Bazı gidişler vardır hiç dönmemek üzere çıkılır yola. Artık farklı bir takvimim vardı. Hep daha önceye, daha geriye saran bir takvim...
Mezarlar ne olacak ? gömülmek, önce mezar kazmak, ondan önce ölmek, belki öldürmek.
Öldürmek. Bir fiil. Öl- sözcüğünden türer. Kendini öldürdü. Her şeyiyle beraber: hisleri, okuduğu kitapları, dinlediği müzikleri, ezberini bozan an’ları, ilk sırrını, ilk aşık olduğu kişiyi, izlediği filmleri, tanıştığı insanları öldürdü. Var olmaya, düşünmeye dair maddesel ya da uhrevi olan ne varsa öldürdü. Ela bir gözün görüntüsünü de, ela bir göz gördüğü anda hissettiği duyguyu da öldürdü. Yaşamını hücrelere kadar bölmeyi başarabilseydi milyon tane mezar kazılması gerekecekti. İnsanlarsa bir kazma, bir kürek ve bir mezar taşını tercih etti.
Bir kış geçti üstünden, koca bir mevsim... Bir mevsim dediğin koca ömrümüzde belki küçük bir ayrıntı, dakikanın bir saniyesi belki.. İşte yaşam ve doğa öyle çapulcu bir şeydi. Gidişinin döküntülüğünde bile güneş bu kenti terk etmedi..
Congratulations @arzik1! You received a personal award!
You can view your badges on your Steem Board and compare to others on the Steem Ranking
Do not miss the last post from @steemitboard: