Bir hafta sonu klasiği haline gelen orman ziyaretimde bu gün bir sürprizle karşılaştım. İki gün önce yağan kar hala erimemişti. Havanın soğuk olduğunu tahmin edebiliyorsunuzdur. Ama inanın iç üşümedim.
Biraz gezdim, biraz izledim, manzaranın tadını çıkardım, fotoğraf çektim, mantar baktım, kuşburnu topladım. Kısacası güzel zaman geçirdim.
Doğa ile ilgili size bir çok şey yazabilirim. Sadece nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Sanırım doğayı gerçekten anlamamı sağlayan ilk hikaye ile başlamak en doğrusu...
Tabi yaşama bu kadar hayran olmamın asıl sebebi içinde barındırdığı kusursuz döngülü yaşam. Hiç bir şey yabana gitmiyor. Çöp diye bir şey yok. Her ürün, her atık değerlendiriliyor. Her meyve, her atık başka canlının besin kaynağı. Bütün canlılar bir yaşam mücadelesi içinde. Her canlı kış ayının zorlu geçeceğini biliyor. Ona göre besin depoluyor, neslini devam ettirmeye çalışıyor. Hiç bir canlı gereksiz besin tüketiminde bulunmuyor. Bütün bu olaylar silsilesi ince bir çizgi üzerinden yüz yıllardır varlığını sürdürüyor. Bunu gözlemlemek ve farkına varmak, bir zamanlar bu düzenin bir parçası olan insanın doğaya saygısını yitirdiğini görmek ise acı veriyor.
Keşfedilmemiş, daha doğrusu insanın az ulaştığı yerlere gitmek daha çok hoşuma gidiyor. Ormanın asıl sahipleri orada yaşayan hayvanlar, bizler sadece ara sıra uğrayan misafirleriz. Bunun bilincinde olmak, yaban hayatı ziyaretlerimizde bunu unutmamamız çok önemli.
Bu ufak ayrıntı; doğaya duymamız gereken saygıyı bize sürekli hatırlatacaktır.
Ben kendi kendime şunu düşünüyorum bazen; acaba doğanın bir parçası olan bizler, ne kadar doğal olmaktan uzaklaşabiliriz? Yani öyle bir dünya düşünün ki her yer ama heryer binalar, metaller, arabalar, sentetik maddeler, uçan araçlar, elektromanyetik dalgalar vs. Yani ne bir yeşillik ne bir böcek, ne temiz hava ne de su. Her yer komple suni dediğimiz insan yapımı şeylerden oluşuyor (ki çok uzak gelecekte durumun böyle olacağı aşikar) İşte böyle bir durumda acaba doğa tanımı değişecek midir? Bizim herşey suni dediğimiz şey aslında bir nevi Doğa 2.0 gibi birşey olacak mıdır? Çünkü neticede doğanın parçası olan ve varolmasına doğanın neden olduğu bizlerin yaptığı-ürettiği şeyler ne kadar doğal olanın dışındadır?
Doğa bizim varolmamıza şuan hala nefes alabilmemize sebep.
Çok haklısınız hocam.
Konumu göremedim ? Bura neresi merak ettim
Çanakkale - Kilitbahir Köyü civarı
the @boomerang whitepaper.This post has received a 4.03 % upvote from @boomerang thanks to: @orcunk.karaca@boomerang distributes 100% of the SBD and up to 80% of the Curation Rewards to STEEM POWER Delegators. If you want to bid for votes or want to delegate SP please read
hocam bıçak güzelmiş, nerden ne kadara aldınız ve memnun musunuz
Hocam Geçtiğimiz yıl aldım. İnstagram üzerinden. Ahmet Bülent Çakır Usta var türkiyede ünlüdür. Şu anda serdar kılıç'ın kullandığı bıçakları yapıyor. instagram hesabı https://www.instagram.com/bushcraftstore/ ondan aldım. N690 çeliği, kabza da kök ceviz. Ben geçen yıl 450 liraya aldım. Duyduğuma göre bu yıl zam yapmış. Şimdi 530 civarı olmuş isterseniz birde kendiniz sorun.
Ayrıca çok memnunum. Kalite ve işçilik tartışılmaz.
teşekkürler
This post has received a 14.06 % upvote from @booster thanks to: @orcunk.karaca.
This post has received a 0.59 % upvote from @buildawhale thanks to: @orcunk.karaca. Send at least 1 SBD to @buildawhale with a post link in the memo field for a portion of the next vote.
Steem WitnessTo support our daily curation initiative, please vote on my owner, @themarkymark, as a