Dili tutulmuştu. Odaya sert bir şekilde kapıyı kapatarak girdi. Belli bir şeyden kaçıyor gibiydi. Yüzü buz gibiydi. Teninin bu kadar beyaz olduğunu hiç hatırlamıyordum. Sanırsın bedenindeki tüm kan çekilmiş gibiydi. Dehşete kapılmış gözleriyle beni fark etmesi bile dakikalar almıştı. Beni görüp yanına koşarak geldi. Sarıldı ve gözünden damlalar akmaya başladı. ‘Bekle, elbet gidecek korkulacak bir dehşet değil. Burada güvendeyiz .’ dedim. Ben bunları söylerken bana sarılıp uykuya daldı. Derin bir dehşet vardı yüzünde. Belkide ilk kez bu kadar çok korkmuştu.
Aslında bizim görevimiz buydu. Yıllardır çevremize zarar verebilecek tüm lanetli yaratıkları bizden uzak tutmak velhasıl geldikleri yer belliydi. Hepsini yok edecek kadar güçlü olsaydık bile gitmeye cesaret edebilecek çok az kişiydik. Eskilerin kadim savaşçıları kadar kudretli değiliz artık. Üzüntü ve kederle dolu yüzlerce insan var bu şehirde. Kadim lisanı bilen çok az kişi kaldık. Eskiler unutulmaya yüz tuttukça yeniler güçlerini kaybediyor. Düşmanımız Biring adında bizim gibi bir adamdı aslında zamanında karanlık tarafı seçip bizleri terk etmeden önce Şehrin uzağında Kara ormanın derinliklerinde büyük bir kale inşa etti. Şeytanı sevgisini katarak, bizlere karanlığın hizmetkarlarıyla saldırdı. Asırlardır beraber yaşadığı karanlık ölümsüz bir hal almasını sağladı onun. Çok büyük savaşlar verildi. Gilgort Nehri muhaberesi, Bilghos Tepeleri savaşları hepsi çok büyük kayıplara neden oldu. Ne kuzey imparatorluklarından bi yardım gördük, nede güneyin savaşçılarından bu cehennem çukurunda kendi kederimizle baş başa kaldık. Biring büyük kötünün hizmetine karanlığın uşaklığını yapmak için girdi ve kurduğu gizli kalede kendi müritleri ve lanetli yaratıkları ile doldurdu. Savaşlarımız geçmeyecek bir mücadele ile dolu aslında. En büyük darbeyi büyük babam Negros zamanında vurduk bu vahşi düşmana, kadim dilin kudretli savaşçısı olan büyük babam kasabanın nerede olduğunu kadim gücün sayesinde keşfedip büyük bir baskın verdi dolunay gecesinde, Kesborn zaferi olarak duyuldu bu uzak diyarlarda dahi, etrafımızı kirleten batının halklarını dahi huzursuz eden bir vahşetten kurtulduk diye sevinç törenleri düzenlendi. 7 gün 7 gece şenlik ve kutlamalar düzenlendi. Kadim güce şükranlar ve kurbanlar kesildi. İsmi şerefli Nihros’a kidemli savaş aletleri bağışlandı. Güneşli baharlar geçti. Yıllarca huzur ve refah içinde yaşandı. Kuzeydeki sınırlar dahi çatışmasız olmuştu. Büyük kötü bile suskunluğa bürünmüştü o yıllarda. Güçlerini pek az gösterir olmuştıı. Negros korkusu adı verildi suskunluğuna. Hudutlara yaklaşamadı. Doğudaki güçlerini saldırmak için değil savunmak için kullanır olmuştu. Biring kudretli bi savaşcıydı ve büyük kötü onun sayesinde Gergaron’un tümüne sahip olabileceğini düşünürdü. Doğu ve Kuzeyin genelinde Büyük Kötü Gerthga’nın hükmü sürerdi. Biring ise öz yeğeniydi onun. Hükmü büyüktü. Karanlık ormanın tüm hudutlarında gözü vardır. Karanlık orman Güney Savaşçıları ile Kuzey İmparatorluğunun tam ortasında yer alır. Karanlık ormanı elinde bulunduran eşsiz bir gücün sahibidir. Karanlık ormanın 4 tarafında 4 farklı şehir vardır. Biri kuzeydeki Behforth büyük babamdan babama babamdan da bana kalan şehir. Diğeri Güneydeki Gehdorth, kuzenlerin Gigths ve Guinnas’ın şehirleri. Batıdaki Becktown ve Güneydeki İgston. Güneyin bağlılığı büyük kötüyedir. Fakat diğerleri biz insanların güvencesi altındadır.
Kadım savaşların ve zaferlerin gücüyle böbürlenen halk Nihros ve Megnes’e saygısızlıkta bulundu. Büyük babamın iyice yaşlandığı yıllarda, Negros’un bağışlanması için ölümsüz kalması için kadim gücün sahibi olan Megnes’e dualar ettiler, şükranlar sundular. Fakat her insan ölümün bir parçasıyla var olur. Megnes bu kadim gücü engelleyerek yaratıcıya karşı gelirdi. Yaratıcı onların içindeki en samimi duygularla onları var etmiştir. Zira bu ayrım olmasaydı hiç birinin Gerthga’dan farkı kalmazdı. İnsanlar bunu fark edemedi. Megnes’e küfürler ettiler. Kesborn zaferinin en büyük şükrana sahip ismi Nihros’a küfürler ettiler. Yaratıcı bu zalimliği görüp Gerthga’ya içtenlikle seslendi ve ona Biring’e ulaşma şansı tanıdı. Karanlık ormanın derinliklerinde büyük kötüden habersiz Megnes’in kadim zindanlarında hapsedilmiş Biring’i kurtarma şansı buldu öylece Gerthga. Gerthga Biring’i zindanlardan çıkartıp onu tekrar karanlıkla bezedi ve ulaşılmaz gölgelerde onun bedenini ölümsüzlük ile zehirledi. Biz ikinci asrın 245 yılındayız. Dünya eskiden daha kadim savaşçılara ev sahipliği yaparken artık korkaklara ev sahipliği yapar oldu. İnsanlar cesaretini ve gücünü kaybetti. Büyük babamın sağladığı umut ışığı söner oldu. Büyük babamın insanları hatalarını düşmanlarını geri kazanarak ödedi ve bizler hala o düşmanla savaşıyoruz. Hataları yüzünden Megnes ve Nihros bize yasaklandı. Karanlık ise her geçen gün daha büyük bir hal almaya devam ediyor.
Hikayenin birinci bölümü burada sizlerle birlikte dostlarım, umarım okurken keyif alırsınız.
İyi günler.
Tüm hakları saklıdır.