğunu ve olay saatindeki trafik dikkate alındığında müdahale için gelecek ekibin en erken yarım saat içerisinde bankaya ulaşabileceğini de anlattı. Silahlı olarak yapacakları soygunun on dakika süreceğini varsayarak kaçmak için yirmi dakikalık bir süreleri olduğunu ve bu sürenin onları Yunanistan'a yaklaştırmak için yeterli olduğu hesabınıda anlattı. Planın görünen boyutuyla az riskli ve bol kazançlı bir soygun olmasına rağmen "küçük hırsızlık" ustaları olaya çok sıcak bakamamıştı. Ancak Ahmet'in sonrasında anlattığı Avrupa'da kendi işlerini kurarak korkmadan ve herkes gibi yaşayacakları hayatın hayalini duyunca kendilerini evet demekten geri alamadılar.
Soygun
3 Temmuz 2018 Cuma günü saat 16.10'da soygun ekibi sırt çantalarında bulunan bir adet pompalı tüfek bir adet glock marka tabanca ve iki adet kurusıkı tabanca ile bankanın yakınında hazır bir şekilde bekliyordu. Kendilerine kaçma konusunda yardım edecek tekneci de soygunun ortağı sayılıyordu ve Avrupa hayalinin içerisine dahil olmuştu. Buradan soygunu yaptıktan sonra ülke dışına kaçacakları için kimliklerini gizlemek gibi bir dertleri yoktu. Ahmet'in silahlarla dolu sırt çantasını bankanın hemen önünde sırtından indirerek fermuarı açması olayın başladığı noktaydı. Çanta içerisinde bulunan glock tabancayı kendisine aldı ve pompalı tüfeği kendisinden sonra grubun en acımasızı olan Kemal'e verdi. Yavuz ve Hasan'a ise kurusıkı tabanca düşmüştü. Çantada ateşe hazır halde duran silahları ellerine alır almaz bankaya daldılar. Bir anda ne olduğunu anlamayan gişe görevlileri, müşteriler ve güvenlik görevlileri anlık bir şaşkınlık yaşadı ve donakaldı. Ahmet planda hiç bahsetmediği ancak soygunun hızlı tamamlanması için işin ciddiyetini göstereceği o hamlesini yaptı. Zaten silahları boş olan güvenlik görevlileri daha silahlarına davranamadan ikisinin de gögüs ve baş bölgesine iki el ateş ederek bulundukları yere yığılmalarını sağladı. Sırt çantasını gişe görevlisine fırlatarak "ölü sayısını daha fazla artırmak istemiyorsanız beş dakika içinde bu sırt çantasını doldurun" dedi. Planın bu kısmından haberdar olmayan Yavuz, Hasan ve Kemal'de bir şok yaşıyordu. Aslında soygunu Ahmet yapıyordu diğerleri sadece figürandı. Gişe görevlileri soygunun başladığı anda masanın altında bulunan alar düğmesine basmalarına rağmen henüz ne gelen vardı ne de giden. Ahmet'in planı tıkır tıkır işliyordu. Çanta ağzına kadar para dolduktan sonra havaya bir el daha ateş ederek "Hadi" dedi arkadaşlarına. Hızlıca bankayı terk ederek yaklaşık iki dakikada koşarak teknenin bulunduğu yere ulaştılar.
Ve Son
Ekibin gelmesini çalışır halde bekleyen tekne soyguncular tekneye atlar atlamaz hızla hareket etti ve Yunanistan'ın yolunu tuttu. Soygun başarıyla bittiği için mutlu olan Hasan, Kemal ve Yavuz'un mutluluğu uzun sürmedi. Soygunu neredeyse baştan sona planlayan ve uygulayan Ahmet'in artık bu figüranlara ihtiyacı kalmamıştı. Glock tabancasındaki mermileri Kemal'den başlayarak karşısında duran koğuş arkadaşlarının üzerine boşalttı. Silah seslerinin üzerine arka bölüme gelen teknenin kaptanı hiç de şaşırmış gibi durmuyordu. Ahmet "Hadi bakalım Cemil Bey tekneyi temizleyelim" dedi. Başından beri planın her parçasından haberi olan Cemil ise Ahmet'in öz be öz kardeşiydi. Ertesi gün iki kardeş Avrupa'da yepyeni bir hayata başlarken Hasan, Kemal ve Yavuz'un hayatlarının son bulduğunu bütün medya ilan ediyordu...
Posted from my blog with SteemPress : http://www.househusband.tk/2018/09/kisa-hikayeler-serisi-9-soygun
Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by househusband [Turkish] from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.
If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.
Bu hikaye tam da @edebiyat ın kısa öykü yarışmasına göre katıldınız mı
Bir süredir buralarda olamadığım için yarışmada ama haberdar değildim. Sizin sayenizde haberim oldu ve katıldım. Teşekkür ederim :)
Tam da yarışmaya denk gelmiş sevindim katılmanıza.
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
Congratulations @househusband! You have completed the following achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :
Award for the number of upvotes
Click on the badge to view your Board of Honor.
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP
To support your work, I also upvoted your post!
Tebrik ederim hocam. Sevgiler. :)
Merhaba. Yazınız C² ekibi değerlendirmesi ile @trliste kürasyon kuyruğu tarafından oylanmıştır. Sevgiler.