Beyaz Yaka Yatırım Dertleri-2 Temel Gelişim

in #yatirim7 years ago (edited)

Yeniden merhabalar,

Daha önce yazdığım gibi ara ara buraya “kafa açıcı” yazılar yazmak niyetiyle girdi yapacağım. Esas konumuz gelecek kaygısı, yatırımlar ve “şu da varmış” konuları.

Bugün daha geniş bir perspektiften bir konumuz var. Beyaz yaka olarak nasıl bir yol izlemek lazım?

Bu sorunun yanıtı için yazılmış bir çok kitap ve belge var. Ben de bunların birçoğunu okudum, hem ilgi alanı olduğu için hem de mecbur hissettiğim için.

Tüm okuduklarım arasında beni ve sonrasında tavsiye ettiğim arkadaşlarımı en çok heyecanlandıran bir isim var.

Robert Kiyosaki.

Bu abi “Rich Dad Poor Dad” kitabının yazarı, kitabı genel olarak kendisinin nasıl yırttığını anlatırken, bunu bir yatırıma yönelin, şunu yapın bunu yapın demekten öte nasıl yaşamak gerektiğine dair bir genel yaklaşım sunuyor.
Bu bakış da diğer kitaplarda ve önerilerde olduğu gibi sadece harcamalarınızı kesin tadında değil, yatırıma yönelik nasıl bir bakış açısına ihtiyacımız olduğu hakkında.

Okuduklarımdan kendime çıkardığım notlar şöyle benim;

  • saçma harcamaları bırakın, tüketim toplumunun bir üyesi olduğunuzu ve bunu farketmediğinizi kabullenin, gereksiz harcamaları bitirin. (Servis varken arabayla gitmek de sigara da, dışarıda anlamsız yemek de bunlardan..)

  • yatırımınızdan kalan parayı harcayın.
    Hepimiz aybaşında (maaş gününde diyelim) kredi kartı borcu bu kadar, kira bu kadar gibi başlayıp elimizde şanslıysak ne kaldığına bakıp, kalanı hisse mi, bitcoin mi, dolar mı alsak diyoruz. Bunun tam aksi yönde bir bakış gerekiyor. Önce kendinize yatırım hedefi koyun diyor. Önce şu kadar parayı biriktiriyorum, hisse mi alsam, kripto para mı alsam, döviz mi dememiz gerektiğini öğütlüyor. Bu şekilde aslında önceliğimizi kendimize de göstermiş oluyoruz. Küçük de olsa her ay birşeyler biriktirebilmek çok önemli....

  • aktiflerinizi artırın, pasiflerinizi değil.
    Aktif: sizin cebinize para koyan şeyler
    Pasif: cebinizden her ay para çıkaran şeyler.
    Pahalı arabanız bir yatırım değil. Her ay sizden düzenli para götüren, ülkemiz şartlarında da yüksek nakit bağladığınız ve getirisi olmayan bir harcama ve pasifin Allah’ı. Tabii ki gerektiği için araba olacak ama kendi bütçemizi zorlayarak olmak zorunda değil.

En kritik öğüt bu aslında aktiflerinizi artırmak. Küçük de olsa size para getirecek şeylere yönelmek, gideri azaltıp geliri artırmaya çalışmak. Buradan da yatırım yapmaya bağlanıyor.

Eğer Warren Buffet -ki kendisi dünyanın en zengin borsacılarından birisi ve bunu yaparken emin adımlarla ve garanti işlerle yapan bir adam, simsar değil- hayatını okursanız aslında çok paralel yönlendirmeler var.

Yatırım yapmak işin en cilveli kısmı. Hele hele bizler için çok daha kritik. ABD’de yaşayan adam için para biriktirmek yeterli olabilirken bizde biriktirdiğimiz paranın ertesi gün erimiş olması ihtimali hep var maalesef.

Yatırım önerilerine bir sonraki yazıda geleceğim ama özet şu şekilde ;

Sadece kendi kazandığınız ile kendi zamanınız kadar para kazanabilirsiniz. Maaşınızı çalışma saatinize bölün o kadar. Daha fazla kazanmak için ya sizin gibi başka insanların da sizin için çalışması gerek (iş kurun ya da iyi olduğunu bildiğiniz firmalara yatırım yapın), ya da paranızın çalışması lazım (finansal yatırımlarınız olsun).

Kiyosaki’nin bir serisi var ve ilk kitabı bu. Kendi memur babasının hayata bakışı ile arkadaşının zengin babasının bakışını çocukluğundan başlayarak anlattığı bir kitap. Bazı yerlerde vurgu maksatlı yineleme “e tamam anladık” dedirtse de bence çok başarılı bir kitap.

Başta da söylediğim gibi beni ve tanıdığım birçok kişiyi çok etkiledi ve “ben kitap okumam” diyen arkadaşlar dahi 2-3 günde kitabı bitirdi.

Net olarak tavsiyedir.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...

114291FF-74BE-4C38-823C-F3AC0B5D057D.jpeg

.