1800'lü yılların sonlarında ABD'de yaşayan bir vatandaşsınız. Şikago'da bir otel gördünüz ve bu oteli gezmeye karar verdiniz.
Bu 100 odalı kale nereye çıktığı belirsiz koridorlara, tuzak kapılara sahip. Otel odalarının içerisinde gizli bir şekilde monte edilmiş gaz boruları var. Öldüğünüz zaman cesediniz bir düzenekle bodruma aktarılıyor ve burada parçalara ayrılıyorsunuz. Ve ne tesadüf, kaldığınız otelin sahibi bir ruh hastası!
İşte bu ortamın fikir babası Holmes, varlıklı bir aileden geliyordu. Çocukluğunda yaşadığı 1-2 travmatik olay kendisinde ölülere (ölü bedenlere) merak duygusu uyandırdı. Gel zaman git zaman çalıştığı eczanenin karşısında bulunan binayı satın alır ve buranın inşasını başlatır.
Bu inşa sürecinde birbirinden farklı işçiler kullanır ve bu işçilere spesifik görevler verir. Böylece işçiler bile otelin yapılanmasını bilmez, Holmes planı çizen kişi olarak otelle içli dışlı olan tek insandır. Kurbanlarını ziyaretçilerden, otel personellerinden vs. seçip bunları değişik fantezilerle öldürüyordu. Kimisini öldürürken ses geçirmeyen bir odaya kilitleyip zehirli gaz vererek boğarak öldürtüyor, kimisini de ofisinin yan tarafındaki kasa odasına kitleyip havasız bırakarak katlediyordu.
Kurbanlarını bodrum katında parçalara ayırdı ve bunlar üzerinden iş yaptı. Kredi ödemeleri yaklaştığı vakit para bulmak için eskiden yaptığı bir iş olan sigorta şirketlerini dolandırmaya karar verdi.
İşin başında Teksas'a gidip yeni bir kale kurmayı planlamıştı fakat Teksas'ın katı politikaları kafasına yatmadı. Uzun zamandır birlikte çalıştığı arkadaşı Pitezel ile bir plan yaptı. Bu plana göre Pitezel 'e sahte bir ölüm süsü verilecek ve bu yüzden sigorta şirketi Pitezel'ın karısına 10,000$ ödeme yapacaktı. Bu para ise Pitezel, Holmes ve Avukat arasında kırışılacaktı.
Fakat plan bazı konularda ters gitti. Olayın derini bilinmez fakat bu tersliği yaratan Holmes idi.
Çünkü Pitezel'ı yalandan değil gerçekten öldürdü. Üstelik buna bir intihar süsü vermeye çalıştı fakat fark edildi. Pitezel'ın eşini manipüle etmeye çalışırken işin içine giren dedektifler Pitezel'ın eşini sorguladıkalrında Holmes'tan şüphe duymaya başlarlar.
Şikago'daki kalenin bekçisi, polisi kalenin üst katlarını temizlemeye hiç izni olmadığı yönünde bilgilendirince, polis Holmes'in kalede öldürdüğü insanları ve teknikleri keşfeder.
Holmes'un macerası burada son bulur. İdam hükmüne karar verilir. Asılma gününe kadar Holmes üzerinde bir depresif hava veya tedirginlik görülmedi. Tanrı'nın oyunu, Holmes asılırken tekniğin yanlış uygulanmasından dolayı Holmes 20 dk. boyunca yavaş yavaş yaşamını yitirdi.
''Ben içimdeki kötülükle doğdum. Katil olduğum gerçeğinin önüne geçemiyordum; tıpkı bir ozanın ilhamını bastıramayıp şarkı söylemesi gibi..
Dünyaya gözlerimi açtığım yatağın yanında şeytan benim arkadaşım olarak beklemekteydi ve o günden beri benimle beraber."
Okuduğunuz için teşekkürler!
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.