Ülkeye Dair Umutları Yeşertmek(!)

in #tr6 years ago (edited)

Bazı problemler, spesifik ülkelere özgüdür. Yani yalnızca o ülkenin başını ağrıtır. Bazı problemler ise neredeyse her ülkenin problemidir. Bunlardan bir tanesi vardır ki, ciddi anlamda üzücüdür.

Bu problem de tabii ki bilmeyip bilene hükmettiğini sanmaktır.

thunderstorm-3440450_1280.jpg
kaynak

Bu problem tüm ülkeleri etkilese de, bizi ayrı bir etkiler. Bizdeki nedeni de belli aslında, eğitimsizlik. Eğitim alana "O kadar süre okunur mu ?!" diye aşağılama mı ararsınız, "Okusam ne olur zaten 3bin lira maaş alacağım!" diyen mi ararsınız... Bu liste uzar gider.

Mesela bir örnek ile açıklayayım ne demek istediğimi.

Biliyorsunuz, Aziz Sancar, Nobel ödülü aldı. Peki biliyor musunuz hangi daldan aldı ? Peki biliyor musunuz hangi çalışması ile aldı ? Peki Nobel ödülü almadan önce kendisini tanıyor muydunuz ?

Belki siz biliyorsunuz da, o Twitter fenomenleri biliyor muydu ?

Evet çok sinir bozucu kısım burası. Aziz Sancar Nobel ödülünü aldıktan sonra bir anda ortaya çıkan o fenomenler, ya da sözlük yazarları. Ne yazdıklarını hatırlıyor musunuz ?

"Benim bu ülkeye dair umutlarımı yeşertmeye ne hakkınız var heheh."

Evet, kesinlikle Aziz Sancar'da "Lan bu bizim Youtube-Twitter fenomenleri çok umutsuz, gideyim Nobel alayım da şunların umutlarını yeşerteyim." diye başladı çalışmalarına.

İşte anlatmak istediğim şey bu, bu tarz tweetler atan insanlar, umutların yok olmasını kendilerinin sağladıklarının bilincinde değiller.

Her toplumda cafelerden çıkmayan, şekil peşinde koşan, hayattaki tek amacı karşı cins olan insanlar vardır. Bunu kabul ediyorum. Fakat bizde bu sayı inanılmaz fazla. O kadar fazla ki, herkesin kendilerine hizmet etmek için okuduğunu sanıyorlar.

Birisi bir başarı kazanınca da ilk bu kesim sahipleniyor. "Ben sabahtan akşama kadar yatıyorum, kızlar-erkekler ile mesajlaşıyorum, niye hiçbir vasfım yok ?" diye kendilerine sormuyorlar.

Daha sonra buna milliyetçilik diyorlar.

Milliyetçiliği sadece ırkını öne çıkarmak, ırkın ile övünmek, ırkına laf edenleri susturmak falan sanıyorlar. Milliyetçiliği insanları kantinden çıkarıp orada tören yapmaktan ibaret sanıyorlar.

wave-3473335_1280.jpg
kaynak

Asıl milliyetçilik bu değil. Asıl milliyetçi insan, o beğenmedikleri yazılımı öğrenip uluslararası alanda ülkesini temsil eden insan. Zamanını boş işlerle değil, ki bu boş işler teşkilatlanma, kantinde tören yapma, kendinden olmayanı dövme gibi işleri kapsıyor, yazılım ile, bilim ile ilgilenerek geçiren insan. Ülkesinin adını "barbar" olarak değil, "yenilikçi" olarak tanıtan insan.

Ama soralım hangisi milliyetçi, verecekleri cevap bellidir. Çünkü yazının başında dediğim gibi bilmiyorlar, bilene de hükmediyorlar.

Bu arada bu yazıda "Milliyetçilik nedir ?" tarzında konulara değinmeyeceğim. Zaten internette bolca bulunan bilgilerin buraya tekrar yazılmasını doğru bulmuyorum.

Yani anlatmak istediğimi şey, birilerine "Ülkeye dair umutlarımı yeşertmeye ne hakkınız var :):(:)(:" tarzında yukarıdan bakıyorsanız, bunu hak edin. Tek vasfınız sosyal medyada vakit geçirerek bir şeyler yapmaya çalışan insanları yargılamak olmasın. Bir şeyler yapan insan olun.

En en en basitinden, okuduğunuz bölümün hakkını verin. Daha sonra uluslararasında mezunlar ile yapılan çalışmalarda, o sabahlara kadar batak, king attığınız çok güzel belli oluyor.

Eğer hak ediyorsanız üstten bakmayı, yapıcı eleştirilerinizi esirgemeyin.

Sort:  

Milliyetçiliği şekle, görünüşe, yüksek yüksek davalara indirgeyenlere açık bir mektup niteliğinde yazınız... Evet, hamaset değildir, işini doğru yapmaktır, belki daha da basiti işini yapmak için çaba göstermektir milliyetçilik...
Tüketim toplumumun tercih dayatmalarının sonuçları biraz da bu yaşananlar...
Bu sorgulamalar oldukça o tercihlerin de değişime uğrayacağını bekliyorum ben...
Doğru bildiğimizi yapmaya devam, çalışmaya üretmeye devam :)
Selamlar

Teşekkürler.

Haklısınız, Milliyetçilik = asmak, kesmek sanılıyor. Milletini yüceltmek için çalışmak olarak algılansa farklı olacak. Mevcut Dünya koşullarında mecburen Milliyetçi olmak zorundayız, katılıyorum ama benim hayalim İnsancılık. Din, dil, ırk, milliyet, cinsiyet vs. hiç bir ayrım olmaksızın İnsanlığın yararı için çaba sarfetmek. Eninde sonunda o günlere gelinecek elbette ama çok da yakın görünmüyor. Zira şu an hala menfaat için her türlü katliam yapar halde insanlık.

Çok keskin çizgiler ile ayrıldı insanlar. Üstelik gitgide de ayrılıyor. Yani sonunda insancılık görmüyorum ben. Olmasını sonsuz isterdim.

Teşekkür ederim.

Merhaba, yazınız @try-market ve @kusadasi tarafından yürütülen küratör projesi kapsamında seçilmiştir. Proje yazısı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Sonraki yazılarınızda "cointurk" etiketini kullanarak ailemizi genişletmemize yardımcı olabilirsiniz.

Cointurk Discord Kanalı

Teşekkür ederim.

Yeni nesil de fenomenleri rol model alıyor. Araştırmalara göre önümüzdeki 10 yıl sonunda psikolojik rahatsızlıklarsa ciddi artış olacak

Kötü bir durum.

Teşekkür ederim.