Alper Mestçi'nin yönetmenliğini yaptığı Siccin film serisinin 5. filmi olan ve "korkudan daha ötesi" vaadiyle 17 Ağustos'ta vizyona giren bu filmi bu gün izleme şansım oldu ve sıcağı sıcağını düşüncelerimi aktarmak istedim.
Filmin konusuna da kısaca değineyim: (Dikkat! Spoiler içerir)
Nevşehir'in Ürgüp ilçesinin Karain Köyü'nde, kardeşinin kanser hastalığına büyü ile derman bulmaya çalışan bir büyücü cinlerle anlaşma yapar. Bu anlaşma gereği, kanser hastası olan kişi düzelecek ve cinler diyet olarak büyücünün kızını alacaklardır. Bu takasın yapılması için bir ritüel yapılır ama bu ritüelde beklenmedik bir şey olur: Büyücünün annesini, torununu öldürmek yerine büyücü olan oğlunu öldürür; kanser hastası olan kişi ise ortadan kaybolur. Yıllar sonra ise, büyücünün kızı Azra ve kanser hastasının kızı Hale garip şeyler görmeye başlarlar. Özellikle Hale bu durumdan çok etkilenir. Filmin ana konusu bu. tüm konuyu anlatıp heyecanınız kaçsın istemiyorum :)
Film hakkındaki yorumumu bitirmeden önce de Karain Köyü'ne bir parantez açayım; bu köyde kanser vak'alarının artması sonucu köy tamamen boşaltılmış. Şu an köyde kimse kalmıyor. Köyün toprak yapısının kansere yol açma riski hala bulunduğu için de köye girilmesi tasvip edilmiyor.
Şimdi geleyim son sözlere: Serinin tüm filmlerini izlemiş biri olarak bence serinin en olmamış filmi diyebilirim. Evet belki ses ve görüntü efektleri çok iyi olmuş olabilir ama diğer filmlerdeki gibi konu işleyişi sağlanamamış. Her taraftan makyajlı suratlar ve ses efekti gömmek yerine, hikayeye odaklanıp seyirciye bunun üzerinden etki sağlansa daha iyi olurmuş.
Büyük bir beklenti ile izlenmediği taktirde izlenebilirliği var ama şahsen izlemesem de olur dedim.