Tarla Yangınları
O geceki dehşete kapılan Nelgos’du. O bu şehrin ilerideki yöneticisi olacak. Bu korkuları onun ilerideki en büyük gücü olacak. Daha küçücük yaşlarda düşmanın tüm karanlığı görmeyi öğrenmesi gerekiyor. Nesillerdir gelen bir gelenektir. Krallığımızın savunulması ve kudretinin korunması için düşmanı tanımak vazifesi alınır. Oğlum Melgos bu görevi ziyadesiyle uzun zamandır yapıyor. Sınırlarımızdaki düşmanla olan çarpışma ve karanlık her türlü yaratığın bulunduğu ve sürekli savaşların olduğu bir dönemde hudutlarımızdaki güvenliğin nasıl sağlandığını öğrenmek için orada bulunuyordur. Bugüne kadar hiç görmediği bir şey görmüştü o gece, düşman uzun süredir küçük çaplı çatışmalarla sınırlarımızı tehdit ederken devasa bir güçle bu sefer geliyordu. Düşmanın ordusunda her türlü kötülük bir aradaydı. Karanlık gücün büyüleri her türlü beşeriyeti kendi lanetli biçimine çevirip tanınmaz bir silüete sahip olmasını sağlıyordu. Ormanın derinliklerinde Bilghos tepeleri diye bir bölge vardır. Ordularım ile oraya kadar gitmiş ama Nefgorth Dağı yamaçlarını aşamayıp geri dönmek zorunda kalmıştık. Zira dağ türlü keçi sürüleri ve dağ aslanlarının yuvası gibidir. Aslanlar güçlü iradeye sahip devasa büyüklüklere sahiplerdir. Tarafları yaratıcı tarafından insandan yana olarak belirlenmiştir. Bu yüzden Biring büyüsüyle ve karanlığıyla ne kadar denesene bu zinciri ve bağı bir türlü kırmayı başaramamıştır. Fakat ilk kez bir Dağ Aslanının Biring’in saflarında yer aldığını görmüştü Melgos. Hudutlarımızın güvenliğinden sorumlu komutan Melgort tarafından şehire eşimin yanına getirilmişti ve raporu bana oğlumdan önce ulaşmıştı.
Kuzey Krallığı olan Nurtgard’a haber gönderilmişti o gece, sonrasında güneye ve batıya da elçiler gönderildi. Düşmanın artık harekete geçtiğini ve büyük bir saldırıya hazırlandığını kavramak mümkündü. Zira ilk defa Megnes’in zinciri kırılmıştı, hemde Biring tarafından. Bu denli güçlenmesi şerrin büyüdüğünün göstergesiydi. Hemen haberler gönderildi tüm müttefiklere hepsinden haber beklenmeye başlandı.
Haberleri göndermemizin üstünden bir haftaya yakın bir süreç geçmişti. Nurtgard bir elçi gönderip doğudaki ve kuzeydeki Büyük Kötü Gerthga tehlikesiyle sürekli mücadele içerisinde oldukları sadece küçük bir ordu gönderebilecekleri söylediler. Kuzenlerim Gigths hudutların korucusudur güneydeki şehrinde. Guinnas ise ordularını toplayıp hemen yola koyulduğunu bildirip şehri Gigths kontrolüne bırakmıştı. Biring tüm hudutları saldırılarıyla tehdit ediyordu. Fakat gözünü Kuzeydeki bizlerin üzerine diktiği de biliniyordu. Batıdaki dostlarımız ile bu mücadeleyi tek başımıza yapmamız gerektiğini söyleyip ordu göndermeyecekleri bildirdiler. Ülkemizin ve şehrimizin eski görkemli zamanlarında değildik ve eskisi kadarda söz sahibi değildik dünyada. O yüzden kadim günlere bir özlem vardı içimizde.