Saçlarını ikiye ayırdığında ki kokunla yaşamakta sevdaya dahil midir?
İki adım atarım ben sana sen ne adım atsan hep onu ben kendim için sanarım. Bütün dilediğim dileklerin çıkış noktası uzaktakilerin, yokluğuna selamdır. Biliriz; orada var olmanın hazzını yaşayan eşsiz bir kalbin dönencesi Yaşar. Pardon? Seni sevmek, hangi kan grubuna tekabül ediyordu ? Yarın birgün kalsa beynim karma bir salt yalnızlıkla, o anda yok olurum. Ümit ettiğin ne varsa, çöle savururum. Ben gel derim, sen hep anlarsın sanki bir nefes olup var olmaya adanan bir ömürün sonsuz nitelik kazandığı noktadan. Karma karışık cümlelerden geldim sana. Ayırt et beni, var et beni bir eksikten tüme var bana ey sevgili. Biliyorum kader bazen kötü tuzakları üzerinden teste tabii tutar bizi. Asıl tam orada karanlığa dönmek varken, Işığımla seslen o geçilmez sandığın yokuşların dip köşelerine! Göremediğin sandığın, kalbinin önünde. Ayırt et beni, tüm eksikliği ile iç içe duran sevdalardan bir tokun, bir yetimden ders alamayışı gibi aynı anda incitmeden, tüm hassas varlığınla doldur içimi.
Ne tür bir ütopyasın ki, adını düşündüğümde dolar içime yıldızlar ve o yıldızların adımla vals yapışını gördüğümde durup tanıklık eder tüm yıldızlar! Aşka, sevdaya, umut gücünü sırtında saklayıp , son gücünle alabildiğin ne varsa! Korkardım zaten ben yeni bir çizginin üstünden geçmeye korkardım har vurup harman savurmaya yaşların ile oluşan bir dünyaya tıpkı ihanet etmek gibi bişey seni ağlatmak. Ben bilmem ben bilemem hep orada olduğun noktadan kafanı eğip, tebessüm ettiğin o yalın durak - ama ben burada seni beklemeyi seçerdim yine aynı adam olsam - keşke olsan. Olup kaçmaktan korktuğun ne varsa hepsi şekil bürünüp sen olsa! Ah bazı şeyler çok güzel tatlım tıpkı biz gibi , tıpkı renkli bir pasta gibi. Özellikle frambuazlı - krokanlı.
şunu belirtmeliyim ki yazılarınıza aşık oldum.
kesinlikle bir haklılık var.