Cumartesi akşamı İstanbul’un bir ilçesine gider gibi hiç bir hazırlık yapmadan yola çıktık. Akaryakıt fiyatlarının da seviyesini göz önüne alarak 120-140km hızla 5.5lt/100km yakıtla gidip geldik. Osmangazi köprüsüne ve devamındaki otobana verdiğimiz git-gel 182₺ dışında ekonomik ve dolu bir gezi oldu.
Pazar kahvaltısını dizilerle ünlenen meşhur taş köy Cumalıkızık’ta yaptık. Mütevazı bir mekanda kişi başı 18₺ gibi ekonomik bir ücretle keyif alarak yaptık.
Sanırım mekanın adı “Asiye Teyze’nin yeri” idi.
Köyü gezerken renkli evlerin enerjisi ve köy huzuruyla birlikte keyifli birkaç saat geçirdik diyebilirim.
Renkli evlerin fotoğrafını çekip, hediyelik eşyalar baktıktan sonra Bursa merkeze ilerleyip Koza Han ve Ulucamii’yi ziyaret ettik. Ardından İskender’in anavatanında olup yemeden dönmek olmaz diyerek meşhur “İskender” mekanında iskenderimizi yedik. 1 porsiyon 35₺ idi. Fazla ama değer diyorsunuz.
Ardından günü doldurmak için Gölyazı köyüne geçtik. Burada küçük bir tekne turu ile gölden köyü seyrettik.
Günün sonunda İstanbul trafiğinden uzak, zaman problemi olmadan sakin, huzurlu ve keyifli bir gün geçirmdiğimizi farkettik. Yine aynı huzur ve keyifle evimixe dönerken tek can sıkıcı şey İstanbul’un pazar dönüşü trafiği oldu sanırım.
Haftasonu için böyle küçük ve ekonomik bir plan yapmanızı tavsiye ederim. Bazen gerçekten iyi geliyor. Özellikle yoğun iş ve trafik temposuna maruz kalıyorsanız.
bursa gerçekten harika bir yer. çok kez gelmişliğim var