Yok böyle bir endam, yok böyle bir naz. Yürüyüşündeki heybeti gördü utandı niyâz.
Sesinin ahengine meftun oldu, sustu ney, dağıldı saz.
Hangi mevsimin rüzgarısın bilemedim.
ne fark eder, sonbahar ya da yaz.
Kapımda beklese de cesaretli, şiddetli bir ayaz, senin hüsnü cemâlin dört mevsime meydan okur ey gül-i beyâz.
Bilmem hangi kelâm, hangi sözle anlatılır bu imtiyâz.
Cismin latif, kelamın hatıf, kokun buy-u gül, buy-u amber. Kaşın keman, bakışın yaman,
huzurunda iken durur zaman.
Nazarınla buluşmak, en saadetli ân.
Saçların leyl, kirpikler peykan.
Sesin billûr, kelâmın dilhân.
Hüsnüne meftun olalı gitti ihtiyarım, kalmadı cism-ü cân.
Cemâlin şulesinden bir zerre gören insan, neylesin can-u cihanı, leyl-i neharı.
Umrumda mı kim ne düşünür, elâlem ne der.!
Gönlüme düştün ya bir kere, yok artık ne gam,ne elem ne keder.
Çözdüm bilmeceyi, kırdım şifreyi;
Öğrendim artık, aşk sana benzer...
Yandım, yanarım pervaneler gibi nâra
Mansur gibi çekilirim her gece dâra.
Dilimde figan, gönlümde ahu-zar...
Ömrümü yoluna sersem ne yazar...
Şu cihanı iplik iplik eylesem pazar, yine de saçının bir teline denk düşmez yâr.....
Gittiğim güzergâhım, sürüldüğüm gönülgâhım.
Aşkımın mabedi;
Yöneldiğim kıblegâhım...
Döküldüm inceden ince kalmadı kararım.
Leb-i gonca, dil-ü şeker, şems-ü kamer...
Çeşmini gördüm unuttum derdi de, dermânı da.
Baktığım her surette kakül-anber, hüsn-ü Cemâl ararım...
Yanarım yanarım da;
Varlığın her zerremi sarmışken, yine de seninle sensizliğime yanarım
"saçların leyl, kirpikler peykan.
sesin billûr, kelâmın dilhân."
çok beğendim..😊
Teşekkür ederim 😊
Mutlu oldum
Şahane, 👏🏻👏🏻👏🏻
Beğenmenize çok sevindim. Çok çok teşekkür ederim ☺️
@trbooster yardım
@originalworks
Harika 🤗 Elinize sağlık ☺️
Teşekkür ediyorum 😊