Kahveyi sevmeyenimiz yoktur herhalde. Bir de denize karşı oturup Türk kahvesi içmenin keyfine doyum olmaz. İki arkadaş buluşup sohbete başlayacağı anda Türk kahvesi yapılır hemen. Yanında lokum da olunca değmeyin keyfimize. Fallar bakılır, neler anlatılır neler. Kahve fincanında sanki geleceğin resmi vardır. Kahve içilen sohbetler böylece uzayıp gider.
Birde ‘’Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var ‘’derler. Peki, Bu sözün hikâyesini bilir misiniz?
Osmanlı dönemin de geçen ve 40 yıllık hatırı olan olayı hatırlayalım isterseniz.
Vaktiyle İstanbul’da Yemiş İskelesi’nde bir kahveci vardır. Kahvehanesine bir gün bir yeniçeri gelir ve der ki;
-Hey arkadaş! Burada olan müşterilerine hep kahve yap, lakin şu kâfire yapma. (Kâfir dediği ise bir köşede oturup nargile içen Rum gemi kaptanı) Kahveci herkese kahve yapar verir ve ardından iki kahve alıp Rum kaptanın yanına oturur.
‘’Biz seninle içelim’’der.
Yençeri; ’’heeyy!..Ben sana o kafire kahve yapma diye tembih etmedim mi?’’ diye çıkışınca kahveci de ‘’Kaptana yaptığım kahve senden değil ocaktandır ağa!’’ cevabını verir.
Aradan zaman geçer. Sisam Adası’nda büyük bir isyan baş gösterir. Zamanın Üsküdarlı kahvecisi de yeniçeri ocağına kayıtlı olduğu için adaya sevk edilmiş ve esir düşmüştür.
Sisam’ da asi Rumlar, ele geçirdikleri Türk esirleri bir meydanda müzayede ile satar. Yemiş İskelesinin kahvecisi de esirlerle birlikte o meydan da satışa çıkarılır.
BİR FİNCAN KAHVENİN KIRK YIL HATIRI
İstekliler kaç kişi ise esirler karşılarına dizilip bekleşirler o sırada tepeden tırnağa silahlı bir Rum gelir. İlk bir paradan başlar. Bir anda beş para on paraya, on para daha yukarılara çıkar.
Sıra bizim kahveciye gelince o silahlı adam yekten’ ’Beş kuruş!’’ diye bağırır. Arttıran olmayınca da esiri alıp muhafız nezaretinde şehirden çıkarır.
Kahveci, ‘’Beni beş kuruşa aldığına göre kim bilir ne gibi işkencelerle öldürecek’’ diye düşünür.
Issız bir yere geldiklerinde o silahlı Rum, ‘’Korkma! Sen beni tanımadın ama ben seni tanıdım. Hani bir yeniçeri ağası bana hakaret ettiği zaman sen onu dinlemeyip bana kahve ikram eden Yemiş İskelesi’ndeki kahveci değil misin ?’’ der ve kucaklaşırlar.
Bir fincan kahvenin de hatırı orada görülür.
Kıssadan hisse sizlerinde 40 yıl hatırı sayılır kahveler içmeniz dileğiyle…
KAYNAK: İstanbul Ansiklopedisi V-2808- Prof. Dr. Erkan topuz
hikaye
Sevgiler,
JUNOSTAR
Hi! I am a robot. I just upvoted you! I found similar content that readers might be interested in:
https://bisorubicevap.com/genel-kultur/atasozleri-deyimler/bir-fincan-kahvenin-40-yil-hatiri-nereden-geliyor
Tebrik Ederiz! Bu Paylaşımınız'da 'destektr' Tag'ını Kullandığınız İçin Upvote Ve Resteem Kazandınız.
(0.010 SBD) - (0.020 SBD) - (0.050 SBD) - (0.100 SBD) - (0.200 SBD) - (0.500 SBD) - (0.750 SBD) - (1.000 SBD)
Tüm Bağışlarınız SP Kiralamak İçin Kullanılacaktır. @destektr'ye Verdiğiniz Önemden Dolayı Çok Teşekkür Ederiz!
Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by junostar from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.
If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.
güzel bir hikaye:)