İsmi Şekerpare.
Evet ilginç bir isim biliyorum ama bir Leyla ile Mecnun tutkunuysanız dizideki en güzel bayan karakterin ismini koymak akıllıca olur sanırım :)
Ankara , Eskişehir , Kütahya , Afyon bilenler bilir buraların soğuğu meşhurdur. Ben okul zamanları Kütahya'dayım. Tam tarih hatırlamıyorum ama ocak ayı olduğundan eminim yani soğukların en fazla olduğu zamanlardan bir gün çöpün yanında ıslak donmak üzereyken buldum sanırım 5,5 - 6 aylık falandı. Baya zayıf ve kirliydi.
Bu resmi ilk gün yıkadıktan sonra çektim.
Şekerpare o kadar üşümüş ki sürekli kaloriferin altında takılıyordu. Bana alışmasında pek zorluk yaşamadım. Eve geldikten 3-4 saat sonra üstüme gelip güzel bir uyku çekmişti
İlk günler bol bol fotoğrafını çekmiştim. Sonuçta ilk kedim :D Ben baya alışmıştım hatta size beni uyandırma yöntemini anlatayım. Kaldığımız ev çok yeni değil benim odanın kapı dili pek tutmuyor yani biraz ittirmeyle açılıyor. Tabi Şekerparenin bunu keşfetmesi çok fazla zaman almadı. Sabahları ( genelde 7 gibi ) benim kapıyı ittirirken patileriyle çıkardığı sesle uyanıyordum. Okul zamanı bu çok işime yarıyordu ama hafta sonları 7 de uyanmak sanırım kimsenin istemeyeceği şey :D
Bir de kedilerin genel huyu sanırım uyumasına bayılıyordu. 1 saat oyun oynasa 2 saat uyurdu çok kıskanırdım :D
Yalnız çok tatlı değil mi ? :D
İnternette kedi fotoğraflarını bakıp aynı pozları yakalamak için baya uğraştım. İtiraf edeyim hiç fotojenik bir kedi değildi :D
Şekerparenin düzgün çıktığı tek fotoğraf :D Bu da sanki atletli doblosu olan dayılar gibi değil mi ? :D :D
Tabi hep böyle şen şakrak değildik. Bazen beni çok kızdırıyordu. Silgilerimi sürekli kaybediyordu . Ceza olarak kızın bağırın diyorlar. Ben kıyamıyordum onun yerine Şekerpare'yi dolabımın üstüne koyuyordum :D :D Çünkü oradan atlamaktan korkuyordu :D
Bu arada geldiğinden beri baya kilo alıştı.
Gelelim şu meşhur mart ayına :D Yukarıda dediğim gibi şekerpare yüksekten atlamaktan baya korkuyordu ama mart ayında kediye bi haller oldu (bu arada bilerek kısırlaştırmadım bunu doğru olduğunu düşünmüyorum ). Bir gün balkonda otururken yanımıza geldi bizimle beraber oda oturmaya başladı. Sonra biz içeriye girdik bu uyuyordu kıyamadım uyandırmasına ondan ellemedim ama balkon kapısına açık bıraktım uyandığında girsin diye. Neyse böyle 2-3 saat geçti ortada şekerpare yok evin her köşesine baktık yok. Şekerpare 3. kattan balkondan atlayıp kaçmış . Biz şok olduk normalde 1 metre yükseklikten atlamasından korkan kedi mart ayı girince 3. kat balkondan atlamıştı. :D Sonra bir daha da gelmedi baya üzülmüştüm.
Dolabın üstünden attığı bakış içinden geçen herşeyi anlatmış :D Kedi dilinden azıcık anlıyorsam en az bi tuvalet terliği demiş yani ama -Herkesten özür diliyorum ama- Sarkozy'e kadar yolu var yani o bakışın.
Bu arada fitesi 4'e atarkenki ciddiyeti ve dikkati takdire şayan :D
Konuya Leyla ile Mecnun dizisi ile başlayınca biraz tatlı bir heyecan duymadım desem yalan olmaz. O dizinin neredeyse tüm karakterlerini etrafındaki insanlara takan biri olarak yazını büyük bir keyifle okudum.
Bilmem hatırlar mısın? Meşhur replik
İsmail Abii..... Hoooop.
Kediyi unuttum sanma.
Sen de yine iyi bizde daha kötü. sokaktan alınan ve önce tedavi, aşıları falan yaptırılıp evcilleştirilen (atmaya kıyamayınca zorla oluyor :)) kedileri sayarsam ..... yanlış hatırlamıyorsam 4 kedi + 1 kedi hamileymiş 6 yavru. Hem keyifli, hem zor, hem masraflı..
Bilmez olur muyum hiç Leyla ile Mecnun benim hayat felsefem :)
hahahah :D bütün bunları dese onu ben aşağı atabilirdim :D