Edward Norton Lorenz isimli matematikçi ve meteoroloğun 1972'de ortaya attığı kaos teorisinin ürünüdür. Teoriye katkısı bulunan çok isim olsa da çıkış noktası olarak Edward Lorenz'in çalışmaları gösterilmiştir. Teori kabaca "bir kelebeğin kanat çırpmasıyla ortaya çıkan etki, dünyanın yarısını yutacak bir kasırgaya sebep olabilir" şeklinde belirtilir. Bu yüzden benzer bir etkiye "Kelebek Etkisi" denmektedir.
Nasıl Ortaya Çıktı?
Edward Lorenz, 1963 yılında M.I.T'de hava durumu ile ilgili çalışmalarını bir bilgisayar programı yardımı ile sürdürüyordu. Deneme aşamasında olan programa girdiği ilk veriler virgülden sonra altı hane barındırıyordu. Hatta tam olarak 0,506127. Sayının çok küçük olması sebebiyle yeni veri girişini 0.506 şeklinde yuvarlayarak yapan Lorenz, zamanla bilgisayar hesaplamalarının çok farklı boyutlara geldiğini görmüştür. Bu sonuçtan hareketle Lorenz aradaki farkın bir martının kanat çırpmasının hava durumuna etkisi kadar az olduğu örneği üzerinde durmuştur. Fakat bilgisayara göre martı zaman içerisinde sonuçları çok ciddi etkilemektedir.
Nedendir bilinmez örneklerini zamanla martı yerine kelebeğe çevirmiştir.
Ayrıca yaptığı simülasyonlarda ortaya çıkan şekil bir kelebeği andırmaktadır.
Ne kadar Etkileniyoruz?
Yazının bu kısmında kendi fikirlerime yer vereceğim. Çünkü teori, matematik alanında olduğu kadar sosyal hayatta da yaygınlaşmıştır.
Hepimiz bulunduğumuz noktaya milyonlarca hatta belki milyarlarca tesadüf sonucu geliyoruz. Bir çok noktada seçim yapsak da bu kadar fazla değişken zaten bir insan tarafından kontrol edilebilir bir şey değildir. Şu an bu postu okuyor olmanızın açıklamasını yazmaya kalksak;
- Steemit ile tanışma hikayeniz
- Sizi tanıştıran insanla tanışma hikayeniz
- O insanın sizinle tanışması için oraya gelme hikayesi
- Steemit'in kurulma hikayesi diye uzar gider. Hatta bunlar en çok göze batan hikayelerdir. Sizin bu satırları okumanızı sağlayan şey Londra'da bir çocuğun annesinden dondurma istemesi bile olabilir.
Başka bir örnekle pekiştirmek gerekirse, Craig Steven Wright küçüklüğünde yaşadığı bir ölüm tehlikesinden kurtulamamış olsa muhtemelen ben burada yazmıyor olurdum. Dolayısıyla siz de okumuyor olacaktınız. Bu yazı sizi bir yere sürüklemese bile okurken kaybettiğiniz zamanla başka bir şey kaçırmış da olabilirsiniz. Tüm bu varsayımları, ismini dahi bilmediğimiz bir adamın frene erken basması sayesinde Avustralyalı bir çocuğun hayatının kurtulmasına ve Bitcoin'i bulmasına bağlayalım mı?
Peki bu tesadüflerden geçmişe dönüp bir tanesini değiştirirsek neler olur?
Kendi adıma düşünürken hayatını değiştirdiğim insanları, onlarla tanışma şeklimi hatta beni fiziksel olarak oraya getiren noktaları düşünmeye çalıştım. Hikaye ile sizi sıkmak istemiyorum ama kendi yaşamım için düşünürken kabaca vardığım sonuç şuydu;
Ortaokulda annemin bana olağan dışı şekilde kurduğu bir cümle o zamanlar Antalya'da yaşayan bir insan ile Adana'da yaşayan başka birinin hayatlarını beş yıllığına kesiştirecekti. İkisinin de kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ve yıllar sonra bu düşüncemi onlara anlattığım zaman annemi ziyarete gelip bir hediye getirmişlerdi.
Şimdi de annemin o cümleyi kurmadığını varsayalım. Bu iki insan hayatının herhangi bir yerinde muhtemelen karşılaşmazdı. Fakat o kadar çok değişken var ki, bunu "kesinlik" ile iddia etmemiz fazla cesurca olur. Yaşayacakları hayatları kestirmek o kadar güç ve zor ki... Yani hayatlarımızdan bulduğumuz hikayelerimizin gücüne göre değişikliklerin büyüklüğünü ve olma olasılıklarını düşünebiliriz. Fakat hakim olduğumuz bilgiler farklı senaryoları netlik ile ortaya koymamıza yetmeyecektir. Farkında olmadan sevdiklerimize zarar veriyor ve yaşayabilecekleri muhteşem bir hayatı ellerinden alıyor bile olabiliriz. Kim bilir belki de tanıdığım en saf insan olan annem, binlerce yıl sonra Dünya'nın yok olmasına sebebiyet verir.
Küçük ayrıntılar hayatımızı hatta alakasız insanların hayatını etkilemeye devam ediyor. Bize de "kelebek etkisinin esintisinde savrulmak" kalıyor.
Yazar: @doctorbishop
You got a 21.20% upvote from @oceanwhale With 35+ Bonus Upvotes courtesy of @anadolu! Delegate us Steem Power & get 100%daily rewards Payout! 20 SP, 50, 75, 100, 150, 200, 300, 500,1000 or Fill in any amount of SP Earn 1 SBD Per 1000 SP | Discord server
İşim matematiksel boyutuyla detaylı bir şekikde ilgilenmiyorum. Ancak sosyal olarak yapılan tanımı gayet güzel. Hayatımızda çoğu zaman bir selam, hatta 30 saniyelik küçük bir sohbet bile değişikliklere yol açabiliyor. Değişkenler dünyasında yaşıyoruz. Bu güzel yazı için teşekkür ederim.
Evet düşünüp bulmak hayatın sürprizleri gibi hissettirip keyif veriyor :) ben teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için :)
Annenizin o iki hayatın kesişmesini sağlayan cümlesinin ne olduğunu merak ettim açıkçası. Fakat özel olabilme durumunu göz önüne alarak sormamayı tercih ediyorum.
Kelebek etkisi dediğimiz kavramın gerçek hayatta da çok fazla örneğini gördüm. Küçük gördüğüm bir olayın bile çok büyük olaylara sebebiyet vermesini bizzat yaşadım.
Eline sağlık. Sonraki yazılarını da mutlaka bekliyorum.
Aslında hepimiz yaşıyoruz. Sadece bazı insalar daha farkında :)
Sizin düşüncelerinizden yola çıkarak aynı sonuca varacak değişkenleri tekrar anlatıp sıkmayayım dedim. Eve dönünce yorum olarak yazayım size :)
Yorumu isterseniz buradan devam ettirin. Hem etkileşim artar hem katkınızdan diğer kişilerde faydalanmış olur.
İlkokulda epey çalışkan bir öğrenciydim. Öğretmenin de gözdesiydim. Tabi annem sürekli okula uğrar durumu takip ederdi. Biraz kenar mahalle okuluydu ama yine de en iyisiydim denilebilir. Yılda bir iki kez olmak üzere naz yapardım. "anne kendimi pek iyi hissetmiyorum bugün gitmesem olmaz mı? şeklinde. Annem de doğrusunu bilmesine rağmen o kadarına izin verirdi. Zaten ben de çok nadir yapardım.
Altıncı sınıfın ilk dönemi hiç yapmamış, ikinci dönemde "artık bir kaçamağın zamanı geldi" diyerek anneme aynı ayağı yapmıştım. "Hayır okuluna gidiyorsun bir şeyin yok" tepkisini ilk kez verdi. O gün bir dershane sürpriz bir sınav yaptı ve on gün kadar sonra dershaneden 3 hoca bizim evin kapısını çaldılar. Aile durumu itibariyle dersaneye gitmem mümkün değildi. %100 indirim de alamamıştım. Kenar mahalle okulu olunca en iyisi olmak bile çok değerli olmuyor. Neyse hocalar indirim miktarını seksene falan çıkardı ve ailemi ikna etti. Bizimle birlikte çok iyi yerleri kazanır dedi. Ama iki saat falan kaldılar bizde.
Ders çalışmayı sevmeyen bir çocuk olarak hocaların özel ilgisiyle, sadece okul ile asla kazanamayacağım bir lise kazandım. Kültürü bile aşırı yabancıydı. "Brunch'a davet alırken" ne olduğunu bilmiyordum. O zaman bu tarz şeyleri geçiştirmeye dayanamayıp Meltem adındaki arkadaşıma durumu açıkladım. Onlara eşlik edecek param olmadığını ve bahsettikleri kelimelerin bile birçoğunun yabancı geldiğini söyledim. Meltem aşırı samimi karşıladı ve o günden sonra çok yakın arkadaşım oldu. Meltem'in erkek arkadaşlarını pek sevmezdim. Sonra bir gün yine tesadüfen tanıştığım biri ile tanıştırdım. 5 yıl boyunca harika bir ilişkileri oldu ve beraber 4 kez Avrupa'ya gittiler. Bir gün Meltemle tanışabilmemin çok büyük olasılıkla annemin o gün farklı bir düşünceye girip okula yollamasına dayandığını söyledim. Sonraki gün annemi ziyarete gelip hediye verdiler. Tabi durumu açıklamadan. Annemin beni okula yolladığı gün kaan Antalya'da yaşıyordu Meltem ise Adana'nın elit bir mahallesinde. İkisini de tanımıyordum.
Benim hayatımda bulduğum en keyifli kelebek etkisi budur :)
Konu hakkında bir şeyler düşündüm fakat bununla yakından uzaktan alakası yoktu. Cidden kelebek etkisine verilesi örneklerden. Özellikle küçük (olarak gördüğümüz) şeylerin etkisi çok daha büyük oluyor.
Posta eklemeyi düşündüm de açıkçası biraz da ajitasyon barındırıyor gibi geldi. Aile ekonomik durumu vs. Biraz da o nedenle paylaşmak istemedim.
Ben şahsen yaşantından kısımlar içeren yazını ajitasyon olarak değil samimi olarak görürdüm. Ekonomik durumun düşüklüğü kötü veya utanılması gereken bir şey değildir fikrimce. Bu güzel anını yorum olarakta olsa bizlerle paylaştığın için teşekkürler @doctorbishop.
İleriki paylaşımlarını da @sorucevap hesabında veya kişisel hesabında da olsa bekliyorum.