NUTUK, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'nden sonra bizlere bıraktığı en önemli mirasıdır.
19 Mayıs 1919 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün Samsun'a ayak basmasıyla başlayıp ardından dokuz yıllık bir süre boyunca yaşadıkları, yanında olanlar ona karşı birleşmiş olanlar, ülkenin vaziyet halini görüp bunların çaresini bulup 29 Ekim 1923 'de Türkiye Cumhuriyeti devletini kurup, ardından yaptığı inkılapların bir bölümünü anlattığı tamamen belge ve gerçeklere dayanarak kronolojik sıraya göre yazılmış bir kitaptır. Hatta fazlasıdır.
Nutuk ilk olarak 15-20 ekim 1927 yılında CHP' nin ikinci büyük kongresinde okunmuştur. Sanırım ki ilk ve son kez Türk Milleti tarafından o zaman okunmuştur. Çünkü ne yazık ki günümüzde ki siyasi anlayış, sivil toplum kısacası halkımız ülke bazında dostumuz kim, düşmanımız kim, çare nedir diye ataletsiz biçimde birbirine bakıyorken hiç kimse açıp Nutuk'un içine bakmıyor. Halbuki bütün cevaplar ortalama 550-600 sayfanın içinde yazılıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletimize okusun diye bu kılavuzu bırakmışken, halkımızında bunu görmesi için azami gayretle gösterelim. Unutmayalım unutturmayalım...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "benim ümidim gençliktedir" sözünün en açık örneği Türk Gençliği'ne emanet ediyorum diyerek başladığı...Gençliğe hitabedir.
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
Ey Türk Gençliği!Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (1927)
Hi! I am a robot. I just upvoted you! I found similar content that readers might be interested in:
https://www.facebook.com/AustralianTurkicAlliance