Maupassant, demir yığını ve çirkinlik abidesi olarak gördüğü Eyfel Kulesi'nden nefret edermiş ama her akşam yemeğini kulenin ikinci katındaki bir restoranda yermiş.
"Niye?" diye sormuşlar.
"Koca Paris'te, bu iğrenç yapıyı görmeden, keyifle yemek yiyebileceğim bir tek burası var." diye cevap vermiş.